Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, 17 Haziran 2015'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a güven mektubunu sunmasının ardından Ankara'da göreve başlamasıyla Türkiye'de edindiği izlenimleri, göreve başlama sürecini ve iki ülke halkı arasındaki tarihi bağı ofisinde Kudüs fotoğraflarının yer aldığı kitaplarla AA muhabirine anlattı.
İsrail'in Batı Şeria'yı işgalinden yaklaşık iki yıl önce Ramallah kentini yakınlarındaki küçük bir köyde dünyaya geldiğini söyleyen Mustafa, 'Bütün hayatım boyunca İsrail işgalini yaşadım. İşgal sebebiyle meydana gelen zulümlerin ve işkencelerin bizzat şahidiyim, orada bunların hepsini yaşadım.' diye konuştu.
Lisans eğitimini Ürdün'de aldığını belirten Mustafa, 1987 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra Filistin'e geri döndüğünü, aynı yıl aralık ayında 1. İntifada'nın başladığını hatırlatarak, kendisinin de bu süreçte yer aldığını söyledi.
Yüksek lisans ve doktora eğitimini Rusya'da tamamladığını kaydeden Mustafa, Filistin dışındaki ilk görev yerinin de Rusya olduğunu ifade etti.
Faed Mustafa, 1998'de Filistin'in Moskova Büyükelçiliğinde çalışmak üzere 1. Müsteşar olarak görevlendirildiğini, burada çeşitli görevlerde bulunduğunu belirterek, bu görevlerin ardından 2009 yılında Rusya'ya büyükelçi olarak atandığını anlattı.
Rusçayı ve Rusya'daki siyasi durumu çok iyi bildiğinden Filistin'in Moskova Büyükelçiliğinde çalışmak üzere görevlendirildiğini belirten Mustafa, 2015 yılında buradaki görev süresi dolduktan sonra aynı yılın haziran ayında Türkiye'de büyükelçi olarak göreve başladığını hatırlattı.
Mustafa, 'Rusya'daki görevimi tamamladıktan sonra Filistin yönetimi yeni görev yerim için önüme seçenekler sundu. Tabii diplomaside buna pek rastlamayız. Ben sunulan seçenekler arasından özellikle Türkiye'yi seçtim, çünkü Türkiye Ortadoğu'da çok etkili, köklü bir geçmişe sahip ve gelecek vadeden bir devlet. Biz küçüklüğümüzden beri Türkiye'nin ve Türk halkının ne kadar yüce bir devlet olduğunu biliyoruz. Türkiye sevgisi bizim kanımızda var.' dedi.
Kız isteme merasimine katıldı
Büyükelçi Mustafa, Türkiye'de çok sayıda Filistinlinin yaşadığını, bu sayının büyük çoğunluğunu öğrenciler, ticaretle uğraşan iş adamları ve doktorların oluşturduğunu belirterek, hem Türkiye hem de Filistin'e hizmet eden bu kişileri takdir ettiğini kaydetti.
Mustafa, 'Büyükelçiliğimiz bütün Filistinlilerin evidir, siyasi yönelimleri ne olursa olsun burası bütün Filistinlilerindir. Bizler bayramlarda ve milli günlerde Filistinlilerle bir araya gelmeye çalışıyoruz.' diye konuştu.
Yaklaşık iki hafta önce İstanbul'da Filistinli genç bir çiftin kız isteme merasimine davet edildiğini ve davete katıldığını anlatan Mustafa, 'Biz sosyal hayatı ilgilendiren bütün bu adımları da görevlerimiz arasında sayıyoruz.' dedi.
Son yıllarda Suriye'de yaşanan olaylar sebebiyle bu ülkeden Türkiye'ye 5 ila 7 bin arasında Filistinlinin geldiğini aktaran Mustafa, bu Filistinlilerin büyük kısmının şu anda Türkiye'nin güney illerinde yaşadığını ifade etti. Mustafa, Filistin ve Türkiye'deki resmi kurumlar ve sivil toplum örgütleriyle buralarda yaşayan insanların yüklerini hafifletmek için ortak çaba gösterdiklerini dile getirdi.
'Türkiye'nin her yerinde yaşam aktif bir şekilde devam ediyor'
Büyükelçi Mustafa, Ankara'daki görevinin yanı sıra Gaziantep, Kilis, Konya, Çanakkale, İstanbul, İzmir, Mersin ve Kütahya gibi birçok şehri gezme fırsatı bulduğunu kaydetti. Kütahya halkı tarafından geçen yıl Gazze'de meyve ve sebze üretimi yapılması amacıyla 'Kütahya bahçesi' oluşturulduğuna değinen Mustafa, bu tür projelerin Filistin ve Türk halkı arasında dostluk, sevgi ve kardeşlik bağlarını güçlendireceğini söyledi.
Gezdiği şehirlerde Filistin ile ilgili düzenlenen etkinliklere de katıldığını belirten Mustafa, 'Türkiye'nin farklı şehirlerine düzenlediğimiz ziyaretler ve katıldığımız etkinliklerin sonunda Türk halkının, Filistin meselesine ne kadar duyarlı bir şekilde yaklaştığını görüyoruz. Filistin halkının çektiği çileleri çok iyi bildiklerini gözlemliyoruz. Yapacağımız ziyaretlerle iki halk arasındaki yakınlığı daha da sağlamlaştıracağımıza inanıyoruz.' diye konuştu.
Mustafa, 'Türkiye'nin en beğendiğim özelliklerinden biri aktif hayatın sadece Ankara gibi bazı şehirlerde değil bütün kentlerde olması. Gezdiğim şehirlerdeki gözlemlerin sonucu anladım ki, Türkiye'nin her yerinde yaşam aktif bir şekilde devam ediyor.' değerlendirmesinde bulundu.
'Türkiye bölgedeki liderliğini koruyacak'
Filistinli Büyükelçi Mustafa, Türkiye'de son zamanlarda yaşanan bir takım talihsiz olayların kendilerini derinden etkilediğini dile getirerek, '15 Temmuz başarısız darbe girişimi, Türkiye'nin 2023 hedefine ulaşmasını engellemeye yönelik yapılan bir girişimdi. Menfur terör saldırılarıyla da Türkiye'yi hedeflerinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Fakat biz Filistinliler ve bu ülkeyi seven diğer bütün halklar, Türkiye'nin emin adımlarla hedeflerini gerçekleştireceğine inanıyoruz.' dedi.
Türkiye'nin Filistin'in hedeflerini gerçekleştirme yolunda her zaman yanında olduğunu vurgulayan Mustafa, 'Bizler de Türkiye'nin yanında olacağız. Eminiz ki, Türkiye bölgedeki liderliğini koruyacak ve emin adımlarla hedeflerine yürüyecektir.' ifadelerini kullandı.
'Türklerin kalbinde Kudüs'ün çok önemli bir yeri var'
Büyükelçi Mustafa, elçilikteki ofisinde bulunan İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezinin (IRCICA) hazırladığı 'Fotoğraflarla Osmanlı Döneminde Kudüs' kitabını tanıtarak, kitapta yer alan Osmanlı dönemine ait Kudüs fotoğraflarının hikayelerini anlattı. Mustafa, fotoğrafların Kudüs'ün Arap ve Müslüman kimliğinin yansıtılması noktasında birer delil niteliği taşıdığının altını çizdi.
IRCICA ile Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) katkılarıyla hazırlanan 'Fotoğraflarla Dünden Bugüne Kudüs' kitabına da değinen Mustafa, Osmanlı döneminde çekilmiş yüz kadar fotoğraf ve bu fotoğraflardaki mekanların günümüzdeki görüntülerinin kitapta yan yana yer aldığını anlattı.
Kitapta, dönemin Osmanlı padişahının özel fotoğrafçısının Kudüs'te çektiği fotoğrafların da bulunduğunu ifade eden Mustafa, bu eserin 100 yıl önceki Kudüs ve şu anki Kudüs'ü aynı açı ve kareler üzerinden anlatmayı amaçladığını belirtti.
Mustafa, 'Biliyoruz ki, Türklerin kalbinde Kudüs'ün çok önemli bir yeri var ve unutmayalım ki Kudüs-ü Şerif ismi Osmanlı tarafından verilmiştir.' dedi.