'Ülke batsın ama Erdoğan olmasın.' Bu, ne menem bir yaklaşım!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Ülke batsın ama Erdoğan olmasın.' Bu, ne menem bir yaklaşım. Ülkesinin batmasını istiyor ama hizmet edenin de yok olmasını istiyor. Bu faşizan baskılara ülkeyi asla terk edemeyiz.' dedi.

Güncel 10.04.2017 23:58:40 0

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kral FM, TRT FM ve bazı yerel radyoların ortak yayınında Mehmet Akbay'ın gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Pınarhisar Cezaevi'ne gitmeden önce evinden Kral FM'e bağlandığını anımsatan Akbay, Erdoğan'ın o gün bağlanarak yaptığı konuşmayı dinletti.

'Aşk ile koşan yorulmaz'
Dinledikleri konuşmayı 18 yıl önce Mart ayında yaptığını, nereden nereye gelindiğini anlatan Erdoğan, 'Cezaevine giderken Türkiye ile ilgili hayalleriniz var. Hiç mi karamsarlığa, umutsuzluğa kapılmadınız o anda?' sorusu üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Karamsarlık diye bir şey eğer hayatıma sinmiş olsaydı zaten bu noktalara gelmemiz mümkün olmazdı. İnanmış insanlar için bir defa karamsarlık olamaz. Biz inanmışız, azmetmişiz ve bu yola da öyle girmişiz. Aşk ile koşan yorulmaz. Böyle koşuyoruz, böyle de yorulmak mümkün değil. Biz özellikle şuna inanmışız. Halka hizmet Hakk'a hizmettir. Buna inandığımız için bu yolda belediye başkanlığımızdan bu yana bu şekilde yürüdük. Seninle beraber Kazlıçeşme'de Ahmet Kaya'nın olduğu geceyi hatırla. Bir milyona yakın insan o gece oradaydı. Bir milyona yakın insan bizi niye orada yalnız bırakmadı? Cezaevine gidiyoruz ve milletimiz bizimle beraber. Düşünün o zaman İstanbul'un nüfusu 8 milyon. 8'in biri orada. Böyle bir gün yaşadık orada. Herkes ayakta.'

Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 1998 yılında Pınarhisar Cezaevi'ne girmeden önce sanatçı Ahmet Kaya'nın da katıldığı Kazlıçeşmede'ki 75. Yıl Cumhuriyet Konseri'nde yaptığı konuşma da dinletildi.

'Durup dururken insanlar sizi sevmez'
Recep Tayyip Erdoğan, 'Cezaevine girmeden önce bir milyon kişi toplandı. O gün kimse slogan da bilmiyor, parti, bayrak yok, sadece Türk bayrakları, ülkücüler, sağcılar, solcular, herkes orada. Sadece 'En büyük başkan bizim başkan.' diyorlar. O tabloyu görünce ne hissettiniz?' şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı:

'7 Ağustos'taki Yenikapı ruhu var ya adeta bu Yenikapı ruhunun yeniden ayağa kalkışı. Allah'a hamdolsun, demek ki bir sevgi, muhabbet var. O 4,5 yıl içinde yapılanlar İstanbul'da meyvesini vermiş. Durup dururken insanlar sizi sevmez. Bir hizmet var ki... Çünkü İstanbul ciddi bir badireden çıktı. O CHP belediye başkanlığının İstanbul'a getirdiği susuzluğu, çöp dağlarının İstanbul halkına yaşattıklarını, hava kirliliğini İstanbul halkının unutması mümkün mü? Birileri çıkıyor, 'CHP bizi çağdışılıktan kurtaracak.' diyor. İstanbul şu anda çağdışılık mı yaşıyor? İnsaf et. Göz var, görmüyor, kulak var, duymuyor, dil var, hakikati söylemiyor, kalpler mühürlenmiş. Şimdi 94 öncesi İstanbul'u ve Türkiye'yi düşün.

Bir de 94 sonrası Türkiye'yi ve İstanbul'u getirdiğimiz yeri düşün. A'dan Z'ye, eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, gıda, tarım, savunma sanayisinde getirdiğimiz yere bakalım. Herkesin dürüst olması lazım. Yalan konuşmayacak. Yalanın da bir sermayesi var. Onun için ben bu 16 Nisan'ı inşallah yalanların tamamen ayak altına alındığı ama hakikatin yine zirve yaptığı gün olarak görüyorum.'

'Milletin hizmetkarı olduk'
'Zaman zaman diyorlar ki: 'Tayyip Erdoğan yapacaksa, AK Parti yapacaksa biz sürünmeye razıyız. Ülke batsın ama bunlardan kurtulalım.' Bu zihniyeti nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusu üzerine Erdoğan, 'Bu zihniyet, değerlendirmeye tabii bir zihniyet değil ki.' yanıtını verdi. 

'Ülkesinin batmasını kalkıp da böyle bir yanlış mantıkla izah edenlere ne denebilir ki?' ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

'Bunlar tam kör. 'Ülke batsın ama Erdoğan olmasın.' Bu, ne menem bir yaklaşım? Bunun insani bir yanı, vicdani bir yanı olur mu? Ülkesinin batmasını istiyor ama tüm millete, tüm vatana hizmet edenin de yok olmasını istiyor. Bu, tamamen faşizan bir mantığın tezahürüdür. Bu faşizan baskılara, bu faşizan anlayışlara bu ülkeyi asla terk edemeyiz, Zaten bunlardan bu ülkeyi zor temizledik. Tekrar bunu yaşamak mümkün değil. Bunları ancak açarız ellerimizi, 'Allah bunları ıslah etsin.' deriz. Onun için ne diyoruz ikide bir? 'Milli irade'. Bunlar bir de üstelik 'Biz Atatürk'ün partisiyiz, biz Atatürkçüyüz.' diyorlar. Peki Atatürk ne diyor? 'Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.' diyor. Niye millete saygınız yok? Hem böyle diyeceksin hem millete saygın olmayacak. Seversin, sevmezsin. Bu millete efendilik yoktur. Bu millete hizmetkarlık vardır. Biz, bu milletin efendisi olmadık, bugüne kadar hep hizmetkarı olduk. '

'Sistemler bakidir'
'Kılıçdaroğlu diyor ki: 'Bu yetkileri, 18 maddelik anayasa geçsin, tamam. Sayın Erdoğan var olduğu sürece kullansın, ondan sonra geri devretsin. Biz Sayın Erdoğan'ın bu yetkileri kullanmasına karşı değiliz. Kendisi kullanabilir ama kendisinden sonra bu yetkileri devretsin.' gibi açıklaması oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusu yöneltilen Erdoğan, 'Bu, bir defa anayasal bir sistemde, bir hukuk devletinde çok saçma sapan.' dedi. 

'Sizden o da memnun galiba anladığım kadarıyla.' şeklindeki değerlendirme üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

'Memnun olur veya olmaz, o ayrı bir konu da bu teklif bir defa saçma sapan bir teklif. Ben Tayyip Erdoğan olarak kendime bir sistem istemiyorum ki benim böyle bir derdim yok. 'Bu ülkenin geleceğini kurtaracak bir sistemi inşa edelim.' diyorum. Niye? Ben faniyim, ben baki değilim ki ama sistemler bakidir. Bizim derdimiz burada bu. Sayın Kılıçdaroğlu'nun öyle lafları var ki ne ipe gelir, ne sapa gelir. İki de bir mesela tek adamlıktan bahsediyor. İki de bir tarafsız olmaktan bahsediyor. Mesela hem parti genel başkanı hem cumhurbaşkanı olmak, bunun doğru olmadığından, nasıl tarafsız olacak, bunlardan bahsediyor. Şimdi bunlardan bahseden bir kişiye ben ancak şunu söylerim.'

 

AA

 


Cumartesi 16.1 ° / 9.6 °
Pazar 13.7 ° / 2.7 °
Pazartesi 5.3 ° / 0.9 °