Özdağ, şöyle konuştu:
?Bu hareketin kurucusu Alparslan Türkeş anayasa değişsin diye bir atıfta bulunuyordu. Bunu milli devlet, güçlü iktidar tek meclis tek başkan sloganlarıyla söylüyordu. Bugünde Devlet Bahçeli kaos olmasın diyor ve beka sorunu var diyor. Sayın Erdoğan?da ülkücülerin ideallerini gerçekleştirmiştir. Bu nedenle ülkücü kardeşlerimiz Sayın Devlet Bahçeli'ye karşı yürütülen içerdeki karşı kampanyayı, parti içi muhalefetlerini bu referandumdan sonraya bıraksınlar. Bu partide kimse ölünceye kadar genel başkan değil? dedi.
Türkiye gündemine ve Avrupa'nın referandum öncesi tutumuna ilişkin önemli açıklamalarda bulunan AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ konuk olduğu A Haber?de yayınlanan A Politik Programında kendisinin de bir Ülkücü olduğunu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine AK Parti?ye katıldığını kaydetti. MHP?de ki Referandum öncesi oluşan gruplaşmalara da değindi.
SAYIN ERDOĞAN ÜLKÜCÜLERİN İDEALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ
Özdağ, ?Ben de bir ülkücüyüm. Ülkü ocaklarında yetiştim ve çeşitli görevlerde yer aldım. Sayın Erdoğan'ın davetleriyle buraya geldik. Ben buradan ülkücü kardeşlerime seslenmek istiyorum. Ülkücü arkadaşlarımızın bazılarının Devlet Bahçeli ile rekabet halinde olması anayasa değişikliğini karıştırıyor. Bu hareketin kurucusu Alparslan Türkeş anayasa değişsin diye bir atıfta bulunuyordu. Bunu milli devlet, güçlü iktidar tek meclis tek başkan sloganlarıyla söylüyordu. Bugünde Devlet Bahçeli kaos olmasın diyor ve beka sorunu var diyor. DEAŞ bir taraftan FETÖ bir taraftan saldırıyor. Egemen güçler Türkiye'nin kalkınmasına dur demeye çalışıyor. Sayın Erdoğan ülkücülerin ideallerini gerçekleştirmiştir. Milli devlet güçlü iktidar idealimizi güçlendirdi. Böyle bir güç olmak için nükleer santraller yaparsınız, barajlar yaparsınız, büyük sanayiler ve büyük üniversitelerle bu ideallere ulaşırsınız. Devlet Bahçeli'ye karşı yürütülen içerdeki karşı kampanyayı, parti içi muhalefetlerini bu referandumdan sonraya bıraksınlar. Bu partide kimse ölünceye kadar genel başkan değil. Bahçeli'nin ayakta tutmaya çalıştığı ve tüm duyarlılıklarını yerine getiren bir AK Parti var. Türkiye'nin bekası söz konusuyken parti içi rekabeti bir kenara bırakmak gerek. Sağduyulu hareket edeceklerini düşünüyorum. Ülkücüler 50 yıldır Türk siyasi hayatındalar ve çok çile çektiler. Türkiye'de en fazla özeleştiri yapan yapı ülkücülerdir. Bu ülkücüler sağlıklı karar vereceklerdir? diye konuştu.
AVRUPA?NIN TÜRKİYE?YE İHTİYACI VAR
?Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı var. Geçmişten bugüne kadar hep doğudan batıya göç oldu ve Türkler daima batıya göç etti. Osmanlı'da kendini batıya uzanan bir devlet olarak gördü? diyen Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü, ?Atalarımız bize dünyanın en stratejik topraklarını bıraktı. Bu topraklarda yaşayabilmek için büyük olmak gerekiyor. Büyük ordu gerekiyor. Biz bunları aşacağız. 16 Nisan bir dönüm noktası batı dünyası da bunu biliyor. Türkiye icrasını çabuklaştıracak ve ayağındaki vesayet prangalarından kurtulacak. Cumhuriyet bizimdir. Bunu yanlış anlamamak lazım. Şimdiye kadar demokrasi vardı ama dünyanın örnek alabileceği bir noktaya getirmek istiyoruz. Batı ne yaparsa yapsın benim orada 5 milyon Türküm yaşıyor. Avrupa'nın kalkınması için çaba harcadılar. Bugün zenginleşen o insanlar demokraside de söz sahibi oldu. Tahammülsüzlükleri bundan kaynaklanıyor. Hristiyanlığın dünya dini olmasını engelleyen ve sömürgeci batıya dur diyen bir Türkiye'nin doğduğunun farkında oldukları için korkuyorlar. Bu yüzden Türkiye'yi yatağında boğmaya çalışıyorlar.?
KILIÇDAROĞLU?NUN YAPTIĞI GAF DEĞİL GAFLETTİR, CEHALETTİR
Referandum öncesi Türkiye gündemine oturan ve büyük gaf olarak değerlendirilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu?nun sözlerinin gaf değil gaflet, bilgisizlik ve cehalet olduğunu belirten AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, ?Sayın Kılıçdaroğlu 18 maddeyi okumamış. Başbakan olmayacağını bilmiyor. Kusura bakmasın hayır kampanyası yürüten böyle bir insana vatandaş, inanmak mümkün değil dedi. Şunu da söyleyelim bu sistem meselesidir. Rejim meselesi değildir. Türkiye'de Cumhuriyet yerinde duruyor. Anayasa değişmez ise Mustafa Kemal neden ikinci bir anayasa yaptı. Sosyal şartlar gelişmeler anayasanın değişmesinde rol oynar. Bunu ya önden giderek yaparsınız ya da geriden gelip takip edersiniz. Keşke bu yaptığımız sistemde CHP'de görüşlerini sunsaydı. CHP bir türlü değişimden yana olmadı. Sivil idareden yana olmadı. Kendi tekliflerini bile kabul etmeyen bir anamuhalefet partisi ile karşı karşıyayız? ifadesinde bulundu.
