Tarih: 11.04.2017 17:57

FETÖ'nün medyadaki en temel faaliyeti: Algı operasyonları

Facebook Twitter Linked-in

 

Kayyuma devredildikten sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarından oluşan 30 şüpheliye yönelik 'darbe girişimi' ve 'FETÖ/PDY üyeliği' suçlarından hazırlanan iddianamede, 'Örgütün medyadaki en temel faaliyeti, örgüt amacı ve stratejisi dog?rultusunda algı operasyonu yapmaktır. Bu yolla örgüt toplumdaki tepkisellig?i yönlendirmekte, kendisine mes?ruiyet alanı sag?lamaya çalıs?maktadır.' denildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, 'Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), örgütün tabanı ile haberles?meyi sag?lamak, motive etmek ve çes?itli propaganda teknikleriyle kamuoyunu yanlıs? yönlendirebilmek amacıyla medyayı etkili bir s?ekilde kullandığı belirtildi.

'Örgütün medyadaki en temel faaliyetinin, örgüt amacı ve stratejisi dog?rultusunda algı operasyonu yapmak' olduğu vurgulanan iddianamede, 'Bu yolla örgüt toplumdaki tepkisellig?i yönlendirmekte kendisine mes?ruiyet alanı sag?lamaya çalıs?maktadır.' ifadesi kullanıldı.

İddianamede, algı operasyonları yapılırken medyanın çok etkin kullanılmasıyla beraber, örgütsel faaliyetler çerçevesinde toplumun muhtelif kesim ve katmanlarına sızmıs? örgüt mensuplarının da bulundukları konuma göre dedikodu yapıp istihbarat toplayarak, sahte delil üreterek, yargılama konularında örgüt menfaatini gözetip maddi katkı sag?layarak bu algıya destek oldukları dile getirildi.

'Yayınlanan sohbetlerde örgüt mensuplarına talimat veriliyor'
Bu algı operasyonuyla bireylerin, objektif olmaktan uzaklas?arak örgüt ideolojisi ve amaçları dog?rultusunda, örgüt gözüyle olaylara yaklas?maları ve yanlıs? deg?erlendirme yapmalarının hedeflendiği vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi:

'Fetullah Gülen tarafından düzenlenen 'sohbet' adlı örgüt propagandaları, örgütün medya organları tarafından genis? kitlelere iletilmekte, bu yöntemle toplum tabanında taraftar toplamaktan ziyade örgüt mensuplarına, örgüt dili ve jargonuyla gizli ya da açık talimatlar verilmektedir. Sohbetlerde dini bir konu anlatılıyormus? gibi yapılıp gerçekte siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik meselelerle birlikte örgütün geleceg?i ile ilgili konular is?lenmekte, örgüt propagandası yapılmaktadır.'

Örgüt liderinin medya üzerinden verdig?i talimatlarla örgüt tabanını motive ederek harekete geçirmeyi hedeflediği ve bilhassa Zaman gazetesinin FETÖ/PDY içi iletis?imde önemli bir role sahip, bu örgütün adeta sözcüsü konumunda olduğu aktarılan iddianamede, 'Nurcu hareketten ayrılan Gülen tarafından kurulan FETÖ/PDY, bu ve benzeri hareketlerin kullandıg?ı I?slami dili tercih etmedi. I?slami düs?ünceyi temsil ettig?ini ileri süren FETÖ/PDY, pragmatik kazanımlar ug?runa I?slam'ı dog?rudan deg?il, dolaylı yollardan anlatmayı, bazen de anlatmamayı tercih etti. Örgüt medyasında defaatle Gülen'in kendileri ile dog?rudan ilgisi olmadıg?ı savunuldug?u halde örgüt medyası Gülen'in talimatları dog?rultusunda hareket etmekte, yayın ilke ve prensipleri onun istedig?i s?ekilde belirlenmektedir.' değerlendirmesi yapıldı.

'Zaman, Gülen'in düşünceleri doğrultusunda yayın yapıyordu'
FETÖ/PDY kurucusu ve lideri Fetullah Gülen ile organik bag?ları as?ikar oldug?u halde Zaman gazetesinin imtiyaz sahipleri ile yönetici ve yazarlarının samimiyetsiz bir s?ekilde bu bag?ları açıkça kabul etmedikleri, 'sadece kendisine, düs?üncelerine destek ya da sempatilerinin oldug?unu' ifade ettikleri anlatılan iddianamede, şu ifadeler kullanıldı:

'Malum oldug?u üzere 28 S?ubat 1997 postmodern darbe sürecinde darbe rejimini destekleyen Gülen'in düs?ünceleri dog?rultusunda yayın politikaları gelis?tirilmişti. Yine, 'dinler arası diyalog' düs?üncesi kapsamında FETÖ/PDY lideri Gülen'in uluslararası bag?lantılar kurmasını Zaman gazetesi imtiyaz sahipleri, yönetici ve yazarları sag?larken, gazete de bu dog?rultuda yayınlar yaparak örgütü alenen destekliyor, propagandasını yapıyordu. Bir dönem FETÖ/PDY içerisinde yer alan ancak Fetullah Gülen ile ilis?kilerinin bozulması nedeniyle bu örgütle bag?ları kesilen Zaman gazetesinin eski genel müdürlerinden Nurettin Veren, 'Zaman gazetesinin sayfa içeriklerinden mans?etlerine kadar hemen hemen bütün içerig?inin dog?rudan Gülen'in talimatları ve onayı dog?rultusunda belirlendig?ini' 2005 yılında Türkiye'de ilk defa dile getirerek malumu ilan etmis?tir. 17-25 Aralık 2013 komplo tes?ebbüsleri sonrasında örgütten ayrılan ve Gülen'e çok yakın oldukları bilinen s?ahıslar da bu ifadelerin dog?rulug?unu desteklemis?lerdir.'

I?stanbul Cumhuriyet Bas?savcılıg?ınca yürütülen bir sorus?turma kapsamında Gülen ile örgütün yayın organlarından Samanyolu TV yöneticisi Hidayet Karaca arasındaki konus?maların, medya temsilcilerinin Gülen'den nasıl talimat ve onay aldıklarını gözler önüne serdiği belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

'Söz konusu konus?mada Hidayet Karaca'nın, Gülen'in onayı ve talimatı dog?rultusunda, 'S?efkat Tepe' dizisinin formatında deg?is?iklig?e giderek sonraları örgütün algı operasyonlarını yürütecek 'karanlık kurul' adı verilen sahneleri olus?turdug?u anlas?ılmaktadır. Yine ikili arasındaki bas?ka bir konus?mada, Karaca'nın 'S?efkat Tepe' adlı dizi senaryosunun önemli ve örgüt açısından etkili bir bölümünü Gülen'in onayına sundug?u görülmektedir. Senaryo metninde dershaneler meselesinin is?leneceg?i anlas?ılmakta olup, Gülen'in ifadelerinden Ekrem Dumanlı'nın da bu meseleyi örgüt medyasına bag?lı Zaman gazetesinde is?lemek amacıyla müsaade ve onay istedig?i tespit edilmekte ve Gülen'in bu meselenin yumus?akça is?lenmesine onay verdig?i görülmektedir.'

Dumanlı'nın Gülen önünde el pençe divan durması
İddianamede, söz konusu görüs?meler sonrasında 'S?efkat Tepe' adlı dizide ve Zaman gazetesinde dershaneler meselesinin Gülen'in talimatları dog?rultusunda 'yumus?akça' is?lenmeye bas?ladığı anlatılarak, bu durumun örgüt medyasının, örgüt açısından hayati derecede önem tas?ıyan yayınlarının, liderin talimatlarına göre s?ekillendirildig?ini açıkça ortaya koyduğu vurgulandı. İddianamede, 'Nitekim Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldug?u dönemde Ekrem Dumanlı'nın Fetullah Gülen önünde el pençe divan durdug?unu gösteren ve örgüt medyası bas?ta olmak üzere birçok medya organı tarafından kamuoyuna sunulan fotog?rafta gerçek otoritenin Gülen oldug?unu gözler önüne sermis?tir.' değerlendirmesi yapıldı.

Bas?ta Hüseyin Gülerce olmak üzere FETÖ/PDY medyasında üst düzey yöneticilik yapan kişilerin, gerek tanık olarak verdikleri ifadelerde gerekse kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda Zaman gazetesinde çalıştıkları dönemlerde örgüt medyasında yer alacak ve örgüt için önem derecesi yüksek yazıların Fetullah Gülen'in onayı alınarak yayınlandıg?ını belirttikleri aktarılan iddianamede, 'Örgüt medyasına bag?lı televizyon ekranlarında yer alan dizi senaryolarının Gülen'in onayı dahilinde belirlendig?ine s?ahit oldug?unu sözlerine ekleyen Gülerce, 'örgüt medya organlarının yazılı ve görsel yayınlarına Gülen tarafından ekleme, çıkarma, düzeltme, deg?is?tirme ve sansür uygulandıg?ını, bu s?ekilde onun yayınlara müdahale ettig?i ve yayınları yönlendirdig?ini' de vurgulamıs?tır.' denildi.

'Medya ile ilgisi olmayan, bu saha hakkında yeterli bilgisi bulunmayan ve dolayısıyla 'üst akıl' tarafından daha kolay yönlendirilebilecek ehliyetsiz s?ahıslara FETÖ/PDY medya organlarının yönetimlerinde görev verilmis?tir. Bu sayede yönetim kurulu üyeleri ve hatta yöneticiler 'kukla' durumunda kalmıs?lardır.' ifadesi kullanılan iddianamede, başka işlerle uğraşan kişilerin hiçbir bedel ödemeksizin Feza Gazetecilik AS?'ye ortak edildig?inin bu kişilerin beyanlarıyla ortaya çıktığı dile getirildi.

FETÖ/PDY medyasının ve medyada görevli örgüt üyelerinin, Gülen'in talimatları dog?rultusunda nasıl hareket ettikleri ve hangi yöntemlere müracaat ederek algı operasyonları gerçekles?tirdikleri hususlarına ilişkin örgüt üyeleri hakkında açılmış soruşturmalardan örnekler verilen iddianamede, FETÖ/PDY medyasının, örgüt fikir ve uygulamalarına muhalefet eden kis?i ve olus?umlara yaklas?ım tarzını ve tutumunu, kamuoyunda 'Tahs?iyeciler grubu' olarak adlandırılan dini grubu sindirmeye yönelik saldırı kampanyasının gayet net bir s?ekilde ortaya koyduğu vurgulandı.

Soruşturma ve dava konusu olan 'Tahs?iyeciler Grubu'na örgütün medya ve kamudaki uzantıları aracılıg?ıyla kumpas kurulduğunun tespit edildiği anlatılan iddianamede, soruşturmalara konu MI?T tırları operasyonu, sözde Selam Tevhid-Kudüs ordusu ve 17-25 Aralık soruşturmalarında da FETÖ/PDY medyası aracılığıyla nasıl bir algı çalışmasının yürütüldüğü aktarıldı.

 

AA

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —