Son günlerde Azerbaycan'da ısrarla Türk ve Türkiye düşmanlığı yapan ve sözüm ona ?tarihî hakikatleri? söyleyen cesur ?alim?lere bir sorum var.
Sovyetler anamızı ağlatarak varımızı yokumuzu elimizden aldıklarında, Bakü?nün göbeğinde ana dilinde dükkândan ekmek almak isteyen vatandaşlara kendi memleketinde Rusça bilmediği için çuşka (küçümseyici hakaret, köylü ) söylendiğinde siz aydın olarak ne yapıyordunuz?
Millî servetimiz, millî medeniyetimiz talan edildiğinde, 114 bin metrekare olan topraklarımız Sovyetler tarafından keyfî bir şekilde elimizden alınarak Ermenistan'a verilmesi sonucunda 88.6 bine düşürüldüğünde neden sesinizi çıkarmadınız, beyanat vererek itiraz etmediniz? Bugün Türkiye'ye karşı sergilemekte olduğunuz ?cesaretli? çıkışlarınız neden o zaman olmadı? O zaman mutasyona uğramış olan ?millî gayret? damarınız şimdi neden kabardı?
Bahaneniz Sovyet rejimi, dönemin şartları olamaz; çünkü o rejimde o dönemde sizin yaşıtınız olan Ermeni âlimleri cesurca millî menfaatleri için yazıp çizerlerdi. Yüz karası olan insanlık dışı uygulamalarını dahi kahramanlık olarak takdim ediyorlardı. O gün konuşamayan, susan, milletin şerefini kişisel menfaatine kurban eden, lal olanların bugün dilli dibeğe dönüşerek Türk düşmanlığı yaptığını görünce ?Yazıklar olsun!? diyorum.
1918?de Bakü sokaklarında Kurban Bayramı akabinde Ermeniler tarafından kesilen insanlarımızın o kurbanlara karışmış kanlarının intikamını almak için ta Anadolu'dan kalkıp gelen ordu. dil uzattığınız Türkün ordusu idi.
Anamızın, bacımızın namusunu, Ermeni?nin, Rus?un elinden kurtarmak için gelen asker kahraman Türk askeri idi.
1987 sonrasında Karabağ' da Ermeni'ye karşı kişisel gayretleri ile silahlanarak dövüşen oğullarımızın yardımına, ailesini, çoluk çocuğunu bırakarak şehit olmak için gelen Rüzgâr Timi (Atilla Kaya, Mehmet Çetinkurt ve sair onlarca) gönüllü Türk genci idi.
Bilmeyebilirsiniz, çünkü bugün Türklüğe ve Türkiye'ye dil uzatan sizler o gün cephede yoktunuz.
Yaranmağa çalıştığınız, tarihi çarpıtarak yağ çektiğiniz, gözüne girmek için yarıştığınız kendinize daha yakın gördüğünüz milletin ordusu ise 1920?de dedelerimize yaptığı gibi 1990?da üzerimizden tanklarla geçen ordu idi.
Bilimle uğraşmak ciddi iştir; çok çalışan herkes akademik unvana sahip olur ama bilge olabilmek karakter işidir. Odur ki her âlime bilgin denilmez.
Bilge sözü nasihate dönüşür; deyim olarak nesilden nesile aktarılır. Güce tapan, siyasî çıkarlara ve siparişe yönelik konuşan, yazan çizen ?alimler?in söylemleri ise dedi kodu malzemesi olur; sakız gibi bir müddet çiğnendikten sonra atılır.
Dolayısıyla son günlerde Azerbaycan'da cemiyeti bolca sakızla temin eden ?âlimlerin? çabası nafiledir, bilesiniz! Âlim olup böbürlenmektense adam olmaya gayret etmek evladır.
Azerbaycan, bağrında Kafkas İslâm Ordusu?nun bizler için can veren yiğit Mehmetçiğini barındıran Türk yurdudur.
Azerbaycan ile Türkiye, bir millet iki devlettir.
Yüzyılların mihenk taşından süzülerek hakiki ifadesini tapan ve hepimizin duygularına tercüman olan bu fikri seslendiren rahmetli Haydar Aliyev'in siyasetine övgüler yaparak, yaranarak, methiye kontenjanından Azerbaycan parlamentosunda koltuk kapan bazı milletvekillerinin Haydar Aliyev'in altını çizerek belirlediği Türkiye ile Azerbaycan'ın Bir Millet düşüncesine karşı çıkmaları nasıl bir tezattır, ne yaman bir çelişkidir, anlayamadım.
Bölgesel sorunların bol, Türkiye ile Azerbaycan arasında ilişkilerin gayet güzel olduğu, birlikteliğin iki ülke menfaatlerine mükemmel hizmet ettiği bu süreci birileri provoke etmek için bir yerlerden düğmeye basmış olacak ki son günlerde âlim ve siyasetçilerden müteşekkil bir grup, hızlı anti-Türk tebliğine başlamış bulunmakta.
Türkiye, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ile bağlı devlet siyasetine dönüştürdüğü Karabağ'ın işgaline son verilmesi talebini uluslararası arenada ısrarla gündemde tutan ve iç siyasetteki tüm konuşmalarında da tekrar eden tek ve kardeş olan devlettir.
Dış politikada Türkiye ile birlikte hareket edeceğini uluslararası tüm toplantılarda net bir şekilde ifade eden Can'dır Azerbaycan...
Büyük resimde gördüğümüz bu görüntü birilerini rahatsız etmekte, birilerine batmakta ki onlar da manipülasyon için âmâde olan grubu devreye sokarak nifak çıkarmak, Türkiye Azerbaycan ilişkilerini bozmak istiyorlar.
Başaramayacaksınız, merak etmeyiniz!
Yazıp çizdikleri sakız misali çiğnenip atılacak; geriye ise bu günlerden gayri millî aydınların etnik kimliklerine dair itirafları ile millî şuurlu kesimlere karşı yönelttikleri iftiraları kalacak.
Tanrı Türk?ü Türk düşmanlarından korusun!
Türk?ün gâzi şehri Magosa'dan selam sevgilerle...
Türk Aygün Attar