Suriye'de Beşşar Esed rejiminin, İdlib'in Han Şeyhun beldesine düzenlediği kimyasal silah saldırısından etkilenen ve Türkiye sınırına yakın İdlib'deki hastanelerde tedavileri devam eden Suriyelileri, Anadolu Ajansı görüntüledi.
Kimyasal saldırıdan etkilenen aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Suriyelilerin bir kısmının tedavisi Türkiye'de bir kısmı da İdlib kırsalındaki çeşitli hastanelerde sürüyor.
İdlib'deki bir hastanenin dahiliye doktoru Abudulaziz Şatha, yaptığı açıklamada, dün Esed rejiminin gerçekleştirdiği kimyasal saldırının ardından hastanelerine çok sayıda kişinin geldiğini söyledi. Şatha, kimyasal saldırıya maruz kalan vatandaşlara imkanları ölçüsünde yardımcı olmaya çalıştıklarını belirtti.
Kimyasal gazdan etkilenerek hastahanelerine gelen ve durumu ağır olanları Türkiye'ye gönderdiklerini ifade eden Şatha, şöyle devam etti:
''Hastanemize gelen kişilerin hepsi kimyasal saldırıya maruz kalmıştı. Hastalardaki belirtilere baktığımızda sarin gazı kullanıldığını tahmin ediyoruz. Gazdan etkilenenlerin bir kısmını burada tedavi ettik. Durumları daha ağır olanları da Türkiye'ye gönderdik. Türkiye'ye teşekkür ediyoruz. Sınır kapılarını hemen bize açtı ve gaza maruz kalanları aldı. Bu insanlar Müslüman, yabancı değiller. Beşşar Esed ve adamları 'biz yabancılara karşı savaşıyoruz' dese de biz yabancılar değiliz. Bu çocuklar yabancı değiller. 4-5 yaşlarındaki çocuklar öldü. Bunların suçları neydi.''
'Yerde en azından 400 kişinin yattığını gördüm'
Esed güçlerinin gerçekleştirdiği kimyasal saldırıya maruz kalanlardan Ömer Sade de evinde uyuduğu sırada büyük bir patlama sesi duyduğunu ve ne olduğunu anlamak için dışarı çıktığında yerde yatan yaralıları gördüğünü anlattı. Sade, elinden geldiğince yaralılara yardım etmeye çalıştığını ancak bir süre sonra fenalaşarak düştüğünü belirtti.
Yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlatan saldırı mağduru Sade, 'Ben yerde en azından 400 kişinin yattığını gördüm. Araçları olanlar gazdan etkilenenleri alarak hastaneye götürmeye çalışıyordu. Kimyasal saldırıdan etkilenenlerin sayısı o kadar çoktu ki araç bulamıyorduk. Camilerden araçları olanların yardıma gelmeleri için anons yapıyorlardı.' şeklinde konuştu.
