Nablus'un doğusunda İsrail'in hukuksuzca evlerini yıktığı bazı Filistinli aileler mağaralarda hayata tutunmaya çalışıyor.
İsrail'in hukuksuz bir şekilde defalarca evlerini yıktığı bazı Filistinli aileler, sığındıkları mağaralarda ilkel koşullarda hayata tutunmaya çalışıyor.
İsrail'in evini yıktığı 64 yaşındaki Macid Hanini, Batı Şeria'daki Nablus kentinin doğusundaki mağaralarda yaşayan 300 kadar Filistinliden sadece biri.
Nablus'un Harbetu Tana köyünde yaşayan Filistinli aileler, teneke ve çinko levhalarla yaptıkları evlerin ruhsatsız olduğu gerekçesiyle 3 Ocak'ta İsrail buldozerleri tarafından yıkılmasından sonra bölgede bulunan mağaralara sığınmış.
Hanini, 'Burada hayat zor, hiçbir yaşam araç gereci yok, ancak başka alternatif de yok. Çinko ve betondan evler yapıyoruz, ama Oslo Anlaşmasında belirtilen C bölgesinde ruhsatsız yapıldığı bahanesi ile yıkılıyor.' dedi.
Yaptıkları evlerin neredeyse 20 defa İsrail tarafından yıkıldığını söyleyen Hanini, 'Gelecek bizim için iyi değil. Hem İsrail ordusu hem de Yahudi yerleşimciler tarafından baskılar sürekli artıyor.' ifadelerini kullandı.
Dağın zirvesini işaret eden Hanini, 'Oraya birkaç yıl önce karavanlarla yerleşimciler geldi. Bugün ise sığır çiftliği ve bir ileri karakol kurdular. 1967 işgali öncesinde yaşadığımız bu bölgeyi kontrol altına almak istiyorlar.' diye konuştu.
Harbetu Tana köyünde doğup büyüyen Hanini, 200 keçiye sahip olduğunu ve bunlardan peynir yaptıklarını aktararak şunları söyledi:
'Bu bizim basit hayatımız. Güven içinde yaşamaktan başka bir şey istemiyoruz. Bu mağaralar bizim basit krallıklarımız. Tüm yaşamımız burada cereyan ediyor.'
'İsrail bizi buradan çıkarmak istiyor'
Hanini gibi ailesiyle mağarada yaşayan Fersan Hasan (59) da İsrail'in sürekli baskıları ve engellemeleriyle karşılaştıklarını belirterek, 'Doğduğumuzdan beri burada yaşıyoruz. Babalarımız, dedelerimiz ve atalarımız da burada yaşadılar. Şimdi İsrail bizi buradan çıkarmak istiyor.' dedi.
Mağarada ilkel koşullarda yaşamak zorunda kalsalar da doğdukları toprakları terk etmeyeceklerini vurgulayan Hasan, şunları kaydetti:
'Biz kimseye tehlike oluşturmuyoruz. Keçilerimize bakıyoruz ama yine de evlerimiz yıkılıyor. Tek çaremiz bu. İsrail yaptığımız evleri yıksa da mağarada yaşamaya devam edeceğiz, topraklarımızı bırakmayacağız.'
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan 'İkinci Oslo Anlaşması' çerçevesinde Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Yüzde 18'i kapsayan 'A bölgesi'nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik 'B bölgesi'nin idari yönetimi Filistin'e güvenliği İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan 'C bölgesi'nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.
İsrail yönetimi Filistinlilerin C bölgesinde inşaat yapmasını neredeyse imkansız kılıyor. İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs'te 200 bini aşkın, Batı Şeria'da ise 400 bini aşkın Yahudi yerleşimci bulunuyor. Uluslararası toplum, İsrail'in işgalindeki bu topraklarda bulunan Yahudi yerleşim birimlerini yasa dışı kabul ediyor.
AA