Netanyahu'nun ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Kerry'nin konuşmasında, Filistinlilerin bir Yahudi devletini hiçbir şekilde kabul etmemelerinin temel sebeplerine yer vermediği belirtildi.
'İsrail karşıtlığıdır'
'Kerry'nin konuşması İsrail karşıtlığıdır. Tıpkı Kerry'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Kuruluna sunduğu karar gibi.' ifadelerine yer verilen açıklamada, 'Kerry, yaptığı konuşmada Yahudi yerleşim birimleri konusunda takıntılı olduğunu ortaya koydu.' değerlendirilmesi yapıldı.
ABD Dışişleri Bakanı Kerry, bugün yaptığı açıklamada, iki devletli çözümün, İsrailliler ile Filistinliler arasında adil ve kalıcı barışı sağlamanın tek yolu olduğunu vurgulayarak, 'Birleşmiş Milletlerdeki oylama, iki devletli çözümün korunmasıyla ilgiliydi ve biz de bundan dolayı destek verdik.' demişti.
İsrail'in, işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini 'derhal ve tamamen' durdurmasını içeren karar, cuma günü 14 oyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunda kabul edilmişti.
BM Güvenlik Konseyinden bu kararın geçmesinde, şimdiye kadar İsrail'e yönelik eleştirilerin karşısında duran ve 2011'de İsrail'in yasa dışı yerleşim birimlerini kınayan karar tasarısını veto eden ABD'nin ilk kez çekimser oy kullanması etkili olmuştu.
Ortodoks Yahudiler BM'nin İsrail kararından memnun
Dünya genelindeki Siyonizme karşı Ortodoks Yahudi kuruluşu Neturei Karta International ise, İsrail'i yerleşim yerleri inşasından dolayı kınayan ve derhal durdurmasını isteyen karar dolayısıyla BM karşısında kutlama gösterisi düzenledi.
'İsrail'in kutsal toprağın herhangi bir bölümüne hükmetmeye hakkı yok', 'Yahudilik Siyonizmi ve İsrail devletini reddediyor' pankartları taşıyan göstericiler, BMGK'yı kararından dolayı kutladıklarını bildirdi.
Grup adına okunan bildiride, yerleşim yerlerinin kan dökülmesinin ana nedenlerinden biri olduğu belirtilerek, barışa ve Filistin halkının acılarını sona erdirmeye yönelik BMGK kararına onay veren ülke ve dünya güçleri tebrik edildi.
BMGK kararının 'Özgür Filistin'e bir adım daha yaklaşılması' olarak yorumlanan bildiride, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail devletinin dünya Yahudilerini temsil etmediği, yerleşim yerleri inşasının sadece uluslararası hukuka değil Yahudi hukukuna göre de suç olduğu vurgulandı.
