Esed rejiminin kimyasal silah saldırılarına dünyadan tepki

Esed rejiminin kimyasal silah saldırılarına dünyadan tepki

Suriye'deki Esed rejiminin kimyasal silah saldırısına ilişkin dünyadan yoğun tepkiler geliyor.

 

ABD

Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer, Beyaz Saray'daki gayrı resmi basın toplantısında, basın mensuplarının Suriye'de Beşşar Esed rejiminin düzenlediği kimyasal silah saldırısına ilişkin sorularını yanıtladı.


Spicer, saldırıyı, 'Suriye'de, kadın ve çocukların da aralarında olduğu masum insanları hedef alan bugünkü menfur kimyasal saldırı uygar dünya tarafından göz ardı edilemez. Beşşar Esed rejiminin bu hain eylemleri, önceki (ABD) yönetimin zayıflığının ve kararsızlığının bir sonucudur.' sözleriyle kınadı.


Saldırının hiçbir şekilde kabul edilemez olduğuna işaret eden Spicer, önceki yönetimi hedef alarak, 'Barack Obama 2012 yılında kimyasal silah kullanımına ilişkin bir kırmızı çizgisinin olduğunu söyledi ve ardından hiçbir şey yapmadı. ABD, bu kabul edilemez saldırıyı kınama noktasında tüm dünyadaki müttefikleriyle bir arada durmaktadır.' şeklinde konuştu.

Bununla birlikte Spicer, Trump yönetiminin ne yapacağının henüz net olarak konuşulmadığını ancak Suriye'de şu aşamada rejim değişikliğinin bir seçenek olmadığını belirtti.

 

AB

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Suriye'deki kimyasal saldırıda asıl sorumluluğun Esed rejiminde olduğunu söyledi.

Esed rejimi çoğu çocuk 100'ün üzerinde kişiyi kimyasal gazla öldürdü

Mogherini, gazetecilere yaptığı açıklamada, İdlib'deki rejim saldırısına ilişkin haberlerin korkunç olduğunu belirtti. Saldırının, herhangi bir savaştaki başlıca önceliğin çatışmaları durdurmak olduğunu dramatik bir şekilde yeniden hatırlattığını kaydeden Mogherini, 'Açıkça, asıl sorumluluk rejimde. Çünkü rejimin sorumluluğu, kendi halkına saldırmak değil onları korumaktır.' dedi.

Esed rejiminin İdlib'in Han Şeyhun beldesine bu sabah düzenlediği kimyasal silah saldırısında çoğu çocuk 100'den fazla sivilin öldüğü, 500 kişinin gazdan etkilendiği bildirilmişti.

İsveç
İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, İsveç devlet radyosu SR'ye yaptığı açıklamada, korkunç saldırıyı kınadığını belirterek, ''Bize düşen sorumluluk, bu korkunç saldırının arkasındakilerini cezalandırmak. Şimdiye kadar sivil halka yapılan bu kimyasal saldırıların arkasında Esed rejimi çıktı. Bu saldırıda da oklar Esed rejimini gösteriyor. Bu konunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) acil ele alınması lazım'' şeklinde konuştu.

Wallström, 'BMGK'nin saldırıya somut bir cevabı olur mu?' sorusuna, ''BMGK en azından konuyu gündeme taşır ve gündem de tutar.' cevabını verdi. Esed rejiminin İdlib'in Han Şeyhun beldesine bu sabah düzenlediği kimyasal silah saldırısında çoğu çocuk 100'den fazla sivilin öldüğü, 500 kişinin gazdan etkilendiği bildirilmişti.

Esed rejimi, son 10 günde 4 defa sivillere yönelik klor gazı içerikli kimyasal silah saldırısı düzenlerken, İdlib'in El Habit beldesine dün gece düzenlenen klor gazlı saldırıda 20 sivil zehirlenmişti.

İngiltere
İngiltere Başbakanı Theresa May, Suriye'de yaşanan kimyasal saldırıyla ilgili İngiliz basınına açıklama yaptı.

'İdlib?in güneyindeki bir kasabada iddiaya göre Suriye rejimi tarafından kimyasal silah kullanıldığı haberleriyle dehşete düştüm.' ifadesini kullanan May, 'Kimyasal silah kullanımını her koşulda kınıyoruz. Eğer kanıtlanırsa bu Suriye rejiminin barbarlığının yeni bir kanıtı olacak.' dedi.

Kimyasal silah kullanımı konusunda Suriye rejimi ile DEAŞ?tan hesap sorulması için sarf edilen uluslararası çabaların başını ülkesinin çektiğini ifade eden May, 'Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünü en kısa sürede bu olayı soruşturmaya çağıracağım.' diye konuştu.

'Açık söylüyorum, bütün Suriyelilerin temsil edildiği istikrarlı bir Suriye?de Esed?in hiçbir geleceği olamaz. Bu acıların sürmesine izin veremeyiz.' diyen May, ilgili bütün tarafları Esed?siz bir Suriye'ye doğru geçişi temin etmeye çağırdı.

İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, da Suriye?nin İdlib kenti yakınındaki saldırıyla ilgili haberlerin kendisini dehşete düşürdüğünü belirterek, 'Aldığımız haberler kimyasal silah kullanıldığına dair kuvvetli işaretler içeriyor. Olup bitenler hakkında henüz emin olamasak da bu, daha önce birçok defa kimyasal silah kullanan rejimin damgalarını taşıyor.' değerlendirmesini yaptı.

'İngiltere nerede ve kim tarafından kullanılırsa kullanılsın, kimyasal silah kullanımını kınıyor.' ifadesini kullanan Johnson, şu görüşleri dile getirdi:

'Sorumlulardan hesap sorulmasına yönelik uluslararası gayretlerin başını çekmeyi sürdüreceğiz. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünün çalışmalarını desteklemeyi sürdüreceğiz ve bu son olayın soruşturulmasında onlarla yakından işbirliği yapacağız. Eğer bunun rejimin işi olduğu ortaya konulursa, 6 yılı aşkın süredir devam eden korkunç çatışmada Suriye halkına karşı işlenen katliamların yeni bir kanıtı olacak.'

Bosna Hersek
Bosna'daki savaşta (1992-1995) çocuklarını kaybeden ebeveynlerin kurduğu Kuşatma Altındaki Saraybosna'da Öldürülen Çocukların Aileleri Derneği Başkanı Fikret Grabovica, Esed rejiminin İdlib'in Han Şeyhun beldesine bu sabah düzenlediği kimyasal saldırıya ilişkin, 'Suriye'de yaşananlar, acılarımızı tazeliyor. Bunu kelimelerle anlatmak çok zor.' dedi.

AA muhabirine açıklamada bulunan Grabovica, Bosna'daki savaşta başkent Saraybosna'nın üç buçuk yıl boyunca kuşatma altında kaldığını anımsatarak, kuşatma altındaki Saraybosna'da çocuklarını kaybeden ailelerin bugün Suriyeli ailelerin acısını paylaştığını söyledi.

İdlib'deki kimyasal saldırının Bosna Hersekli kurban yakınlarına geçmişi hatırlattığını vurgulayan Grabovica, 'Suriye'de yaşananlar, acılarımızı tazeliyor. Bunu kelimelerle anlatmak çok zor. Bu duyguyu ancak benzer şeyleri yaşayanlar anlar.' ifadesini kullandı.

Grabovica, Suriye'de yaşanan zulmün bir an önce sona ermesini dilediklerini, geçmişte Bosna'daki savaşı durdurmayarak hata yapan uluslararası toplumun, bugün Suriye'de yaşananlardan da sorumlu olduğunu dile getirdi.

Uluslararası toplumun, kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini kaydeden Grabovica, 'Birleşmiş Milletler'in (BM) birçok sözleşmesinde çocukların korunmasına yönelik maddeler var ancak buna rağmen bakın neler yaşanıyor. Uluslararası toplum, Esed'in bu tarz saldırıları yapmasına izin verdiği için sorumludur.' dedi.

 

 

AA