Yabancı yatırımcılarla buluştuğu toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL eleştirilerine yanıt verdi. 'OHAL bu iş tamamen bittiği zaman bitecek' diyen Erdoğan, süre için ise 'çok uzak olmayan bir gelecek' ifadesini kullandı.
Açıklama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan geldi.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin birinci yılı kapsamında, yabancı sermayeli yatırımcılarla yapılan toplantıya katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada OHAL uygulamasına yönelik mesajlar verdi.
15 Temmuz darbe girişimi gecesi 250 vatandaşın şehit olduğunu söyleyen Erdoğan, 'Dün kabristanlarını dolaştık. Aileleriyle görüştük, acı onlarda. 2 bin 193 vatandaşımızı gazi olarak aramızda saklıyoruz. Onlara layık olmaya çalışıyoruz. Bütün bunlar ortadayken 'OHAL'i kaldır bunlar yine bildiklerini okusunlar.' Yok böyle bir şey' dedi.
Cumhurbaşkanı dün uluslararası bir medya organına verdiği röportajı hatırlatarak, 'Bana ne zaman bitecek diyorlar... OHAL bu iş tamamen bittiği zaman bitecek' diye konuştu.
'MAĞDUR OLAN ŞAHSIMA BAŞVURSUN'
OHAL uygulamasının sadece terörle mücadele ile sınırlı olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:
'Ne kendi vatandaşlarımızdan ne de uluslararası yatırımcılardan herhangi birinin OHAL sebebiyle mağdur olması söz konusu değil. Böyle bir sorun yaşayan varsa ilgili arkadaşlarımıza, hatta doğrudan şahsıma başvursun. OHAL bahanesiyle Türkiye'nin büyümesinin önüne taş koyanın gözünün yaşına bakmayız.'
'ÇOK UZAK OLMAYAN BİR GELECEKTE KALKACAK'
Terörle mücadeledeki ihtiyaç ortadan kalktığında OHAL'in sona ereceğini belirten Erdoğan, 'FETÖ davaları yavaş yavaş şekillenmeye başladı. PKK ile mücadelede önemli mesafe alındı. Ne kadar sınırlı uyguluyor olsak da OHAL'in çok da uzak olmayan gelecekte kalkması mümkündür' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
'Türkiye'nin demokrasisinin yanında ekonomisinin de yerle yeksan olmasını bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattık. 2017 yılı içerisinde oldukça iyi ekonomik performans sergiledik. Birinci çeyrekteki yüzde 5'lik büyüme oranı hepimize ümit verdi. Bu yılı da beklentilerin üzerinde tamamlayacağız. Borsa hergün yeni rekorlar kırıyor.
Turizmde kayıpları telafi ediyoruz. Şöyle bir düşüncem var. Uluslararası sermayeyi kurumsallaştırmak için senede bir kez bir araya gelmek bütünleşmeyi sağlayacaktır. Yatırımcılar arasındaki yerli yabancı ayrımını ortadan kaldırdık. Uluslararası yatırımcılar önünü açtık. Türkiye'nin uluslararası yatırımlardan aldığı payın yüzde 1'in altında olması ülkemizin potansiyeline yakışır bir durum değildir.
Türkiye dünyanın en ciddi çatışma ve kriz bölgesinin ortasında yer almasına rağmen istikrar ve güven ortamının tehlikeye düşmesine asla izin vermemiş bir ülkedir. Bu Türkiye'nin en büyük gücüdür. Türkiye'yi bu nedenle çevresindeki ülkelerle kıyaslamayın, karıştırmayın, benzetmeyin. Türkiye farklı ve güçlü bir ülke.
'HAMBURG YANIYORDU'
FETÖ'nün darbe girişimi demokrasi ve özgürlüğün yanısıra ekonomimizi de hedef alıyordu. Bu örgütün temizlenmesi hassasiyetimizin sebebi ekonomimizin geleceğini de güvence altına almaktır. Şu anda YASED'in değerli yöneticilerine şunu hatırlatmak istiyorum. G20 zirvesi için Hamburg'daydık. Hamburg yanıyordu. Her tarafta yıkılıyordu. 10 binlerce güvenlik görevlisi vardı. Biz de G20 yaptık, en ufak gürültü patırtı olmadı.
'MEDYA SINIRSIZ ÖZGÜR OLAMAZ'
Biz attığımız adımlarda dürüst olduk. Şimdi de bütün dostlarımıza şunu söylüyorum, sizler de bize temsilcisi olduğunuz ülke ve firmalar adına, Türkiye'nin güvenli bir liman olduğunu anlatmanızdır. Türkiye anlatıldığı gibi 'basın özgürlüğü yok, düşünce özgürlüğü yok...' Bunların olduğu bir ülke değil. Basında sınırsız bir özgürlük olamaz. Medya ülkeyi karıştırmak için her türlü özgürlük alanlarını istismar ediyorsa onlar için de yargı var. Dünyanın hiçbir yerinde sınırsız özgürlük söz konusu değildir. Aynı şeyi Batı da kendi medya mensuplarına yapmaktadır. Batı bizim bakanlarımıza konuşma izni vermeyecek kadar engelleyicidir.
ALMANYA'YA TEPKİ: NE OLDU ÖZGÜRLÜK?
Son G20'de vatandaşlarımızla toplantı yapalım dedik, izin vermediler. Ne oldu özgürlük? Siz gelin biz size istediğiniz yerde izin verelim konuşturalım. Hollanda, Belçika hepsi öyle. Düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Biz düşüncemize güvendiğimiz için korkmuyoruz.
KILIÇDAROĞLU'NA: OHAL OLMASA BU ADIMLAR ATILAMAZDI
25 gün yürüdüler. Kimin güvenliğinde? Hükümetimizin güvencesinde. Bir şey oldu mu? Mitinglerini de yaptılar, herhangi bir şey oldu mu? Hala bu hükümete ülkede güvenlik yok diyemezsiniz. OHAL ile uğraşıyorlar. OHAL olmasaydı bu adımlar bu kadar rahat atılamazdı. OHAL'in sınırlarını Batı'nın sınırları, değil biz belirleriz.
BATI'YA EMPATİ ÇAĞRISI
PKK ve YPG bunlar yine mücadele ettiğimiz terör örgütleri. Son iki yılda 2 bin güvenlik görevlimizi şehit eden, Suriye'de etnik temizlik yapan örgüte hangi devlet acaba başka türlü yaklaşabilir. Bizim Batılı dostlarımızdan ricamız biraz empati yapmalarıdır.
'BELGELER ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLADI'
15 Temmuz'da havalimanından kaçıp giden bir muhalefetin başı var. Artık belgeler ortaya çıkmaya başladı. O geceyi Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinden izleyen bir muhalefet başkanı var. Şu anda konuşuyor, kontrollü darbe diyor. Nasıl bir kontrollü darbe bu? Öbür taraftan darbe olunca tankların önüne ben çıkarım diyeceksin. Tanklar dostlarının geldiğini görünce sana yollarını açtılar, sen de oradan Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gittin. Biz havalimanına indiğimizde F-16'lar üzerimizde uçuyorlardı. Biz orada halkımızla bütünleştik. Bize kaçmak yakışmazdı. Lider taşın arkasına saklanırsa, millet dağın arkasına saklanır diye bir söz var.
'BUNUN ADI ADALET YÜRÜYÜŞÜ OLAMAZ'
Tüm hükümet, polis seni koruma altına alacak. Karavanlarda geceyi geçireceksin. Bunun adı Adalet Yürüyüşü olmaz. Sözde adalet olur. Sen partinin içerisinde karşı aday olanlara tahammül edemeyecek kadar demokrasiye inanmış birisin.'