Suriyeli hamile kadının tecavüze uğrayıp 11 aylık bebeğiyle birlikte öldürülmesi vahşetinin ardında medyanın nefret dili hakim.
Suriyeli hamile kadının tecavüze uğrayıp 11 aylık bebeğiyle birlikte öldürülmesi infial yarattı. STK?lar ?Suriyeliler gitsin? söylemlerinin olayı tetiklediğini söylerken, Aile Bakanı ?Suriyeli kardeşlerimizi hedef gösterenlerin Suriye?deki zalim rejimden farkı yok? dedi
Türkiye, Sakarya'da işlenen vahşi cinayetin şokunu yaşıyor... Bir tavuk fabrikasında çalışan 34 yaşındaki Birol K. ile 22 yaşındaki Cemal B.. iddiaya göre kendileriyle aynı işyerinde çalışan Suriye uyruklu Halid Al-Rahmun (21) ile tartıştı. Tartışmanın ardından önceki akşam Birol K. ile Cemal B., Suriyeli işçinin Hatipler Mahallesi'ndeki evine gitti. Kapıyı levye ile kırıp, içeri giren zanlılar, Rahman'ın 9 aylık hamile olan 20 yaşındaki eşi Emani Al-Rahmun ile 11 aylık bebeğini kaçırdı. Hamile kadın ve çocuğunu ilçedeki ormanlık alana götüren iki zanlı, burada kadına tecavüz edip, başını taşla ezerek öldürdü. İki cani daha sonra 11 aylık bebeği de boğarak öldürdü.
IRKÇI SÖYLEMLERE TEPKİ
İnsanlık dışı olayı protesto eden sivil toplum kuruluşları İHH, MEBDER, Eğitim Bir Sen, Cihannüma ortak açıklama yaptı. İHH Sakarya Başkanı Sabahattin Aydın, 'Olayın arka planına bakıldığında, sosyal medyada özellikle sanat ve siyaset camiasından bazı kişilerin halkı galeyana getirmek için 'Suriyeliler gitsin' kampanyası başlatma gayretlerinin etkili olduğunu görüyoruz. Cenazeye Boşnak, Tatar, Türk, Kürt, Suriyelisi ile birlikte katılıp, zulmü terörü lanetleyip, birlikte yaşayabileceğimize vurgu yapmamız gerekiyor' dedi. Cihannüma Sakarya Temsilcisi Fatih Yardımcıoğlu da bazı çevrelerin ırkçı söylemleriyle Suriyeliler'e karşı olumsuz algı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.
'BARBARLIĞIN IRKI, MİLLİYETİ YOK'
Büyük acı yaşayan Suriyeli baba rahatsızlanınca, Kaynarca İlçe Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. STK temsilcileri baba Halid Al-Rahmun'u hastanede ziyaret etti. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu da yaptığı yazılı açıklamada, olayın faillerinin hak ettiği cezayı bulacağını belirtti. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) de insanlık dışı olaya tepki gösterdi: 'Sığınmacıların hedef tahtası haline dönüştürülmesi, ülke içerisindeki huzur ortamının bozulmaya çalışılması bizlere, Türk toplumu ile Suriyeli sığınmacıların karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını gösteriyor. Sanıkların en ağır cezayı almasını talep ediyor, takipçisi olacağımızı bildiriyor ve bu vahşeti kınıyoruz.'
Birol K. ile Cemal B., Kaynarca Adliyesi'ne sevk edilirken, yaklaşık 300 kişi adliyenin önünde toplandı. 'İdam' sloganları atan kalabalık, direnmeyi ve kapıyı zorlamayı sürdürünce jandarma havaya uyarı ateşi açtı.
'SIĞINMACILAR HEDEF TAHTASI'
Vahşete tepki gösteren Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Twitter'da şu ifadeleri kullandı: 'Bu vahşeti gerçekleştirenler insan olamaz. Terörün ve barbarlığın ırkı, milliyeti yok. Provokasyonlarla Suriyeli kardeşlerimizi hedef gösterenlerin Suriye'deki zalim rejimden farkı yoktur.'
MEDYADA NEFRET DİLİ
Suriyeli mültecilerin ülkeyi terk etmesi için sosyal medyada yürütülen kara propaganda ve bazı medya kuruluşlarının 'Suriyeli karşıtı' ard niyetli yayınları toplumsal gerilimlere de zemin hazırlıyor. Suriyelilerin 'suç profilinin' özellikle öne çıkarıldığı haberlerin medyadaki bayraktarlığını ise Doğan Medya Grubu yapıyor. Bu gruba ait Hürriyet ve DHA ile Sözcü ve Cumhuriyet'in de aralarında bulunduğu bazı gazeteler sistemli bir şekilde Suriyelileri dışlayan ve ırkçılık içeren haberlere imza atıyor. Geçtiğimiz günlerde Suriyeli gençleri hedef alan Hürriyet, İstanbul'da sahillerin nargile içen Suriyeli gençler yüzünden duman altı olduğunu ve halkın da şikayetçi olduğunu öne sürdü. Gazete ayrıca sahil ve plajlarda giden Suriyeli gençlerin fotoğraflarını sık sık paylaşarak taciz nefret odaklı haberlere imza attı.
Eski vekil Sinan Oğan birkaç gün önce kendi sosyal medya hesabından Suriyeliler hakkında tepki çeken açıklamalarda bulunmuştu.
kaynak:sabah