Başbakan Binali Yıldırım, bir televizyon tarafından düzenlenen 'Türkiye İyi Gelecek' konferansında konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım, 'Türkiye İyi Gelecek' konferansında ekonomi ve finans dünyasından çok sayıda katılımcıyla biraraya geldi. Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişiminden sonra genel ekonomiyi değerlendiren Yıldırım, '100 günü bugün doldurduk. Geçmiş 100 güne bakıyorum vallahi başımıza gelmeyen kalmamış, başımıza gelen pişmiş tavuğun başına gelmez. Hepsi bugünü mü beklemiş? Darbeciler bizi beklemiş, içeriden dışarıdan şer odakları yüklendi. Ama öyle bir millet var ki hepsinin canına okudu' dedi. Bankalara da çağrıda bulunan Başbakan Yıldırım, 'Siz bankacılar piyasanın gerisinden geliyorsunuz. Piyasanın önüne geçmeniz lazım. Arkadan takip etmek meziyet değil. Cepheye geçmek lazım. Vatandaş hepinizi korudu. 15 Temmuz'u vatandaş savuşturmasaydı ne yapacaktınız? Paranız da fiyakanız da işe yaramazdı. Vatandaş sizin işinizi gördü, siz de şimdi vatandaşın işini göreceksiniz' ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları:
'Türkiye İyi Gelecek' 'Türkiye Kazandırır' başlıklarında bugün önemli bir toplantı yapıyor. Buna ön ayak olan Ciner Grubu'na teşekkür ediyorum. Aslında isabetli bir başlık seçilmiş. 'Türkiye İyi Gelecek' başlığı birçok şeyi kapsıyor, panellerde de 'Türkiye Kazandırır' başlığı Türkiye'nin küresel yatırımcılar için ne kadar önemli olduğunu ifade ediyor.
'Türkiye İyi Gelecek'ten başlayalım; bu bir açık davet. Bütün küresel yatırımcılara Türkiye diyor ki biz küresel anlamda büyümenin merkezindeyiz. Dünya küçülmeye devam ediyor. Bu küçülmenin yanı sıra büyümesini sürdüren birkaç ekonomi var, onlardan biri Türkiye. İlk 5'te Türkiye yine yerini almış durumda. Bazıları Türkiye bir yandan terörle mücadele ediyor, Suriye'de iç savaş, Kuzey ve İran'da karışıklık var, darbe teşebbüsü var, bütün bunlara rağmen Türkiye nasıl büyümeye devam ediyor.
TÜRKİYE NASIL BÜYÜYOR ANLAYAMAZLAR
Türkiye'nin ekonomisinin geçmişten bu yana kazandığı tecrübeleri bilmeyenler bunu anlayamaz. Yıllık 150 milyon dolar yatırımı var, bunun yüzde 80'i özel sektör marifetiyle yapılıyor. Eskiden kapalı ekonomi vardı, kamu eliyle yapılıyordu. Kamuda bütçe sorunu olur planlanan yatırımları gerçekleştiremezsiniz. Biz göreve geldiğimizde yatırımlar 15,5 yılda yapılıyordu. Başladığınız yatırım güncelliğini kaybediyordu. İhtiyaçlar işin üstü haline geliyor. 2 şeritli yol yapıyorsunuz bakıyorsunuz sizin 4 şeritli yola ihtiyacınız var.
SİYASET SUYLA, YOLLA YATIRIMLA OLUYOR
Yatırımı devletin bütçesinden kamu eliyle yapmak yerine kamu bunun organizasyonunu yapacak ve piyasaya yaptıracak.Ben bakanlığımdan örnek vereyim havacılıkta örnek geliştirdik, bütün havalimanlarımızın altyapısını yeniledik. Bunu kamudan yapmaya kalksak yapamazdık. Her şey durur maaş durmaz, memur maaşını ay başında görmezse kimyası bozulur, sağlık harcamaları, sosyal güvenlik harcamaları, faiz ödemeleri hepsini alt alta yazıyor bir bakıyor masraflar fazla, ne oldu açık. Açık var, yatırımlara kusura bakmayın para kalmadı. Ne yapacağız vatandaş yatırım bekliyor. Siyaset suyla, yolla, yatırımla oluyor.
15 YIL SÖZÜMÜZÜ TUTARAK BUGÜNLERE GELDİK
Dünya kadar söz veriyorsunuz yapmazsanız, bir dahaki seçimde gel bakalım diyor. 15 yıl sözümüzü yapa yapa bugünlere geldik. Onun için vatandaş bize güvendi. Öyle var mı 8 seçim yapacaksın her seferinde üzerine vatandaş biraz daha koyacak. 34'le başladık, 50'yle devam ediyoruz.
BAŞIMIZA GELEN PİŞMİŞ TAVUĞUN BAŞINA GELMEZ
100 günü bugün doldurduk. Geçmiş 100 güne bakıyorum vallahi başımıza gelmeyen kalmamış, başımıza gelen pişmiş tavuğun başına gelmez. Hepsi bugünü mü beklemiş? Darbeciler bizi beklemiş, içerden dışardan şer odakları yüklendi. Ama öyle bir millet var ki hepsinin canına okudu. 15 Temmuz dünya tarihine altın harflerle geçti. Dünyanın hiçbir ülkesinde silaha, tanka, uçağa karşı bedeniyle göğsüyle siper olarak darbeyi çökerten darbecilere darbe yapan başka millet yok. Bu millet Türk milleti ne kadar övünsek azdır. Cümle alem Türk milletinin bağımsızlık istiklal aşkının ne demek olduğunu bütün dünyaya göstermiştir.
BRÜKSEL HAVALİMANINI 10 GÜN AÇAMADILAR
Böylesine bir olayı yaşamış olmamıza rağmen siz de içindesiniz gördünüz. Ekonomide normal dalgalanmalar dışında değişiklik olmadı. Brüksel'de havalimanı bombalandı, 10 gün açamadılar. Bizde hemen bankalar açık tıkır tıkır işlemeye başladı. Bizim milletimiz darbecilere ayar vermekle kalmadı, ekonomiye de ayar verdi.
Yaptığımız düzenlemelerin sayısı 150'yi buldu. Darbe girişimi ertesi ilk salı toplandı Meclis ve hemen hiçbir şey yokmuş gibi çalışmaya devam. Neler yaptık, ekonomiyle ilgili işadamlarımız, esnafımız, tüccarımız, yatırımcımız devletle kavgayı ortadan kaldırdı. El tutuştu. Davalar çekiliyor, ondan sonra sen sağ ben selamet. Ne davam var ne derdim var. Yetmedi, bugün işletmelerin en önemli konularından biri stok. Stok affı getirdik. Böylece kayıtdışı olmaktan milleti kurtardık.
BOL KESEDEN ATANLARA BAKMAYIN
Beyan et bitsin, bırak artık sıkıntılı yaşamayı. Yetmedi, içerde ve dışarda param var. Maliyeye hiç uğrama, götür bankaya yatır. Yeni yatırım mı, inşaat mı, alışveriş mi yapacaksın ne yapacaksan yap. Maliye bu kadar para yatıyor biz de sebeplensek mi dedi, dedim kusura bakmayın. Milletin parası millete ait. Bir kuruş almadan vergi dairesine haber vermenize de gerek yok.Vergi soruşturması da olmayacak. Garanti ediyorum, Yıldırım garanti. Burada söylüyorum. Yeter ki gelin yatırın, vatandaşa iş verin, ekonomiye can verin, kan verin. Büyüyelim. Terörle ilgili sorunumuz, birbirimizle ilgili dertlerimizde azalır böylece. Ekonomimiz büyürse rahat paylaşırız. Bunun için çalışıyoruz. Demek ki güven ve istikrar. Bir ülkede güven ve istikrar olmazsa hiçbir şey olmaz.Büyük bir darbeden başarıyla çıktık. Ağustos ayında 916 milyon dolar Türkiye'ye net sermaye girişi var. Bol keseden atanlara bakmayın.
İŞ YAPMAKTAN PROPAGANDA YAPMAYA VAKTİMİZ YOK
Türkiye bütün şartlar altında teröre rağmen, Suriye'ye rağmen, bölgedeki istikrarsızlıklara rağmen büyümeye devam ediyor. İhracat ve sermaye girişinden anlıyoruz. İhracat son 28 ayın en fazla ihracat artışı olduğu ayı yaşadık. Hem de yaklaşık yüzde 7. Avrupa'yla ihracat artışı ortalamanın üzerinde, yüzde 10,5 seviyelerinde artış sağlanmış. Demek ki söylenenler başka, olanlar başka. Olanları keşke olduğu gibi anlatabilsek sıkıntı kalmayacak. Doğru şekilde anlatmada bir özrümüz olduğu açık. İş yapmaktan propaganda yapmaya vaktimiz yok. Bunu siz yapacaksınız. Medya organlarıyla, muhattaplarınızla anlatacaksınız.
VATANDAŞ OLMASAYDI NE YAPACAKTINIZ?
Bankacılarımız, işadamlarımız, yatırımcılarımız, Türkiye'nin ekonomisinin kalbi burada. Peki ne yapmak lazım, siz bankacılar piyasanın gerisinden geliyorsunuz. Piyasanın önüne geçmeniz lazım. Arkadan takip etmek meziyet değil. Cepheye geçmek lazım. Vatandaş hepinizi korudu. 15 Temmuz'u vatandaş savuşturmasaydı ne yapacaktınız? Paranız da fiyakanız da işe yaramazdı. Vatandaş sizin işinizi gördü, siz de şimdi vatandaşın işini göreceksiniz. Öyle kredileri kısmakla, teminatları 2 yerine 5'e çıkarmakla olmaz. Millete güvenin kardeşim. Bu millet sözünün eri bir millettir. Ne kadar verdiniz paranız battı.
ÇEK DÜZENLEMESİ 2017'DE BAŞLAYACAK
En kolay çek sistemi olmasına rağmen yüzde 3.2 kayıp var. Çekte de düzenleme getirdik, karekod geliyor, inceleniyor, siciline geçmişine bakılıyor. yılbaşından itibaren uygulanacak. Hadi yine ödenmedi, bir ihtar alıyor, bir daha ödemezse hürriyeti kısıtlayıcı ceza bile var. Bunları yaparken bankalarımız ve iş dünyamızla konuştuk. İflas erteleme çıkardık, bunu da hemen sulandırdılar, ona da tedbir aldık. Hileli iflas erteleme yok. Piyasa ne olur ne olmaz belli değil hemen iflas erteleme alalım, ödemelerimizi durdurup keyfimize bakalım. İş hayatında böyle bir şey yok. Bir saniye bile durmak yok.
DEVLET İŞ HAYATINDAN ÇEKİLİYOR
Değerli katılımcılar, istihdamda esnek çalışma sistemine geçtik, uygulamaya başladık. Bağ-Kur yüzde 5 prim indirimi yaptık mı? Esnafların borçlarını yeniden taksitlendirdik mi, taksicilere kamyonculara ÖTV'siz araç yenileme getirdik mi? Daha ne?
Her şey karşılıklı. Sosyal devlet olmak önemli bir şey. Sosyal devlet demek vatandaşının her türlü derdiyle dertlenmek demek, yanında olmak demek. Sosyal yardımları biz 3 milyardan 24 milyara çıkardık. Şimdi vatandaşın evinde bakım hizmeti var. Evinden gidiyoruz alıyoruz tedavisini yapıyoruz. Müzmin bir hastalığı var hastane yerine evde tedavi olması lazım, bunları yapıyoruz. Ayrıca çalışan kadınlarımız için kreş ve gündüz bakım evleri özel teşvik veriyoruz. Yeni bir iş sahası. Yavaş yavaş iş hayatından devlet çekiliyor. Eskiden emniyet, adalet, eğitim ve sağlık. Şimdi emniyet adalet tamam, ikisinde de özel sektör devreye girmeye başladı. Eğitimde özel okulların oranı yüzde 14'e ulaştı. Sağlıkta hem devlet hem özel vermeye başladı. Bir süre sonra her iki alan da tamamen serbestleşmiş olacak. Emniyet ve adalet devletin asli görevleri arasında olmaya devam edecek.
İŞİ SAHİBİNE TESLİM EDECEĞİZ
Nasıl demokrasimizi daha çok geliştirir, darbe teşebbüslerini bertaraf edeceğiz. Devletin elindeki imkanları millete vereceğiz. bir vatandaş bir bakanlığa giderken bakanlığın önünden geçmeyecek yolunu değiştirecek. Ben gitmeyeyim belki angaryaları vardır. Biraz uzaktan gideyim. Bakanlıklarda işim ne oldu diye dolaşmaması lazım. Böyle mi ? Hayır değil. Hedef bu. İşi sahibine teslim etmek. Biz ne yapacağız? Haksızlık oluyor mu, iş doğru yapılıyor mu, bir kavga var mı bunlara bakacağız. Diğerlerine karışmamıza gerek yok: Sen üret, adam çalıştır, sat getir. Satarken azimli alırken nazlı olacak. Dışarıya satışları diyorum. Her şeyi alalım. Burada yapıyorsak almayalım kardeşim. Satmak için alma ağacının altında değil satma ağacının altında yaşayacağız. Açığımızı kapatacağız ondan sonra bunu refah olarak yatırım olarak zenginlik olarak ülkemize geri döndüreceğiz. Güzel gidiyoruz.
HATASI OLAN VARSA GEREĞİNİ YAPACAĞIZ
İşadamlarımızın bankacılarımızın şunu iyi bilmesi lazım. Bu FETÖ darbe girişiminden sonra örgüt mensuplarını bütün alanlardan temizlemek için seferberlik başlattık. Ağırlıklı olarak devlette. Ordu, polis, yargı memurlar arasında her yerde. Belirli kriterleri dikkate alarak. Bir de iş hayatı var. İş hayatı hassas. İş hayatıyla ilgili ölçü şu. Bankacılar iyi dinlesin. ben bir çek verdim, FETÖ'cüyse bana hesap sorarlar mı? Böyle şey olur mu? Ölçümüz şu, biz kurum ve şirketleri cezalandıramayız, onlar üretiyor, ekonomiye katkı sağlıyor. Hatası olan varsa, onu sistem içinden alıp gereğini yapacağız. Kurum çalışmaya üretmeye devam edecek: Siz de onları kredilendirirken onlarla çalışırken bunu göz önünde bulundurun. Yüzde 100 garantiyle ticaret olmaz. Risk paylaşımı şart. Mühendislikte bir kural vardır. Emniyet kabul edilebilir risk seviyesi, risk kabul edilebilir emniyet seviyesidir.
Biz tedbirimizi alıyoruz kusura bakmayın. Biz sizden istediğiniz şartlarda para almak zorunda da kalmayız. Gerçek üretim ve ekonomiye daha fazla yoğunlaşalım. Alın terini akıl terine ayıralım.
TERÖR KARŞI TAVİZ YOK
Para piyasaları bankalarımız ve finans sektörü için ilahiniye sürdürülebilir alanlar değil. Yatırım, yatırım, yatırım. Gerçek ekonomi. Aldığımız kararların peşine düşeceğiz. Sahaya ne kadar yansıyor, onu da takip ediyoruz. diyeceksiniz ki Başbakan güzel anlatıyor aşağıda işler böyle gitmiyor. Millet ambale oldu daha yeni kendimize geliyor. Pazar günü mesela Diyarbakır'dayız. Bütün bu ekibi bekliyorum. Önce terörün istismar alanını ortadan kaldıracağız. Yurdun her köşesinde vatandaşımız seyahat edinceye kadar, terör örgütlerinin güvenlik kuvvetlerine sivil vatandaşlarına tehdit olmasını önleninceye kadar bu operasyonlardan taviz yok .
Buradaki ölçü çok net. Bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımızın en büyük sorunu PKK terör örgütüdür. Ne yapacağız? Vatandaşlarımızla aramızda teröristleri ortadan kaldıracağız. Terör örgütü ve onun uzantısı aracı olamaz. Çünkü Diyarbakır'da da 15 Temmuz'da Türk bayrağıyla vatandaşımız sokaktaydı. İstanbul'da da, Ankara'da da. Partiler gitti, siyasi görüşler ortadan kalktı, mesele memleket meselesi dedi millet yollara düştü. Yollara düştü. Sağolsun partilerimiz aynı gece destek verdi. Daha sonra demokrasi nöbetlerinde iştirak ettiler. 7 Ağustos'ta dünyaya Türkiye'de kardeşliğin beraberliğin muhteşem fotoğrafını verdik. Türkiye Libya, Suriye, Mısır olacak diye beklediler. Hey gidi zavallılar. siz bu milleti tanımadınız. Bu millet en zor şartlarda bağımsızlığını geleceğine sahip çıkan millettir. Tarih boyunca böyle olmuştur. bağımsızlık karakterimizdir. Esaret altına girmeyen iki ulustan biri bizim milletimizdir. Öyle bir millet bizim arkamızda olduğu sürece hiçbir zaman yolda kalmayız.
Dün Çanakkale 1915 Köprüsü için imzaları attık.
KOL SAATİ TEMİNAT OLUYOR
Esnafın da beklentisi var. Teminatlar...
Buğdayı var, teminat. Pahalı kol saati mi var, o da teminat.
20 aralıkta dünyanın denizin altından en derin tünelini açıyoruz. Yenikapı'dan Haydarpaşa'ya hızlı gidersen 3 dakika, yavaş gidersen 5 dakika.