Var mısınız Hocalı'ya Adalet demeye?

Var mısınız Hocalı

Yazarımız Prof. Dr. Aygün Attar, Hocalı katliamını anlattığı yazısı dizisine ikincisini kaleme aldı. Attar, yazısında o dehşet günlerinin bizzat yaşayan tanığı olarak anlatı ve 'Var mısınız Hocalı'ya Adalet demeye?..' diye sordu.



Hocalı'ya Adalet..

Katilini görmemek için minik vücuduna sıkılmış kurşunlardan delik deşik olmuş elleri ile ölmeden önce gözlerini kapatan masum çocuğun kanının yerde kalmaması için ..


Var mısınız Hocalı'ya Adalet demeye?..

Merak edenlere bilgi olarak söylemeliyim ki maalesef,Sovyet döneminde bu olaylarla ilgili bilgilerin büyük bir kısmı Ermeniler tarafından yok edilmiştir.1905-1907 yıllarında Türklere karşı Ermenilerin uyguladığı soykırımla ilgili en önemli kaynaklar bizzati olaylara tanık olan Mir Mevsim Nevvab ve Mehmet Sait Ordubadi' nin eserleridir.


Nevvab'ın '1905-1906- cı illerde Ermeni- Müselman davası, Deportasiya ' kitabının 45-46 sayfalarında yer alan 'İrevan Ermenileri Anadolu kökenli olduklarından geldikleri yerlerde Türklere karşı bir kin besleme içgüdüsünün etkisindeydiler' ifadesi Türkiye'deki Ermeni nüfus katledildi yok edildi diyenlere cevap mahiyetindedir. İfadeden de anlaşılacağı üzere Anadolu ' dan göç eden Ermenilerin önemli bölümü Rusya' nın arzusu doğrultusunda kadim Türk yurdu Revan şehrine ve bir kısmı da Azerbaycan ' a Karabağ' a yerleştirilmiştir.


Bu topraklarda yaşayan Türkler ise Çarlık Rusya'sını arkasına alan  silahlı Ermeni  çetelerinin kurbanı olmuşlar.
Ordubadi 'Kanlı Yıllar' adını verdiği 245 mektup ve dönemin basınından derlediği belgeler ve bilgiler esasında yazmış olduğu kitabında yüz yıl önce vuku bulan ve aylarca devam eden Türk soykırımını ayrıntılı şekilde tasvir etmiştir.
Kesilen başlar, tecavüze uğrayan kızlar, kadınlar,işgence ile delikanlıların kafatasının soyulması, gözlerinin oyulması , canlı insanların karınlarının delinerek köpeklerin önüne atılması, Müslüman insanların bağırsaklarını parçalayan köpekleri kahkaha ile seyreden gözü dönmüş terörist Ermeni çeteleri..


Sene 1905-1906..Soykırıma maruz kalan Türk , bu vahşeti yapan Ermeni..

Tıpkı Anadolu 'da geçen yüzyılın başlarında Andranik adlı şerefsizin hamile Müslüman Türk kadınlarının sırtına kaynayan semaver bağlayarak bebeğinin cinsiyetine dair kendisi gibi hayvan sürüsünden müteşekkil olan çetecileri ile bahse girmesinden haz alarak kendisinden geçmesi gibi yapılan çokça mezalimden biri ..

Tam yüz yıl önce Bakü' de Ermenilerin Türklere yaptığı korkunç soykırımı tanıklardan biri olan Rus Albay Kulge yazmış olduğu raporda şöyle dile getiriyordu:'Ermeniler kimseye acımadan,çoluk- çocuk demeden ellerine geçen Müslümanları katl etmişlerdi.Kadınlar çıplak durumda duvarlara çivilenmişlerdi.Sadece bir yerde 57 kadının parçalanmış cesedi bulundu.Bir başka yerde ise oda dolusu çıkarılmış gözler,kesilmiş kulaklar,burunlar vardı.Bakü ' nün sokakları çıplak kadın cesetleri , kesilmiş başlarla adeta dolup taşıyordu.Hizade Hacı Emir'in 80 yaşındakı anasını,onunla birlikte evde bulunan 60-70 yaşlarındakı kadınları hunharca katl etmiş,evin gencecik gelinini diri diri duvara örmüşlerdi.Çocuk cesedleri köpeklerin önüne atılmıştı.'


Gözü dönmüş Ermeniler şehrin tarihi eserlerini yağmalayarak camileri,vakıfları ' Açık Söz', ' Kaspi ' gazetelerinin matbaalarını yaktılar..


Sene 1918..


Bu soykırıma dair tüm tutanak ve belgeler Azerbaycan Devlet Arşivi , Resmî Kayıtları , f.970  de mevcut..
Kafkas İslam Ordusunun Azerbaycan Milli Hükümetinin daveti üzerine Bakü ' ye gelişi ve Rusların Ermenileri her zaman olduğu gibi kullanarak paçavra gibi ortada bırakması  sonucunda Azerbaycan' da akan kan durdu.
Mehmetçiğin kardeş yardımı, Nuri paşa, Halil paşa, Mürsel paşa Can Azerbaycan' da  Sovyet dönemine rağmen nesilden nesile aktarılan kahramanlık hikayesi oldu ve Türkiye Azerbaycan arasında gönül köprüsünün hiç bir gücün zarar veremeyeceği sağlam temeline dönüştü..

Sene 1922..


Sovyetler'in kapalı yönetim sistemini ve istibdadını fırsat bilen Taşnak döküntüleri Türkiye' ye duydukları kin ve nefretin intikamını Azerbaycan' dan aldılar Rusların da yardımı ile..


Azerbaycan Sovyet yönetimine girdiğinde yüz ölçümü 114 bin km kare idi, ikinci kere bağımsızlığına kavuştuğu 1991 de bu rakam 81.6 bin km kareye düşmüş, Sovyet rejimi Azerbaycan topraklarını Ermenistan' a peşkeş çekmişti.
Asya ile Avrupa arasında stratejik konuma haiz Zengezur Azerbaycan' ın Sovyet işgaline maruz galdığı yıllarda alınarak Ermenilere verilmiş, böylece Türkiye ile Azerbaycan arasına zoraki bir koridor sokularak kara yolu ile ulaşım engellenmiştir.


Bilinçli şekilde ezeli Azerbaycan toprağı olan Karabağ tampon halde Ermenilerin  yerleşimine dönüştürülmüştür.
Sovyetler'in sözde 'sosyal Adaleti' sonucunda Batı Azerbaycan' da yaşayan Türkler mecburi şekilde topraklarından çıkarılmış, kadim Türk yurdu Revan ' da önce azınlık sonra ise zulüme mahkum vatandaş statüsünde olan Azerbaycanlılar 1987 -1989 resmen uygulanmakta olan soykırım neticesinde bir zamanlar Ağrı dağından aşarak kaçakaçla Türkiye' ye geldikleri gibi Azerbaycan' a yüz tutmuşlardı.Canını kurtaranı da olmuş 250 bin kişiden, Bir çoğu da yolda öldürülmüş, kimileri  ise diri diri kocaman boruların içine Ermenilerce  doldurulmuş her iki tarafı kapatılarak işgence  ile öldürüldüğü sene tarih 1989 yılını gösteriyordu..


Ve Hocalı..


Masum bebeklerin acımasızca öldürüldüğü, silahın süngüsünü görmemek için küçücük elleri ile gözlerini kapatan bebeğin sadece vücudunundeğil gözlerini kapayan minnacık parmaklarının dahi  delik deşik edildiği, 7-8  yaşındaki küçük kızlara topluca tecavüzlerin yapıldığı,12 yaşında bir çocuğun çivilenerek işgenceye ne kadar dayana bileceğine dair bahise girilerek saat tutulduğu, karınların deşildiği, gözlerin oyulduğu, kızkardeşe tecavüze mecbur edilen delikanlının imtina ederek kendini boğarak öldürdüğü , cesetlerin dahi akılalmaz biçimde param parça edildiği Türk soykırımının yapıldığı sene 1992..


26 Şubat..


Yani 25 yıl önce dünyayı utandıran bu Soykırımı Ermeniler Azerbaycan' da masum ve silahsız bir kasabada yaptılar..
Tam yüz yıl önce Bakü' de, Van ' da, Revan ' da, Gence' de, Iğdır'da, Erzurum'da , Guba' da , Şamahı' da , Urmiye'de, Selmas' da ve daha nice yerlerde yaşayan masum Türk insanına yaptıkları gibi.. yüz yıl önce kullandıkları ilkel ve insanlıktan nasibini almamış olan dedeleri kulağı kesik Andranik' in, Hamsamp' ın yöntemleri ile soykırım yaptılar..
İçlerinde biriktirdikleri kin, nefret ve kanlarına özgü şerefsizlikle yaptılar Hocalı Soykırımını..


Anadolu' da Türk mezalimi yapan lanetlik dedelerinin Batı ' da ağızları dan salyalar akıtarak yüz yıl önce Türklere yaptıkları işkencelere  dair hatıra kitapları bastırdıkları gibi Hocalı Soykırımını da marifet gibi anlattılar mülakatlarda..
Ama ne hikmetse Batı adeta bir itiraf mahiyetinde belge niteliği taşıyan Ermeni çetecilerin bizzati kendileri tarafından yazılan  o basılmış kitaplara, Ermenilerin Türklere karşı gerçekleştirdiği cinayetlerin kahramanlık gibi anlatıldığı gazete mülakatlarına değil, uydurulmuş hatıralardan yola çıkılan hikayelere inanmayı tercih etmekte..


Kim Kardaşyan  malum CD sinde marifetini  ayrıntılı şekilde sergilemekten keyf alarak mesleğini  tüm dünyaya servis ettiği gibi Soydaşları olan Ermeni teröristleri de Hocalı' da masum insanlara yaptıkları akılalmaz işgencelere dair kitap basarak servis ettiler ..şerefsizliğin , namussuzluğun reklamını yapmak  genetik özelliklerinden kaynaklanmaktadır anlaşılan..


Ermenistan'ın mevcut ülke başkanı Sarkisyan teröristtir , Hocalı Soykırımında kendisinden önceki makamtaşı  gibi aktiv görev almış bir katildir ve Kardaşyan  tiynetlidir, reklam meraklısıdır, yurtdışındakı bir gazete mülakatında övünerek anlattı Karabağdakı cinayetlerini, sırıtarak da yapacağımıza ihtimal vermiyorlardı ama biz yaptık bunları diyerek alay etti bizlerle.


Evet, doğru, insan olanın böylesine bir şerefsizliği yapacağıma ihtimal verememiştik,ama yanılmışız, unutmuşuz insan olmadığınızı, unutmuşuz son yüz yılda yaptıklarınızı..


Zori Balayan, Silva Kapitukyan,Serj Sarkisyan .... kirli , iğrenç, alçak amelleriniz için savaş suçlusu olarak tarih karşısında yargılanacaksınız..


Ölmüş olanlarınız ölümünden sonra da   , hayatta olanınız ise son  nefesinize kadar  daima lanetle yad edileceksiniz..
Kim Kardaşyan'ın çıkarmaları  bile sizi kurtaramaz..

Hocalı bir soykırımdır..


Adalet için onu yapanlar savaş suçlusu olarak yargılanacaktır, buna inanıyorum.


Hergah bu yapılmaz ise, Ermeniler tarafından daha önce yapılmış olanlar gibi cezasız kalır ya da unutturulursa daha çok Hocalı ' lar yaşarız, unutmayınız.


Hocalı' ya Adalet sadece İntikam   için ihtiyaç duyduğumuz bir çağrış değil, insanlık için, tekrarlanmasını arzu etmediğimiz önleyici eylemdir..


Hocalı, beyaz karların üstüne  masum yavrulardan akan kanların Adalet kelimesini   toprağın ta bağrına hiç silinmeyecek derinlikte çizdiği resimdir..


Çocukluğumda saklambaç oynardık. Ben gözlerimi sıkıca ellerimle kapatardım,böylece etrafı karanlık yaptığım için saklandığımı,arkadaşlarımın beni bulamayacaklarını düşünerdim..


Hocalı' da o gece o 2-3 yaşındakı o küçücük çocuk da  kendisini hedef alan o silahı görünce aynısını yapmıştı, elleri ile gözlerini sıkıca kapatmıştı. Saklanmak için..Oyun için değil ama yaşaya bilmek için. Ellerini çekince, gözlerini açınca annesini karşısında görmek umudu ile kapamıştı gözlerini..


Sıkıca minik ellerle 25 yıl önce şubatın 26 da kapanmış o gözler hiç açılmadı kanı bozuk, iki ayaklı hayvanlar  yüzünden..


Saklambaç oynuyan çocuklarımızın gözlerini umudla aça bilmesi , açınca karşısında sevgi dolu yaşam bula bilmesi için Hocalı' ya Adalet..