Milli Eğitim Müsteşarı Yusuf Tekin NTV'de yeni müfredat taslağı üzerine soruları yanıtladı.
Tekin'in konuşmasından satır başları şöyle:
'2,5 yıldır Milli Eğitim Bakanlığı'nda müfredatla ilgili tartışmalar sürüyor. Herkesin müfredatla ilgili sorunları vardı. Dünyada müfredat değişimi yaklaşık yedi yılda bir değişiyor.'
'Çok uzun bir müfredat geçmişimiz yok malesef. Kapsamlı bir müfredat değişimi 3'ü 5'i geçmiyor. Müfredatın güncellenmeye ihtiyacı vardı.'
'Bu sadece bakanlığın kendi düşüncesi değil. Anket çalışmasıyla şu sorulara cevap aradık; mevcut müfredatımız bilişsel boyutta yeterli midir, müfredatımız eleştirel düşünme becerilerini kazandırma konusunda yeterli midir, çocuklarımız eğitimle öğrendiklerini güncel hayata uyarlama konusunda yeterli midir, müfredatımız ülkemizin temel referans değerlerine sahip çıkmada yeterli midir gibi.'
'Güncellemenin bir ihtiyaç olup olmadığı tamamen bilimsel ve akademiktir. 2 yıl boyunca bize gelen tüm önerileri dikkate aldık.'
(Atatürk tartışması) 'Bu konuda bizi eleştirenlerin müfredatı tekrar gözden geçirmesini öneririm. Atatürk ile ilgili kazanımlar 80'di 77'ye düşmüş gibi eleştiriler var, bu eleştiler haklıdır, doğrudur. Ama şunu gözardı etmeyelim, bizim çalışmalarımızın en önemli unsurlarından bir tanesi genel eğitim türündeki kazanımlar yüzde 30 oranında azaldı. Sadece Atatürkçülük değil bütün müfredattaki kazanımların sayıları azaldı.'
'Atatürk'ün bağımsızlık ve vatan kavramı gibi kavramları hala öğretiliyor. Demokrasinin ne olduğunu bilmeyen bir çocuğa Atatürk'ün vatan sevgisi demek çok ezberci ve suistimale hazır bir konudur. Biz birinci sınıftaki çocuğa Atatürk'le ilgili ne verirsek doğru olur, bunu pedagoglarla, akademisyenlerle tartıştık, bundan sonra her sınıf seviyesindeki çocuğa kazanımlar çerçevesinde verdik. Her bir kavram çocuğun algı seviyesine göre müfredata yerleştirildi.'
(Kazanımlar arasında artık İsmet İnönü'nün olmayacağı tartışması) 'Daha önce verilip, şu an verilmeyen hiçbir İsmet İnönü başlığı yoktur. Kurtuluş Savaşı dönemi ve Cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü'yü birbirinden ayrı tutmak gerekir.
Genel olarak bizim konularımızda yüzde 30'luk bir azalma oldu. Önceden öyle bir ünite vardı, şimdi yok. Olabilir. Ama çıkarılıyor demek insafsızlıktır.
Çok fazla spekülatif konu var. Lozan'da bunlardan biri. Müfredat taslağı kamuoyuna açılmıştır. Adı üstünde bu bir taslaktır. Hata yapmadık iddiasında değiliz. İyi niyetli ve mantıklı eleştiriler müfredatımızda değerlendirilecek ve müfredatımızda yer verilecektir.'
(Evrim Teorisi tartışması) 'Evrim teorisi gibi çok az sayıda teori müfredat taslağında var. Evrim teorisi niye seçilmiş bilmiyorum. Evrim teorisinin bulunduğu o üniteyi müfredattan çıkarmış olduk zaten. O başka bir tartışma sadece evrim teorisi çıkarılmadı.
Biz evrim teorisinin İslami şartlara uymadığı açısından hiç bakmadık, sadece gelişim trendi açısından o ünitenin o müfredatta verilmesini doğru bulmadık. Temel eğitim ve ortaöğretim müfredatında bulunmasını doğru bulmadık. O kadar teori var neden evrim teorisini seçip içine koymuşuz diğer teorilerin doğru olmadığını mı iddia etmek gerekir.'
(Allah yolunda mücadele, cihad konusunun müfredatta yer alması) 'Cihad, çalışma çabalama anlamına gelir. O anlamda kullanılmış ama kamu oyunda bir rahatsızlık varsa bu düzeltilebilir. Bugün kullanıldığı anlamında savaş anlamında kullanılmıyor, mücadele anlamında kullanılıyor. Kelime olarak düzeltilebilir.'
(Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi) 'Anayasamızda din kültürü okutulması zorunlu dersler kapsamında. Anayasa değişmedikçe bütün öğrencilere Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi vermek zorunludur.'
(Ders saatleri değişecek mi) 'Müfredat onaylandıktan sonra bu konuda çalışmalarımız başlayacak. Ders saatlerini bir saat azaltmak ya da artırmak bir anda binlerce öğretmen açığı yaratacağı gibi mevcut öğretmenleri de boşa çıkarabilir. İnsan kaynakları politikalarıyla birlikte yürütülecektir.'
'Bu yıl 5 ve 9'lar yeni müfredatla eğitim öğretime başlayacak. Bu konuda öğretmen arkadaşlarımızın adaptasyonu için hizmetiçi eğitime başladık. Hizmet içi takvimi öğretmen arkadaşlarımız belirleyecek. Kitapların yazımı haziran ayı gibi bitecek. Herhangi bir aksaklık olmayacak.'
(15 Temmuz) '15 Temmuz tek başına bir kavram olarak verilmedi. Birlik, bütünlük çerçevesi içerisinde verildi. Yeniden böyle bir durumla karşılaşıldığında öğrencilerimiz, vatandaşlarımız neyi korumak durumunda olsunlar, hangi bilinçte olsunlar diye 15 Temmuz'un da içinde olduğu değerlerimiz bir paket halinde eğitim öğretim müfredatının içine yedirilmiş durumda.'
