Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, 21 Mayıs 1864?te Rus ordusu tarafından gerçekleştirilen Büyük Çerkes Sürgünü hakkında değerlendirmede bulundu.
Özdağ yaptığı açıklamada, ?Tam 152 yıl önce 1,5 Milyon Çerkes?in Vatanlarından koparıldığı büyük sürgün günümüzde de maalesef uluslararası zeminde hak ettiği yansımayı henüz bulamamıştır. Ancak Türk hoşgörü, kültür ve medeniyeti dün olduğu gibi bugünde Kafkasya halklarına bağrını açarak tüm Dünyaya yine insanlık dersi veriyor. Yine mazlumun yanında, zalimin karşısında duruyor? dedi.
152 yıl önce Rus ordusu tarafından gerçekleştirilen Büyük Çerkes Sürgün ve Zulüm sonrasında Kafkasya halkının Osmanlı topraklarına sığındığını belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, ?Büyük felaketten geriye kalanların büyük bir kısmı kitleler halinde Osmanlı topraklarına sığınmıştı. Çünkü ancak Türk milletinin hoşgörüsü ve yardım severliği onların yaralarını sarmaya yeterdi.
Bunun bilincinde olan Kafkasya halklarına bağrını açan Anadolu toprakları bugün olduğu gibi, dün de dünyaya yine insanlık dersi veriyor, yine mazlumun yanında, zalimin karşısında duruyordu. Osmanlı Devleti, Kafkasyalı kardeşlerine o gün nasıl kucak açtıysa, bugün de o Osmanlı?nın torunları aynı hoşgörü ve fedakarlığı Suriyeli kardeşleri için, Iraklı kardeşleri için gösteriyor? diye konuştu.
ULUSLARARASI KURULUŞLARI GÖREVE ÇAĞIRIYORUM
Tarih boyunca nerede bir insanlık ayıbı varsa, onun karşısında Türk milletinin görüldüğüne işaret eden Özdağ, açıklamasında şunları kaydetti:
'Soykırımların, sürgünlerin ve katliamların yaraladığı vicdanlar, kurtuluş olarak milletimizi ve vatan topraklarımızı rota ediniyor. Hamdolsun. Kafkasya sürgününe şahit olan ünlü yazar Tolstoy, o günleri, ?köylere gece karanlığında dalmak adet haline gelmişti. Rus askerlerinin ikişer, üçer evlere girmesini izleyen dehşet sahneleri öylesineydi ki, bunları hiçbir rapor görevlisi aktarmaya cesaret edemezdi? ifadeleriyle tarihe not düşmüştü.
Evet, Çerkes sürgünü ne yazık ki uluslararası zeminde hak ettiği yansımayı henüz bulamadı. Uluslararası kuruluşların tarih boyunca işlenmiş soykırım ve sürgün olaylarını tespit ederek, mazlumlara itibarlarını iade etmesini, bir daha benzer acıların yaşanmamasını temenni ederek, bu trajedide hayatını kaybedenlere Allah?tan rahmet, dünyanın dört bir yanında yaşayan torunlarına da başsağlığı diliyorum.'