?Milli Devlet, Güçlü İktidar? isteyen biz değil miydik? Şehirlerin meydanlarında attığımız slogan bu değil miydi? En az 3.500 şehidi bu uğurda vermedik mi? İdam sehpalarına bunun için yürümedik mi? Her türlü çileye bunun için razı olmadık mı?
Milli devleti kurarak Güçlü iktidarla Turan?ı gerçekleştirecek ve i?layı Kelimetullah davasınızafere ulaştıracaktık. Bizim iktidarımızda ?Başkan? bile değil daha da etkilisi ?BAŞBUĞ? olacaktı. Bir Türk Hakanı olarak onun emrinde hedefe yürüyecektik.
Şimdi yapılan Anayasa değişikliği ne ki; ?Lider, Teşkilat, Doktrin? düsturu ile yeni bir Türkiye kuracaktık. ?Emir demiri keser? düsturumuz değil miydi? Her Ocak?ta, her seminerde bu konuşulmuyor muydu?
Birbirimiz için canımızı verdik. Şehadet arkadaşlarımıza nasip oldu. Mermilerin arasında geçen yıllarda biz böyleydik, Anadolu?nun çocukları olarak hayallerimiz buydu. Başbuğ?un ?Yolumuz Mevlânâların, Yunusların Hacı Bayramların yoludur? sözünce ?Bir ölür, bin diriliriz? ?Kanımız Aksa da Zafer İslam?ın? sloganlarıyla canımızı koyduk ortaya.
Ailelerimizin itirazına rağmen vatan için, bayrak için yollara düştük Kahraman Milletimizin 15 Temmuz gecesi meydanlara çıktığı gibi. Yine Başbuğ?umuzun ?Eğer sen istersen o bir hayal değildir? sözünce hayaller kurduk. Evet doğrudur.
Üzerimizde oyunlar oynanmış bu ülkenin gençlerini birbirine düşürmek için tuzaklar kurulmuş. Tuzaklara düşürdüler 10 binin üzerinde gencin ölmesine sebep oldular. Sonra da kalanları zindanlara doldurup işkence yaptılar. Lakin biz hayallerimizden vazgeçmedik. Ülkümüzden vazgeçmedik. Ne yapabilirim diye düşündük. Kimimiz siyasette kimiz kendi kabiliyetlerince kendi çapında mücadeleyi sürdürdü. İstisnalar hariç beceremediğimiz tek şey ticaret.
Artık ?Başbuğ? gibi bir karizma liderimiz yok. Peki ne yapalım hayallerimizden vaz mı geçelim. İ?layı Kelimetullah?tan vaz mı geçelim? Turan?dan vaz mı geçelim? Demokrasi teraneleri yüzünden ?Lider, Teşkilat, Doktrin? düsturundan vaz mı geçelim?
Vazgeçmeyelim. Vazgeçmemeliyiz. Peki ne yapalım? Ülkücüler neden ?Hayır? diyecekmiş ki? İstediğimiz gibi değil amma MİLLİ DEVLET GÜÇLÜ İKTİDARIN KAPISINI AÇACAK BU REFERANDUMDA ?HAYIR? DİYEREK İDEALLERİMİZE, GENÇLİĞİMİZİ HARCADIĞIMIZ ?ÜLKÜ?MÜZE TERS Mİ DÜŞELİM?
Bazı medya kuruluşları ?Evet?i haklı çıkarmak için Alparslan Türkeş?te başkanlığı istiyordu diye yayın yapıyorlar. Sözlerini aktarıyorlar. Söze gerek yok. ?ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz? atasözünce Başbuğ ve ülkücüler tabii olarak ?Başkanlık? sistemini herkesten önce teşkilatlarında uygulamışlardır zaten.
Önemli olan Demokrasi değil milletin bekasıdır. Yüreğinde kendine değil tüm dünyaya yetecek sevgisi olan Türk milleti dünyanın ulaşamayacağı kadar özgürlükçü ve adaletlidir.
Demokrasi bizim adaletimizin yanında çok zayıf kalır. Asırlar şahidimizdir. Türk milletinin bekası, Ümmet?in bekasıdır unutulmaya.
Şimdi tek adam diktatörlüğü gelecek diye propaganda yapılıyor. Bizim istediğimiz daha etkin bir Devlet Başkanlığı değil miydi? ?Başbuğ ve emrindeki millet?. Buna hayır diyecek bir Ülkücü olabilir mi? Varsa o kendini kontrol etsin ve şanlı Ülkü davasının geçmişine iyi baksın.
Şehitler albümünü başlatan bir kişi olarak diyorum ki; ?Bunca şehit boşuna verilmedi?. Diktatörlük sistemde değil insanın karaktersizliğindedir. Karaktersiz bir lider hangi sistemde gelirse gelsin diktatör olur. Mesele sistem değil insandır. Karaktersiz bir insanı da bu millet seçmeyecek kadar basiretlidir. Bu basiretini 15 Temmuz?da dünyaya göstermiştir. Millet artık uyanmıştır. Vesselam.
Yarın, Recep Tayyip Erdoğan ve Ülkücüler