Hüseyin Gülerce hakkında pek çok şey yazılıp çiziliyor. İçlerinde en ilginç olanı, Küçük Cem?in sözleri.
Efendim, Hüseyin Gülerce devletin adamıymış. Bilemem, belki de doğrudur. Hem eskiden olmasa bile 17-25 Aralık sürecinde buraya yazamayacağım birşey korkusundan devletçi olmuş olabilir.
Bâzı insanlar, kılıktan kılığa girmek husûsunda çok mârifetlidirler. Prensip, ideâl, kural vs. diye bir dertleri yoktur. Lütfen cinsel ayrımcılık yaptığımı sanmayın, erkek olmak diye bir dertleri yoktur. Belki de onlar için bukalemun olmak erkekliktir de biz onları anlayamıyoruz. Belki de hatâlı olan biziz.
Neyse felsefeye gerek yok. Felsefe Ali Osman Gündoğan?ın işi. Ben ?kıyl u kâl?e devâm edeyim.
Fil misâli, herkes Gülerce?nin bir tarafından tutuyor. Benim de kafamı kurcalayan bir mesele var. Bu mesele Darbe Araştırma Komisyonu?nda Gülerce?ye soruldu. Adam, ?İyi niyetliysek böyle şeyler sormayalım.? türünde bir cevap verdi. Vallâhi, billâhi böyle oldu. Kısaca, ?Bu soruyu soran kötü niyetlidir.? demek istedi. Hayran hayran (!) adama baktım.
Ben bu soruyu soranlar gibi kötü niyetli olduğum için tekrar soruyorum. Ama bir farkla. Soruyu zamanımızın fenâfiddevlesi Cem Küçük?e soruyorum:
Sayın Küçük!
Hüseyin Gülerce 17 Aralık?ın hemen öncesi Hakan Şükür istifâ ettiğinde, 'Hakan Şükür'ün istifası, 2013'ün en önemli siyasî olayıdır. AK Parti, bu istifayı, en samimi uyarı olarak anlamalıdır. Belki de son uyarı...' diye bir tvit atmıştı.
Hüseyin Gülerce, bu tvitle ne demek istemişti? Hangi devlet adamı refleksiyle bu tviti atmıştı? Niye son uyarıydı?
Siz çok büyük bir devlet adamızınız Cem Bey! Allahaşkına bizi aydınlatın! Bizim kafamız, derin devlet işlerine basmıyor. Meselâ; Gülerce?nin 17-25 sonrasında Zaman?da yazmaya devâm etmesine de basmıyor. Belki de adam ?içeride?ydi. Devletin ajanıydı. Hatta belki, Gülerce?nin kızı da Turgut Özal Üniversitesi?nde devletin ajanı olarak çalışıyordu. Hani şu 15 Temmuz gecesi yaralıları kabul etmeyen üniversitede..
Bunları bilmeye hakkımız var Cem Bey! Hem devlet için hem kendimiz için?
Latîfeyi bir yana bırakacak olursak Cem Küçük ve Hüseyin Gülerce meselesinden çıkardığım ibreti sizinle paylaşayım.
Kendimi çok fazla adamdan saymam ama böyle adamları görünce onların yerinde olmadığım için Allah?a şükrediyorum ve bunlar konuştukça bizim köyün en güzel duâsı dilime geliyor:
Ocaklardan ırak!
Kaldı ki devlet?
Tövbe tövbe?
