Yufka artık UNESCO korumasında!

Yufka artık UNESCO korumasında!

UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne Türkiye adına dahil edilen yufka, özellikle kırsal bölgelerde, kış aylarında birçok ailenin sofralarını süslüyor.

Birleşmiş Milletler Bilim Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne Türkiye adına dahil edilen, yörelerin en eski geleneklerinden biri olan yufka, özellikle Anadolu'da kırsal yörelerde birçok ailenin sofrasından eksik olmuyor.

Zengin mutfak kültürüyle bilinen Şanlıurfa'da da pek çok yörede olduğu gibi kırsal mahallelerde hemen her öğün tüketilen yufka, sabahın erken saatlerinde bir araya gelen kadınlar tarafından hazırlanıyor.

Yufka yapan kadınlardan Azize Tankuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ustalık isteyen yufka pişirme işinin zahmetli olduğunu söyledi.

Tankuş, köylerde her öğün tüketilen yufkanın gelişen teknoloji ve olanaklara rağmen şehirdeki ailelerce de tercih edildiğini dile getirerek, şunları belirtti:

'Burada yufka buğday unuyla yapılır. Genellikle iki kişi yapar. Biri açar biri de sacda pişirir. Anadolu'nun genelinde böyle yapılır. Köylerde çok tüketilir, hala insanlar bu ekmekleri yerler. Şehirde de biz tüketmeye devam ediyoruz. Köylerde komşular toplanarak imece usulü hazırlar. Bize kolay geliyor ama herkes yapamaz. Kışın hava soğuk olduğundan her zaman yapılamayacağından bir defada çokça yapılır. Kimileri ise kış gelmeden hazırlarlar, mevsim boyunca ıslatılıp tüketilir. Bu yöresel ekmeğimiz diğer ekmeklere göre daha sağlıklı ve daha lezzetli. İçerisinde herhangi bir katkı maddesi yok. Buğday değirmende öğütülür, una dönüşür, yoğurulur ve hazırlanır, tamamen doğal yani.'

Yıldız Bülte de tandırda pişirilen yufka tadını başka ekmeğin vermediğini, bunun bölgede bir gelenek haline geldiğini aktardı.

Şanlıurfa'da apartman dairelerinde yaşayan insanların bile yufkadan vazgeçmediğini dile getiren Bülte, 'Komşularla bir araya gelerek, önce hamuru hazırlıyoruz, sonra da birlikte iki, üç ev için ekmek yapıyoruz. Biz önceden köydeydik, sonradan kente geldik ama bu ekmekten vazgeçmedik. Çocukluğumdan beri bu işi yapabiliyorum ve çocuklarım bu ekmeği seviyor. Özellikle çiğ köfteyle çok lezzetli oluyor.' dedi.

Bülte, yıllardır yapıp yedikleri yufkanın UNESCO tarafından koruma altına alınmasının kendilerini de mutlu ettiğini dile getirdi.