Genelkurmay Başkanlığından, Fırat Kalkanı Harekatına ilişkin bilgilendirme yapıldı.
Açıklamada, harekat sırasında sivillerin zarar gördüğüne ilişkin iddiaların Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından başarıyla yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'nı lekelemek, yanlış ve kasıtlı bilgilerle kamuoyu algısını etkilemek amacı taşıdığı belirtilerek, 'Fırat Kalkanı Harekatı sırasında sivillerin zarar gördüğüne ilişkin iddiaların gerçekleri yansıtmadığı ve maksatlı olduğu aşikardır' ifadesi kullanıldı.
Genelkurmay Başkanlığı tarafından harekatın ilk gününden itibaren meydana gelen gelişmelerin kamuoyuyla sürekli paylaşıldığının altı çizilen açıklamada, bu bilgilendirmeler içinde, özellikle sivil kayıpların yaşanmaması amacıyla TSK'nın ne kadar hassas davrandığı ve bu çerçevede her seviyede alınan tedbirlerden zaman zaman söz edildiği ifade edildi.
Açıklamada, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla, ateş destek vasıtaları ve Hava Kuvvetleri unsurları ile gerçekleştirilen atışlarda, sivil kayıpların meydana gelmemesi için alınan tedbirler ve uygulamalar hakkında bilgi verildi.
TSK açıklamasında şunlar kaydedildi:
'Sivil kayıpların önlenmesi amacıyla, öncelikle hedef tespit ve analizinde konu, detaylı şekilde incelenmektedir. Hedef seçimi yapılırken sivil yaşam alanları göz önünde bulundurularak, bunların hedeflerden mesafeleri kontrol edilmekte ve kullanılan mermiye bağlı olarak emniyet mesafesi içinde hiçbir sivilin ve siviller tarafından kullanılan mekanın bulunmamasına dikkat edilmektedir. Bu yapılırken özellikle sivillere ait barınma alanları, okul, hastane, ibadethane gibi ortak kullanım alanlarının mevkileri, hedef koordinatları ile birlikte harita üzerinde hassas şekilde karşılaştırılmakta ve aralarındaki mesafeler ölçülmektedir. Yeterli emniyet mesafesi bulunmayan hedefler, hedef listelerinden derhal çıkarılmaktadır. Taktiksel anlamda kanlı terör örgütünün sürekli canlı kalkan olarak sivilleri de kullandığı göz önünde bulundurulursa yapılan işlemin ne kadar zor olduğu görülecektir.'
İcra edilen hava harekatları sırasında akıllı güdümlü mühimmat kullanılmasının sivil kayıpların önlenmesi için kullanılan diğer bir önlem olduğu vurgulanan açıklamada, 'Hedef tipine ve konumuna bağlı olarak hassasiyet arz eden hedefler güdümlü mühimmat kullanılarak noktasal atışlarla imha edilmektedir. Böylece gece veya gündüz olması fark etmeksizin hedef yakınında bulunan diğer bina veya tesislere zarar verilmemekte, aynı zamanda da hedef üzerinde arzu edilen etki yaratılmaktadır.' ifadeleri kullanıldı.
TSK tarafından 3 Ocak'ta yapılan bir hava harekatından yararlanılarak, alınan tedbirleri somut ve gerçek bir örnekle açıklamanın yerinde olacağı belirtilen açıklamada şu bilgilere yer verildi:
'Örneğin; 03 Ocak 2016 tarihinde Hava Kuvvetleri tarafından icra edilen bir hava harekatı öncesi yapılan hedef çalışması ile 16 hedefin imha edilmesi için ilgili birlik tarafından talepte bulunulmuştur. Sorumlu karargahlarda bahse konu talep edilen hedefler teker teker incelenmiş ve koordinat bilgilerine bağlı olarak sivil kullanım alanlarından mesafeleri kontrol edilmiştir. Bahse konu 16 hedeften ikisinin emniyet mesafesi kriterine uymadığı, bir caminin hedeften 35 metre, bir okulun ise başka bir hedeften 80 metre mesafede olduğu tespit edilmiştir. Bunun üzerine söz konusu iki hedef, hedef listesinden çıkarılmıştır. Anlatılan bu döngü, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından uygulanan standart bir usuldür'
Hedefin imhası ne kadar önemli olursa olsun, sivil kayıplara yol açmamak amacıyla bu tip risk seviyesi yüksek hedeflerin planlamadan çıkarıldığı vurgulanan açıklamada, TSK bilgilendirmelerinde sürekli olarak kullanılan 'TSK'nın sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri almakta ve azami hassasiyeti göstermektedir' ifadesinin aslında titiz ve dikkatli bir çalışmayı barındırdığı bildirildi.
'Her ne olursa olsun sivillerin zarar görmemesi Türk Silahlı Kuvvetleri için temel esaslardan biridir.' ifadesi kullanılan açıklamada, icra edilen harekat kapsamında paylaşılan görüntülerde de bu durumun net bir şekilde görüldüğüne işaret edildi.