Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Manisa İl Temsilcisi ve Demokrat Gazeteciler-Yazarlar Derneği Başkanı Hakan Özen özellikle Manisaspor ve Akhisar Belediyespor maçlarının oynandığı 19 Mayıs Stadına girişlerde basın mensuplarının yaşadığı akreditasyon ile ilgili adaletsizliğin ve hukuksuzluğun artık sabırları taşırdığını kaydetti. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Özen, ?Akreditasyon sorunu yaşayan basın mensubu arkadaşlarımız ister telefonla arayarak, ister bizzat yüz yüze görüşerek maçlara girişlerde ve akreditasyon kartlarının dağıtılmasıyla ilgili sorunlar yaşadıklarını belirtmişlerdir. Anadolu Spor Gazetecileri Derneği olarak basın emekçilerinin her alanda olduğu gibi bu konuda da yanındayız. Haksız uygulamaya yönelik verdiğimiz mücadele sadece Manisa ilimizde değil Türkiye genelinde devam etmekte olup derneğimizin açtığı davalar sonunda alınan yargı kararlarına rağmen, halen devam etmekte olan yasa dışı akreditasyon uygulamaları büyük bir sağduyuyla haklarının teslim edilmesini bekleyen meslektaşlarımızın sabır sınırlarını zorlamaktadır. Konuyla ilgili olarak Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Manisa İl Temsilciliği olarak haksızlığa uğrayan Gazetecilerle birlikte önümüzdeki hafta içerisinde Manisa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nü ziyaret ederek adaletsizliğin ve hukuk tanımazlığın son bulmasının mücadelesini vereceğiz? dedi.
AKREDİTASYON YETKİSİ SADECE GENÇLİK SPOR İL MÜDÜRLÜĞÜ?NDE
1992 yılında kurulan Anadolu Spor Gazetecileri Derneği (ASGD) başta Genel Merkezimiz ve Genel Başkanımız Sayın İbrahim Erdoğan önderliğinde son yıllarda bütün gücünü akreditasyon adaletsizliğinin giderilmesi yönünde kullandı ve gerçekten üst düzeyde verdiği hukuk mücadelesiyle de istediği sonuçları aldı. ASGD'nin açtığı davada Danıştay 10.Dairesi, 03 Haziran 2008 tarih ve 4006 kararıyla GSGM tarafından hazırlanan 'Müsabaka Yerlerine Giriş Yönetmeliği'nin ilgili maddelerini iptal etmiş ve TSYD'nin akreditasyona aracılık görevini kesin olarak durdurmuştur. Türkiye Spor Yazarları Derneği?nden (TSYD) sonra, Türkiye Futbol Federasyonu?na (TFF) verilen akreditasyona aracılık yetkisinin yürütmesi de yine Danıştay 10.Dairesi'nin 27 Eylül 2010 tarih ve 6027 sayılı kararıyla durdurulmuş, Gençlik Spor Genel Müdürlü'nün bu karara yaptığı itiraz da, Danıştay Dava Daireleri'nin 2010/1271 dosya sayılı ve 12-07-2011 tarihli kararı ile reddedilmiştir. Nitekim, Danıştay 10.Dairesi'nin 2010/6027 sayı ve 27-09-2010 tarihli kararında, 'Basın tribünlerinin düzenleme yetkisinin her ne kadar Türkiye Futbol Federasyonu?nda olduğu iddia edilse de, 5894 Nolu Yasa?nın anılan hükümleri, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü?nün Basın ve Protokol tribünlerini düzenleme yetkisinin kaldırmadığı gibi bu yetkinin TFF?ye devrine de izin vermemektedir. Dairemizin 03-06-2008 tarih ve E:2007/888, K:2008/4006 kararında aktarılan gerekçeler de dikkate alınmak suretiyle, Gençlik Spor Genel Müdürlüğü?ne ait spor tesisleri ile ile Gençlik Spor Genel Müdürlüğü tarafından spor kulüplerine veya kamu kurum ve kuruluşlarına protokol karşılığında devredilen, kiralanan veya süreli intifa hakkı verilen spor tesislerinin basın tribünlerine ücretsiz girecek kişilere verilecek serbest giriş kartlarına yönelik usul ve esasların, bizzat ?Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenmesi gerekmektedir? denilmiş, aynı kararda, ?Bir kamu görevi asla özel veya tüzel nitelikli kurum, kuruluş ya da derneklere devredilemez' içtihadında da bulunulmuştur? diye konuştu.
DANIŞTAY?IN KARARINA RİAYET EDİLMELİDİR
?Anadolu'da görev yapan gazeteciler, yerel basına özgün sorunları zaten tüm acımasızlığıyla yaşamaktayken bir de böylesine bir akreditasyon adaletsizliğine maruz bırakılmaktadırlar? diyen Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Manisa İl Temsilcisi Hakan Özen sözlerine şöyle devam etti, ?Serbest giriş kartı uygulaması Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlükleri tarafından yıllardır sürdürülen ve sarı basın kartına sahip olmayan ve ya olamayan ancak gazetecilik yapmaya devam eden meslektaşlarımızın mağduriyetlerini biraz olsun giderilmesini sağlayan uygulamadır. Bu kartın Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlükleri tarafından verilmesinin tek sebebi de zaten akreditasyon işlemlerinin yapılabilmesi içindir. Danıştay 10. Dairesi Mahkemesinin lehimize sonuçlanan kararı ve sonrasında devam eden süreç incelendiğinde görülecektir ki, protokol tribünlerinin yanı sıra, basın tribünlerinin de düzenlenmesiyle ilgili tek yetkili mercii, Gençlik Hizmetleri ve Spor Genel Müdürlüğü ile ona bağlı İl Müdürlükleridir. Dolayısıyla akreditasyon yetkisi sadece ve sadece Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlükleri tarafından kullanılmalıdır ki; yargı kararları da bunu gerektiriyor. Meslektaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi elbette ki devletimizin sorumluluğundadır ve bizler de bu sorumluluğun yerine getirilmesini beklemekte sonuna kadar haklıyız. Yargı kararlarının yok sayıldığı, haksız ve adaletsiz uygulamanın sürmesi halinde Anadolu Spor Gazetecileri Derneği olarak mücadelemize tüm demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanarak ve elbette ki, hukuki zeminden ayrılmadan kararlılıkla devam edeceğimizin de bilinmesini isteriz.?