98 şubat?ın canlı şahitlerinden olan Çiller'in komisyon verdiği cevaplar bir hayli dikkat çekici?
Refah- Yol Hükümeti döneminde FETÖ?nün yayın organı Zaman Gazetesinin manşetten verdiği ?beceremediniz artık çekip gidin? çağrısını o zamanlarda basın özgürlüğü olarak değerlendiren Çiller?in kanaati şimdi değişti.
Çiller ?geriye baktığımda FETÖ?nün o günkü duruşunun basın özgürlüğü dışında bir yanı olduğu kanaatine vardım? diyor.
'Hükümeti düşürme çabalarını yadırgamadım'
Zaman gazetesinde yer alan 'Refahyol Hükümetini düşürme yönündeki çağrılarını yadırgamadım? diyen Çiller, ifadelerine şöyle devam ediyor.
?Bu çağrılar önceden yapılmış olan gözlemlerimdeki saptamalarımla uyumludur. Ancak geriye dönüp baktığım zaman, yukarıda ifade ettiğim ?post modern? darbe sürecini yönlendiren koalisyon içinde Fetullah Gülen örgütünün de olduğu ve kendi gazeteleri, kendi televizyonu ve toplumun, eğitimin ve belki devletin diğer kurumları içine serpiştirilmiş elemanları ile bu koalisyonun katalizörü ve temel unsurlarundan birisi olduğu kanaatine varıyorum.?
Fetullah Gülen siyasi tercihi...
Çiller, 28 şubat sürecinde bizzat tanıdığı FETÖ liderinin 28 şubat?taki siyasi tutumu ile ilgili şu bilgileri veriyor:
?Fetullah Gülen siyasi tercihlerinde genelde merkez solun daha solunda ve uçta olan partiler ile merkez sağın daha sağında ve uçta olan partilerle işbirliğinden çekinirdi. Nitekim, merkez soldan DSP ve merkez sağdan ANAP ilk dönemlerde Fetullah Gülen?le temas kuran partiler olarak gözlemlenmiştir.
Merkez sağın daha sağındaki partilerle görüşleri örtüşse bile, bu partilerden uzak duran çekincesi kendi menfaatlerini koruma içgüdüsü ile izah edilebilir. Bu gözlemi teyid eden davranışları, kendisini Milli Selemat Partisi, Refah Partisi gibi partilerden bilinçli olarak uzak durması ile somutlaştırmışır.'
Kendisini Erbakan?dan uzak tutmuştur
2014 genel seçimlerinde? HDP?YE OY VERİN? diyen örgüt lideri Gülen?nin Refah partisi ve Necmettin Erbakan ile mesafeli duruşu biliniyor. Çiller'e göre bunun nedeni Erbakan'dan kaynaklanmıyor.
?Kendisini ( Gülen) Necmettin Erbakan?dan uzak tutmuştur. Bu uzaklık merhum Erbakan?dan kaynaklanmamakta idi. Zira, merhum Erbakan mütedeyyin kesimleri ve cemaatleri kucaklayan bir tutum içinde idi. Fetullah Gülen?i bunun dışında tutmak gibi bir gayretinin olduğunu söylemek doğru olmaz. Bunu merhum erbakan?ın kendisi bizzat ifade etmiştir.?
Çiller'e göre bu mesafenin nedeni , 'merkez sağın sağındaki partilerin iktidara gelmesinin askeri cenahta kabul görmemesinin, daha sonra kendisi ve o zamanki genelde duyulan ifadeleri ile hizmetin sekte vurması ihtimalinin güçlü olamaması idi?
28 Şubat sürecinde Gülen ile görüşmedim
28 Şubat sürecinde FETÖ lideri ile görüşmesinin olmadığını söyleyen Çiller, başbakanlığı döneminde kendisine görüşme talep etmesi üzerine Gülen?in kendisini ziyaret ettiğini açıkladı.
Çiller, sosyal faaliyetlerde, açılışlarda vs. Gülen ile bir araya geldiğini ancak bunun devlet protokolunün farklı mensuplarının da bulunduğu ortamlarda gerçekleştiğini söyledi.
? Bu görüşmelerde bana doğrudan TSK?ya ilişkin taleplerde bulunmamıştır. Konuşmalarında hizmet olarak değerlendirdiği okullarına ilişkin görüşlerini ve bunun yurt dışına da taşıması yönündeki çabalarını anlatmıştır. Bu anlatımlarında, bir din adamı olarak kendisinin devletin ve siyasetin dışından tutan , laik bir duruşa özen gösteren bir ifade tarzı vardı.?
ABD ile bağlantıları oluşturmaya muktedir
FETÖ lideri Gülen?in, ABD?nin çeşitli lobilerde çalıştığı duyumları olduğunu vurgulayan Çiller, ABD ?de lobiler, Kongre ve Senato ile bağlantıları oluşturmaya muktedir olduğunu ifade etti.
? Lobiler, Senato ve Kongre ile Başkanlık seçimlerinde bile etkili olabildikleri siyasetin yanı sıra iş dünyası, medya ve hatta yargı içinde de etki gücüne sahiptirler. FETÖ?nün sahip olduğu ileri sülrülen maddi güç, bu lobileri harekete geçirmede imkan yaratmıştır. Nitekim , bu konuyla ilgil ihaberler ülkemiz medyasında ve ABD medyasında da yer almıştır?
Herhangi bir rapor ulaşmadı
Çiller, görev süresi içerisinde kendisine FETÖ/PYD örgütü hakkında herhangi bir rapor ulaşıp ulaşılmadığı sorularına da cevap verdi. Çiller, konuyla ilgili herhangi bir raporun eline ulaşmadığını ancak Milli Güvenlik Kurulu Toplantılarında irticai tehlike olarak bu konuda bilgiler verildiğini belirtti.
FETÖ 90'lı yıllarda kurumsallaşmadı
90?lı yıllarda FETÖ?nün kurumsallaştığı iddialarını reddeden Çiller, Bank Asya ile örgütün kasalarının himmet paraları adı altında doldurulduğunu anlattı.
Bir üst akıl olamadan yapamazlar
Çiller, 1970?li yıların başında örgütlenmeye başlayan Gülen örgütünün hedeflerinin zamanla değişim geçirdiği ve amacını devleti ele geçirmek ve darbeler yapmak olarak genişlettiği görüldüğünü söyledi ve üst akıl vurgusu yaptı.
?Bu çerçevede, bir takım dış odakların ve çevrelerin bu örgütü maşa olarak kullanmak üzere koruduğu ve kullanıldığı gözlerden kaçmamalıdır. Bir üst akıl olamadan bu kadar gaddarca bir darbe hazırlığı ve uygulaması içine girmeleri mümkün görülmemektedir.?
Güvenlik ve istihbarat alanlarındaki eksiklik ve zafiyeti nasıl giderilir?
Komisyonun güvenlik ve istihbarat alanlarındaki eksiklik ve zafiyeti nasıl giderilir sorularına ise şöyle Amerika'daki istihbarat kurumlarını örnek vererek cevap verdi:
?İstihbarat ile ilgili kuurmların ellerindeki bilgilerin tamamı genel anlamda ve bütünüyle diğer kurumlarda paylaşmadıkları, paylaşmak istemedikleri gerçeğinden hareketle topyekün istihbarat paylaşımında bulunulmasını beklemek, istemek yerine koordinatörün yönetim ve gözetiminde, güncel belirli bir sorun ve konuyla ilgili nokta istihbarat paylaşımı yararlı bir yaklaşım oalrak görülmektedir. Mesela ABD?deki istihbarat birimleri (DIA,NSA,CIA,FBI) birbirlerine topyekun bir aktarımda bulunmazlar. Ancak, bir somut sorun etrafında zincirleme oalrak koordine edilebilirler.'
FETÖ mensuplarının 90?lı yıllarda emniyet, kamu kurumları ve orduya sinsice sızdığını belirleyen komisyon, Çillere konu ile ilgili kaatlerini de sordu.
İstisnaen de olsa sinsice sızmalarının mümkün olduğunu kaydeden Çiller, TSK?da FETÖ sempatazanlarınn yok denecek kadar az olduğunu da savundu.
Çiller, FETÖ operasyonlarında terfi edip üst kadaemelere çıkan FETÖ?cüler kanalıyla yeni FETÖ?cülerin devlete sızdığını iddia etti.
'Birlik ve beraberliği güçlü milletler, darbelerin panzehiridir' diyen Çiller, kurumsal yeniden yapılanmada öne çıkan iki ilkenin liyakat ve laiklik olduğu vurguladı.
