100 yıl önce Filistin, sükûnet ve barış içindeydi

Yazarımız Mehmet Doğan bugünkü yazısında bugünlerde kan ağlayan Kudüs'ü anlattı. Takvimler 1897 yılını gösterdiğinde Kudüs'e tayini çıkan Tevfik Bey'in hatıratında geçenlere yer veren Doğan; ' 100 yıl önce Filistin, sükûnet ve

Güncel 26.07.2017 12:30:06 0
100 yıl önce Filistin, sükûnet ve barış içindeydi

 

1897 yılının ekim ayında, Mekteb-i Mülkiye mezunu Tevfik Bey, Kudüs Mutasarrıflığı?na tayin edilir. Yaklaşık üç buçuk yıl sürer vazifesi. Eşi Naciye Neyyal Hanım da onunla beraber Kudüs?e gider. Naciye Hanım, fazla tahsil görmemiş ama iyi yetişmiş İstanbullu genç hanımdır. Kocasının vazifesi dolayısıyla bulunduğu yerlerde edindiği intibaları yazar. Böylece kocaman bir hatırat kitabı meydana getirir. Yazdıkları, o zamanların Osmanlı idarecilerinin taşrada idare ve yaşama tarzları ile şehir hayatı hakkında verdiği malûmat bakımından bilhassa önemlidir. Bir mutasarrıf/vali karısı olarak Naciye Hanım, yerli ailelerin kendisine gösterdiği -sıkılacak kadar ileriye varan- ilgi ve yakınlıklardan bahsettiği gibi, şehir içinde yaptığı gezintilerden, şehir dışında atlı seyahatlerden, denizlerde, göllerde yüzmelerine kadar birçok şey anlatır.

?Kudüs?e vâsıl olduğumuzda, civardaki dağların, papatyalarla bezenmiş gibi insan kalabalığı ile bembeyaz kesilmiş olduğunu gördüm. Hattın iki tarafına yerleştirilmiş asker, memurin ve bando ile karşılandık. Bir patırtı, bir şamata ki sormayın gitsin. Perona adım atar atmaz bir kadın kalabalığı beni ve kayınvalidemi hanelerine misafir etmek için, üzerimize âdeta saldırdı.? (Ressam Naciye Neyyal?in Mutlakiyet Meşrutiyet ve Cumhuriyet Hâtıraları, İstanbul 2000)

Kudüs?te ilk ikamet ettikleri bina neredeyse bin senelik bir yapıdır. Naciye Hanım, şehir gezileri sırasında Rum Patrikhanesi?ne de uğrar. Bir süre sonra Patrikhane?ye ait bir evde kiracı olarak kalmaya başlarlar. ?Kudüs gözlerime daha şirin gözükmeye başlamış, böylece yeni hayatıma alışıvermiştim. Daha sonraları bu memleketi o kadar çok sevdim ki Tevfik Bey?in Kudüs?ten başka bir yere tayin edilmesi ihtimâli aklıma geldikçe yüreğim oynar, keyfim kaçardı.? Rum Patrikhanesi?ne ait ?Katamon köşkü? ve bu köşkün hamamı, Ramle?deki Latin Manastırı?Yafa?daki Habeş Ortodoks Manastırı, onun zaman zaman ziyaret ettiği yerler arasındadır. Latin manastırında öyle bir pilav yaparlar ki lezzetini yıllar sonra bile unutamaz. Kudüs Rum Patriği, atlardan hoşlandığını ve usta bir binici olduğunu bildiği için iyi cins bir Arap atını, gümüşlü eğeri ile Naciye Hanım?a hediye eder ve Kudüs civarındaki bazı manastırları ziyareti hususunda ricada bulunur.

Çölün ortasında, Birüssebi?de yeni kaymakamlık ihdas edilir; orada resmî binalardan oluşan bir şehir çekirdeği kurma vazifesi mutasarrıfa verilir. Mutasarrıf eşiyle birlikte o mahalle gider, çadırını kurar ve yanındaki teknik adamlarla çalışmaya başlar. Resmî daireler kısa zamanda yapılır. Birüssebi, o zamana kadar ortasında kuyu bulunan geniş bir ovadan ibarettir?

Bu hatırattan çıkarılacak sonuç şu: Valinin hanımı, eşiyle veya eşi yanında olmaksızın Filistin coğrafyasında her yere gitmekte, gittiği yerlerde hoş karşılanmakta, itibar görmekte olabildiğince rahat hareket etmektedir. Değil etnik, dinî çatışma; âdî asayiş vak?alarına dahi nâdiren rastlanmaktadır?

100 yıl önce Filistin, sükûnet ve barış içindedir.

Farklı ırklar, dinler, mezhepler, bir arada ve barış içinde yaşamaktadır. İşte bu, bize ve bütün âlem-i İslâma unutturulmuş 'Osmanlı barışı'dır! Yahudilerle ilgili her hangi menfi bilgi veya Yahudilerin bu topraklara yerleşmeleri konusunda hiçbir malûmat yoktur hatıratta. Hâlbûki 1897?de Basel?de ilk Siyonist kongresi toplanmıştır. Teodor Herlz'in öncülüğündeki kongre, Yahudi devletinin kurulması yolunda adımlar atmaya başlamıştır.

Fakat bunun yansımaları, henüz Filistin topraklarında hissedilmemektedir.

 

 


Cumartesi 16.1 ° / 9.6 °
Pazar 13.7 ° / 2.7 °
Pazartesi 5.3 ° / 0.9 °