Körleşme gibi saplantı. Bir şeyi doğru anlamamak ve her defasında aynı yere takılıp doğruya yol alamamak.
Son dönemlerde belki de en büyük hastalıklardan biri oldu saplantı. Her meselede her olayın irdelenmesinde kuşkucu, önyargılı, saldırgan ve komplocu bir bakış açısı hâkim, bazı insanlarda.
Bir olay anında daha taziye ve geçmiş olsun demeden polisi zaafla, MİT?i uyumakla, devleti komployla, milleti aptallıkla suçlayan bir güruh var ve bunun karşısında da her şeye doğru, her söze tamam, her meseleye aman aman diye sahip çıkan küfürbaz bir güruh var.
Saplantı öyle yaygınlaşmış ki bu çamur kurumuyor. Çünkü her defasında çamuru kurutmak yerine saplantıları ile ortalığı gerenlerin oluşturduğu tartışma ve hatta dövüşme, ortamı ortalığı daha bir batırıyor. Ayaklar, bu çamurda saplanıp kalıyor; saplantı beyni uyuşturuyor; cevapları tekliyor; önyargıları pekiştiriyor; fikirleri öldürüyor; ağızları küfürbazlaştırıyor. Örümcek ağları örülüyor kat kat; gerçeklik perdeleniyor.
Meselâ; son olarak Reina'da yaşanan büyük terör olayını bile seçim ve referandum komplosu olarak gören, ?Neden kaçabildi? Bu bir oyun!? diyenler vardı ve aynı kişiler şimdi on altı günde, koca ülkede, sağ olarak bu katilin yakalanmasını da, ?Bu işte bir iş var. Nasıl sağ yakalandı? Referandum için bir taktik.? diye yorumluyorlar. İki saçmalığa saplanıp kalmışlar ki fark edemiyorlar.
Anlamak, anlatmak ne kadar zor ya da neresinden anlatsak da işin içinden çıkılamıyor böyleleri için. Çünkü saplantı, artık bu kişilerde tavan yapmış. Beyin örümcek, zihin perde, fikir yerde.
Oysa millet, bu devletin sahibi. Yanlışlıklar var, olabilir, olacaktır, eleştirelim. Ama devleti düşman görmek, taziyeden önce nefret kusmak ayıp ve saplantılı bir yaklaşım.
Polisimiz, devletimiz ve bunların sahibi bu aziz milletimiz ile gurur duyuyorum. Saplantı içinde olanların elinden tutmak ve bu çamurdan onlarında çıkması için el uzatmak gerekir.
Gelin yapmayın, birlikte olalım, sevinci, üzüntüyü birlikte paylaşalım, saplantıları aşalım...
Elimizi tutalım birbirimizin...
Millet olmak budur...