Zor bir süreçten geçiyoruz. Referandumda evet çıkarsa Türkiye Başkanlık sistemine geçecek. Önümüzde çözüm bekleyen bir çok problem var. Suriye,Kandil,Kıbrıs sorunlardan bazıları. Türkiye ile doğrudan savaşamayanlar -düşmanlıklarını- kiralık örgütler üzerinden gösteriyorlar.
Siz bakmayın Batı'nın önüne geleni terörist ilan etmesine. bu konuda en sicili temiz ülke Türkiye'dir. Bugün PYD'ye ABD açıktan destek vermiyor mu? Yunanistan da geçmişte kurulan Lavriyon kampı kime hizmet etti. Başı sıkışan PKK'lılar soluğu Yunanistan'da alıyorlardı. Şimdi aynı Yunan FETÖ'ye ev sahipliği yapıyor.
Geçen gün gazetelerde Yunan Parlamentosunun Türkiye ile savaşı tartıştığını yazdı. Suriye'de,Güneydoğu'da terör biraz azınca fırsat kollayan ülkeler hemen harekete geçiyor. Yunanistan'ın tavrı bunun en açık göstergesi. Diğer yandan Fransa'nın PKK karşısındaki tavrı biliniyor. Bir ara bayan Miterand Kandil'i Bekaa'yı su yolu yapmıştı. Şimdi artık vekalet savaşları dediğimiz bir kavram var. Kim kime düşmansa bir örgüte destek verip o ülkeyi hırpalamaya çalışıyor.
Türkiye bu kuşatmayı yaracak güce sahiptir. Kamplaşmanın,düşmanlaşmanın,çatışmanın en büyük vebal olduğu dönemdeyiz. Konuşacak,tartışacak ama asla kavga etmeyeceğiz. Demokrasilerde herkes inandığı,düşündüğü gibi konuşma,yaşama,siyaset yapma hakkına sahiptir. Birbirimize tahammül etmediğimiz takdirde başkalarının bize giydirmeye çalıştığı kefeni giymek zorunda kalırız.
AK parti bugüne kadar demokrasinin kökleşmesi için gayret gösterdi bundan sonra da aynı gayret ve hassasiyeti göstermeye devam edecektir. Yasalar toplumlar içindir. Hepimiz bugün varız, yarın yokuz. Önemli olan milli varlığımızın devamı ve yasaların da buna hizmet etmesidir. Bu hususta iktidarımızın samimiyetinden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bugüne kadar çok şeyler başarıldı,çok manialar aşıldı bundan sonra da öyle olacaktır.
Sağda solda şer odaklarının felaket çağrılarının gerçek dışı olduğu er geç anlaşılacaktır. Düne kadar Doların 5 binleri aşacağını söyleyenler geçen hafta dövizdeki inişten sonra büyük hayal kırıklığına uğradılar. Halbuki muhalefetin doğrusu yapıcı muhalafettir. Dolar çıksın diye piyasanın moralini bozma seansları yapmak yerine yol gösterici,rahatlatıcı bir muhalefet yapmak herkese fayda verir. Yıkıcı,tahrip edici muhalefetin zamanı geçmiştir. Toplum siyasetçilerin söz ve psikolojilerini tartacak olgunluğa erişmiştir. Onun için kötüleyerek yapılan muhalefet sadece kötüleyenin kötülenmesine yol açmaktadır.
Son on beş yılda bir çok savaş kazanıldı. Ekonomik savaş da kazanılacaktır. Son adımlarla birlikte piyasa kısmen rahatlamıştır. Devlet beyaz eşyada ÖTV'yi kaldırarak vergisinden, gelirinden büyük fedakarlık etmiştir. Cumhuriyet tarihinde bu bir ilktir.
Türkiye örgütler,vicdanını satlığa çıkarmış olanlar üzerinden kendine yöneltilen bu saldırıları püskürtecektir. Aziz milletimiz tarih boyunca boyunduruk altına girmemiştir. Bundan sonra da böyle olacaktır. Ancak piyasalara ve yabancı sermayeye güvenin gelmesi için -Yargıya-güvenin tesis edilmesi şarttır. Fetö'nün içten içe çürüttüğü yargının en kısa zamanda -güven verecek- noktaya getirilmesi elzemdir. Unutmayalım ki devlet demek adalet demektir. Tahrip edilen kurumlar içinde ilk kurtarılması gereken adalet dağıtan müesseselerdir. Adalete güven sağlanırsa ekonominin canlanması için de hiç bir engel kalmaz.