Büyük 'birlik' idealiyle yaşadı... Saygıyla anıyoruz...

Büyük

Büyük Birlik Partisi'nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ölümünün 8. yılında 'idealleri' ve 'hayalleriyle' anılıyor.

 

Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ölümünün 8. yılında idealleri ve hayalleriyle anılıyor. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Yazıcıoğlu'nun en büyük hayalinin 'Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kaynaşmış ve birleşmiş bir Türk dünyası' olduğunu söyledi. 

Kahramanmaraş'ta 25 Mart 2009'daki helikopter kazasında hayatını kaybeden Yazıcıoğlu, BBP tarafından 25-31 Mart'ta düzenlenecek 'Şehit Muhsin Yazıcıoğlu ve Şehitlerimizi Anma Haftası' etkinlikleri kapsamında anılacak.

Hayatı, idealleri uğruna verdiği mücadele ile geçen Yazıcıoğlu, dünyaya gözlerini 1954'te Sivas'ın Şarkışla ilçesi Elmalı köyünde açtı. İlkokulu köyünde okuyan Yazıcıoğlu, ortaöğrenimini Şarkışla'da tamamladı.

Lise yıllarında 'Genç Ülkücüler Teşkilatı'nda aktif görev alan Yazıcıoğlu, 1971'de Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ni kazandı ve buradan veteriner hekim olarak mezun oldu.

 

 

Dört kez idamla yargılandı
Yazıcıoğlu, 12 Eylül 1980 öncesi Ülkü Ocakları Derneği ve Ülkücü Gençlik Derneği Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu. 30 Ocak 1981'de tutuklanarak Mamak Askeri Cezaevine konuldu. Burada 'MHP ve ülkücü kuruluşlar' davasında idamla yargılanan 220 ülkücü arasında yer aldı. Bu süreçte dört kez idamla yargılanan Yazıcıoğlu, hem işkence gördüğü C-5 koğuşunda hem de uzun yıllar kaldığı Mamak Cezaevinde, 12 Eylül askeri darbesini yapan Beşli Konseye ve 12 Eylül rejimine karşı tavır sergiledi.

Daha sonra beraat edeceği bir davadan ceza alan Yazıcıoğlu, haksız yere yaklaşık 6,5 yıl tutuklu kaldığı cezaevinden 8 Nisan 1987'de tahliye oldu.

Yazıcıoğlu, 1988 yılında Milliyetçi Çalışma Partisi'ne (MÇP) katıldı. 1991 genel seçimlerinde üç partinin oluşturduğu ittifak bünyesinde Sivas Milletvekili olarak TBMM'ye girdi. Daha sonra MÇP'den ayrılarak 7 Ağustos 1992'de arkadaşlarıyla birlikte 'Yeni Oluşum Hareketini' başlattı. Yeni Oluşum Hareketi'nin BBP'ye dönüşmeden önce yayınladığı 'Milli Mutabakat Çağrısı' kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

6 Aralık 1992'deki Siyasi Karar Kurultayı'nda yayınladığı 'Sivil İnsiyatif Programı', Türk demokrasi tarihinde önemli bir yer edindi. Bu toplantıdan çıkan karar sonucunda partinin kuruluş çalışmalarına başlandı. Bine yakın isim ve amblem önerisi arasından, yapılan istişareler sonucu 27 Aralık 1992'de partinin ismi Büyük Birlik Partisi, amblemi ise hilal içinde gül olarak seçildi.

 

Helikopter kazası
BBP, 24 Aralık 1995'te yapılan genel seçimlere Anavatan Partisi ile yapılan ittifakla girdi. 8 Temmuz 1996'da Refah Yol hükümetine güvenoyu veren Yazıcıoğlu'nun, 28 Şubat postmodern darbe sürecindeki, 'Namlusunu milletine çevirmiş bir tanka selam durmam.' sözleri hafızalara kazındı. Yazıcıoğlu, 27 Nisan e-muhtırasına da karşı çıktı.

Muhsin Yazıcıoğlu, 2009'daki yerel seçimler öncesi partisinin Kahramanmaraş mitinginin ardından Yozgat'a gitmek üzere bindiği helikopterin Kahramanmaraş Keş Dağı'na düşmesi sonucu 25 Mart 2009'da hayatını kaybetti.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Marmaris'te suikast girişiminde bulunan ve tutuklananlar arasında yer alan askerler Aydın Özsıcak ile Davut Uçum'un, Yazıcıoğlu'nun helikopter kazasının ardından kaza kırım ekibinde yer alan ve helikopterden parça çalanlar arasında olduğu ifade edildi. BBP yetkilileri, bunun Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporuyla netleştirildiğini belirterek dosyanın yeniden açılmasını istedi.

 

'Hayali gerçekleştirene kadar sadakatimiz devam edecek'
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yazıcıoğlu'nun, vefatının 8. yılında yarın kabri başında anılacağını daha sonra da 'Uluslararası Muhsin Yazıcıoğlu Sempozyumu' düzenleneceğini belirtti. Destici, sempozyumun konusunun 'Türk dünyası ve birlik' olduğunu dile getirdi.

Destici, 'Rahmetli Muhsin Başkanımızın ideallerinden en önemlisi Türk dünyası ve birlikti. Zaten partisinin ismini Büyük Birlik Partisi koymuş olmasından da bu çok açık şekilde anlaşılıyor. 'Bir idealim var, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kaynaşmış ve birleşmiş bir Türk dünyası hayal ediyorum.' diyordu. Onun hayali bizim de hayalimiz. Bu hayali gerçekleştirene kadar da bu davaya olan sadakatimiz ve yürüyüşümüz devam edecek.' ifadelerini kullandı.

Birliğe, beraberliğe, sevgiye ve hoşgörüye bugün çok ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Destici, Yazıcıoğlu'nun da Türkiye'de birliğin öncülüğünü yapan siyasi liderlerin başında geldiğini ve bu nedenle çok sevildiğini vurguladı.

Yazıcıoğlu'nun çileli bir hayat yaşadığını, ağır bedeller ödediğini anlatan Destici, şehit liderlerinin hücredeyken bile milletine ve devletine küsmediğine dikkati çekti.

Destici, Yazıcıoğlu'nun ideallerinin en başında Türk milletinin huzuru, mutluluğu, güveninin geldiğini belirtti.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun kendisini, Anadolu insanın devlete uzanan bir eli olarak gördüğünün altını çizen Destici, Yazıcıoğlu'nun Türk ve İslam coğrafyasına da büyük önem verdiğini dile getirdi.

BBP Genel Başkanı Destici, şu değerlendirmeyi yaptı:

'Muhsin Yazıcıoğlu, siyasetini de millet iradesi üzerine kurmuştu. Milletin iradesi dışında hiçbir güce boyun eğmeyeceğini de çok açık ve net bir şekilde ifade etti. Millet kimi seçmişse, tercihini kimden yöne koymuşsa, hangi yönde belirtmişse Muhsin Yazıcıoğlu hep milletin tercihinin yanında durdu. Doğruların yanında durdu, yanlışı da kim yaparsa, söylerse onun karşısında hep ok gibi dikildi. Muhalefet anlayışı da diğerlerinden farklıydı. İktidarların, Türkiye'yi yönetenlerin doğrularına 'doğru' diyecek kadar bir yüreğe sahipti ama yanlışlarını gördüğünde karşı çıkacak kadar cesaretliydi. Her zaman yapıcı, yol gösterici ve sorumlu bir siyaset adamı olarak o tarzda bir muhalefet geliştirdi.'

Muhsin Yazıcıoğlu'nun darbelere karşı bir duruş sergilediğinin altını çizen Destici, hayatını milletine, devletine, dinine ve vatanına adadığını söyledi.

BBP Genel Başkanı Destici, Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği olayla ilgili soruşturmaya ilişkin verilen takipsizlik kararına itiraz ettiklerini anımsatarak, beklentilerinin itirazlarının kabul edilerek, ana soruşturma üzerindeki takipsizlik kararının kaldırılması olduğunu ifade etti. Mustafa Destici, soruşturmanın tüm yönleriyle tamamlanarak hatası, kusuru, kastı olanların tespit edilmesi, adalet önüne çıkarılması ve yaptıklarının bedelini ödemelerini beklediklerini kaydetti.