Yazarımız Nusret Çiçek bugünkü yazısında Seyhan ilçesinde balkondan düşerek ölen genç kızın cenazesinde adetleri gereği davul çalıp oynayanlara değindi. Çiçek 'Avrupa Birliği bizi kabul edecek diye az mi davul çalıp oynadık.' d
Bu bir gelenekmiş?
Adana'nın Seyhan ilçesinde balkondan düşerek ölen genç kızın cenazesinde ağlama, ağıt yakma yerine yakınları davul çalıp oynamışlar. Peşinden cenaze namazı?
?
Hatun kişi niyetine!
?
Düştü öldü, oynadılar, cenaze namazı?
?
Üç ayrı olumsuzluğun yan yana gelmesi tuhaf da, aslında bu tip gelenekler pek de yeni sayılmaz. Şehitlerin cenazelerinde Mozart denilen gavurun marşını çalmak da bir benzeri.
Ayet ?onlara ölü demeyin, onlar yaşarlar fakat siz göremezsiniz? dese de biz yine farklı telden çalarak Şahadet kavramını zihinlerden silmeye çalışıyoruz.
?
?Tekbir? yerine Mozart?ın zartı zurtu.
?
Neymiş efendim, bu da bir gelenek.
Hem de Kemalizm?in geleneği.
Lozan?ı ?zafer? diye yutturan ittihatçı kabadayılar çetesinin Müslüman halkın ruh dünyasına sapladıkları kazıklardan bir tanesi. Gavura şirin görünme.
Şehitlerimize en büyük hakareti reva görerek Batılılaşma.
...
Biliyor musunuz?
Avrupa Birliği bizi kabul edecek diye az mi davul çalıp oynadık. Dediler ki ?bize gelmek isterseniz eteklerinizi kısaltın da öyle gelin.?
Kısalttık yine olmadı?
?
Sırada Sevgililer günü var.
Ailesine, mahremine olan sevgi ve sadakatin değil, oynaşının adına düzenlenen sevgililer gününün de bir bakıma anlamı buradan neşet ediyor.
Avrupalılaşmak gavurlaşmak.
?
İşte bakın ölünce, batınca, yok olunca ya davul veya Mozart.
Kültürü ile, bağımsızlığı ile bitirdiklerini önce oynatıyorlar, peşinden er kişi niyetine diyorlar. Eri mi kaldı kardeşim!..
?
Aslında bu tip oyun kurma alışkanlığı muhalefetin de genlerinde var.
Kılıçdaroğlu, her seçimde kaybedince zil takıp oynar?
?
Bu sefer mi ne yapacak?
Anayasa oylamasında ?evet? oylarının aşırı şekilde fazla çıkacağından rahatsız olacağını sanmıyorum, erenler her zamanki pişkinliğini göstererek o geceyi masa muhabbeti eşliğinde sarma sararak sabahın ilk aydınlığında yine kaldığı yerden müzmin muhalefet görevine devam edecek. Kamara şakası ile kaptığı koltuğa sadakat!
Adı Kemal ya, yetiyor da artıyor da?
?
CHP?nin ast solisti Muharrem İnce öyle demiyor:
?Bu ülkede büyük bir çoğunluk AKP iktidarının değişmesini istiyor. Ancak bu muhalefet AKP iktidarını değiştiremiyor. O zaman yapılacak bir iş var. Muhalefeti değiştirmek. Önce muhalefeti değiştireceğiz. Sonra da değişen muhalefet iktidarı değiştirecek.
Başka da şansımız yok'
?
Hey aslanım benim.
En azından davul çaldırmıyor, çözüm üretiyor.
Bu sözlerin açıkça anlamı, öncesinde Kılıçdaroğlu adına davul zurna eşliğinde kıyak bir göbek havası, peşinden er kişi niyetine?
Çalsın davullar oynasın kızanlar?