İİT'den çok sert açıklama! 'Kırmızı çizgimizdir'

İİT

Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Useymin yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa'nın Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu söyledi.

 

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Daimi Temsilciler Komitesi, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri ve hukuksuzluklarını görüşmek üzere Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde olağanüstü toplandı.

Olağanüstü toplantı, İİT Genel Sekreteri Yusuf el-Useymin'in açılış mesajının, Filistin ve Kudüs İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Semir Bekir Ziyab tarafından okunmasıyla başladı.

Useymin mesajında, mukaddes Mescid-i Aksa meselesinin, hiçbir müsamaha ve ihmal kabul etmeyen 'kırmızı çizgi' olduğunu ifade ederek, Aksa'ya yönelik herhangi bir zararın bölgede istikrarı sarsacak çok ciddi yansımaları olacağını vurguladı.

'İsrail, Aksa'ya tamamen el koymaya çalışıyor'

Aksa'da yaşananların 'işgal gücü İsrail tarafından planlanmış' olduğu belirtilen mesajda, İsrail'in bununla İbrahim Mescidi'ndeki gibi zamansal ve mekansal bölünmeyi hedefleyerek Aksa'ya tamamen el koymaya çalıştığını aktardı.

'Gerçek şu ki, İsrail her gün uluslararası meşruiyet kararlarına meydan okuyor, onları hiçe sayıyor.' ifadelerini kullanan Useymin, mukaddes mekanları ve kenti tüm İslam alemi adına savunan Kudüs halkı başta olmak üzere tüm Filistinlileri selamladı.

Filistin Dışişleri Bakanlığı Vekili Teysir Ceredat ise 14 Temmuz'da vuku bulunan olayın ardından Mescid-i Aksa'nın 50 yıldan bu yana ilk kez İsrail tarafından kapatıldığına dikkati çekti.

'Filistinlilerin kanı Aksa'da akmaya devam ediyor'

İsrail'in kutsal toprakları ve Mescid-i Aksa'yı tamamen kontrol altına almayı hedeflediğini ifade eden Ceredat, şöyle devam etti:

'Filistinli gençlerin ve yaşlıların kanları Mescid-i Aksa'nın kapı ve bahçesinde akmaya devam ediyor. Filistinli gençler hayatlarını kaybetti. Onlarcası tutuklandı. Halkımız İsrail rejiminin kutsal mekanlara ve özellikle Mescid-i Aksa'ya karşı uyguladığı hukuksuz uygulamalar karşısında mukaddesatını korumak için destansı bir mücadele verdi ve vermeye devam ediyor. Kudüs'teki Müslümanlar, alimler ve kanaat önderlerinin çağrısıyla İsrail'in Mescid-i Aksa'yı kontrol altına alma girişimini başarısız kılmak için Aksa'nın kapılarına konulan dedektörlerin kaldırılması için gösteriler düzenlemeye, namazlarını metal dedektörlerden geçmeyi reddederek kapılarda kılmaya başladı. İsrail ise halkın bu haklı taleplerine karşı sert müdahalede bulunarak bazı kişilerin şehit olmasına, birçoğunun ise yaralanmasına neden oldu.'

'İİT Dışişleri Bakanları icra komitesi 1 Ağustos'ta İstanbul?da olağanüstü toplanacak'

Türkiye'nin İİT Daimi Temsilcisi Büyükelçi Salih Mutlu Şen de konuşmasında Harem-i Şerif'in önemini vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin ile dayanışma mesajını hatırlattı.

İİT Dışişleri Bakanları İcra Komitesi'nin de aynı gündemle haftaya İstanbul'da olağanüstü toplanacağını belirten Büyükelçi Şen, şunları söyledi:

'Harem-i Şerifin tarihi statüsü ve kudsiyeti Ortadoğu?nun ötesinde istikrarın kilidini oluşturmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'İİT İslam Zirvesi Başkanı' sıfatı ile İİT?nin kurulduğu 1969 yılında olduğu gibi İslam dünyasının aynı birlik ve dayanışma ruhu içinde Filistinli kardeşlerimiz ile beraber olduğunu vurgulamıştır. Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu?nun girişimi ile İİT Dışişleri Bakanları İcra Komitesi 1 Ağustos'ta İstanbul?da olağanüstü toplanarak Mescid-i Aksa ile ilgili konuları görüşecek.'

İsrail polisi, 14 Temmuz'da Mescid-i Aksa'da silahlı saldırıda bulunduğunu iddia ettiği 3 Filistinliyi öldürmüştü. Olayda yaralanan 2 İsrail polisinin ise kaldırıldıkları hastanede öldüğü açıklanmıştı.

Olayın ardından Mescid-i Aksa'yı ibadete kapatan İsrail güçleri, Harem-i Şerif'i iki gün sonra açmış, ancak kapılara metal arama dedektörleri yerleştirmişti.

İsrail, Mescid-i Aksa'nın kapılarına kurduğu metal dedektörler vasıtasıyla Aksa Vakfı tarafından kontrol edilen Harem-i Şerif'te egemenlik sağlamak istiyor.

Filistin halkı, metal dedektörlerin güvenlik gerekçesiyle değil, Aksa üzerinde hakimiyet kurma amaçlı olduğunu düşünüyor. İsrail'in, Aksa'yı yönetme hakkını resmi olarak tanıdığı Aksa Vakfı'na danışmadan attığı bu tek taraflı adımın kabul edilmesi halinde bunu daha ileri adımların takip edeceğini belirten Filistinliler, böylece Aksa'nın zamansal ve mekansal olarak bölünüp Yahudilere tahsis edilmesinden ve ellerinden alınmasından endişe ediyor.