Türkiye İstatistik Kurumu TUİK verilerine göre ülkemizde yazılı medyayı temsil eden gazete ve dergilerin sayısı 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7,9 oranında azaldığı belirlendi. Yazarımız Şakir Sarıçay da köşesinde bu me
Son yıllarda internet yayıncılığının gelişmesi, basılı medya organlarının etkinliğinin gittikçe azalmasına neden oldu. Türkiye?de sosyal medya kullanımı dünya ortalamasının üstünde seyrediyor. Yeniliklere oldukça açık bir toplum olduğumuz yeni teknolojik gelişmelere ayak uydurmamızdan anlaşılabiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu TUİK verilerine göre ülkemizde yazılı medyayı temsil eden gazete ve dergilerin sayısı 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7,9 oranında azaldığı belirlendi. Her geçen yıl azalan gazete ve dergi sayıları basılı yayınların hızla azaldığını gösteriyor. Dört yıl önce 2012 yılında 3004 olan gazete sayısı 2016 yılında 2527?ye inerken, 4105 olan dergi sayısı ise günümüz itibariyle 3738 ?e düşmüştür.
Gazete ve dergi tirajlarının 2016?da bir önceki yıla göre yüzde 20 azaldığını ortaya çıkaran araştırma sonuçlarını, internet yayıncılığının öne çıkması olarak yorumluyorum. Daha çok mesleki ve magazin ağırlıklı olan dergilerin tirajı gazetelere göre oldukça düşük kalıyor. Ülkemizde 2016 yılında yayımlanan gazete ve dergilerin yıllık toplam tirajı 1 milyar 705 milyon 225 bin olup, bunun yüzde 94,1?ini gazeteler oluşturmuştur.
TÜİK verilerini derlediği yıllık yayın araştırmasında, yayımlanan gazetelerin yüzde 90,7?sini yerel yayınlar, yüzde 6,6?sı ulusal, yüzde 2,6?sı ise bölgesel yayınların oluşturduğu açıklandı. Dergilerin ise, yüzde 54,8?i ulusal, yüzde 39?u yerel, yüzde 5,8?i bölgesel yayın olarak çıkış gösterdi. Her geçen yıl azalan gazete ve dergi sayıları ise dikkat çekti. 2012 yılında 3004 olan gazete sayısı 2527?ye inerken, 4105 olan dergi sayısı ise günümüz itibariyle 3738 olarak belirlendi.
Özellikle 1980?li yıllarda başlayan sektörel dergi yayıncılığı azalarak da olsa etkinliğini sürdürüyor. Ülkemizde onlarca çeşit fuar düzenlendiği gibi her sektörde de onlarca dergisi yayınlanıyor. Son yıllarda sektörel veya mesleki yayın dediğimiz ve genellikle dergi olarak yayınlanan yayınlar da yavaş yavaş internet ortamına geçiş yapıyor.
TUİK araştırmasında da görüleceği gibi 2016 yılında yayınlanan dergilerin yüzde 18,1?i sektörel/mesleki, yüzde 13,3'ü akademik ve yüzde 7,6'sı eğitim/sınav içerikli yayımlandı. Özellikle üniversitelerimiz tarafından yayınlanan akademik dergiler bu alandaki yüzdeliğin yükselmesini sağlıyor. Türkiye?de özel sektör akademik dergilere maalesef pek yatırım yapmıyor. Ülkelerin bilimsel alanda gelişmesi için akademik dergiler büyük önem taşıyor. Bilim adamlarımız değerli makalelerini yurtdışı hakemli dergilerde yayınlatarak bir anlamda beyin göçü veya bilim göçüne neden olmaktadır. Türkiye?de yayınlanan dergilerin ise yüzde 71,6'sını ulusal, yüzde 24,3'ünü yerel ve yüzde 4'ünü bölgesel dergilerden oluşuyor. Türkiye?de uluslararası geçerliliği olan hakemli dergilere teşvikler verilerek bilimsel yayıncılığın önü açılmalıdır.
Ülkemizde yayımlanan gazetelerin yüzde 90,7?si yerel, yüzde 6,6?sı ulusal ve yüzde 2,6?sı ise bölgesel yayın yapıyor. Gazetelerin toplam tirajının yüzde 82'sini yaygın (ulusal), yüzde 16,5'ini yerel ve yüzde 1,5'ini bölgesel yayımlanan gazeteler oluşturuyor. Gazetelerin yüzde 30?u haftalık, yüzde 24'ü haftada iki-altı gün arası, yüzde 15,5?i günlük olarak yayımlanıyor. Gazetelerin yıllık tirajının yüzde 90?ını günlük, yüzde 5,9'unu haftada iki-altı gün arası, yüzde 2,3'ünü haftalık olarak yayımlanıyor. Dergilerin ise yıllık tirajının yüzde 56?sını aylık, yüzde 12,2?sini haftalık, yüzde 11,7'sini üç aylık yayımlanan dergiler oluşturuyor. Yayınlanan gazetelerin yüzde 86,9?u siyasi/haber/güncel, yüzde 2,9'u sektörel/mesleki, yüzde 2,1'i yerel yönetim içerikli yayımlanıyor.
Ülkemizdeki yayınlanan gazetelerin pek çoğunun yerel olmasının nedenlerinden biri de basın cezalarının yüksek olmasıdır. Yerel gazete ve dergilere uygulanan ceza oranlarının ulusal yayınlara göre daha düşük olması dolayısı ile pek çok yayın organı yerel olarak savcılıklara kaydedilmektedir.
Gazete ve dergilerde basım ve dağıtım bölümlerinde daha çok ilkokul mezunu çalışırken, yayın bölümlerinde lisans, yüksek lisans ve doktora yapanların yoğun biçimde çalıştığı görülmektedir. 2015 yılında gazete ve dergilerde 58 162 kişi çalışırken, bu sayı 2016 yılında 50 493 kişiye düşmüştür.
Basım ve dağıtım maliyetlerinin gittikçe arttığı yayımcılık mesleğinde pek çok yayın kapanma noktasına gelmiştir. Özellikle reklam geliri ile ayakta duran yayın organları, reklam bütçelerinin internet medyası ve sosyal medyaya kayması ile birlikte zor günler geçirmektedir. İşsiz kalan gazetecilerin pek çoğu kendi internet gazetelerini kurarak daha az maliyetle mesleklerini devam ettirme çabası içerisindedirler.
Basılı medya hiçbir zaman bitmeyecektir ama şekil değiştirerek devam edecektir. Bu değişim de çoktan başlamış ve hızla devam etmektedir. Artık herkes ellerindeki cep telefonu kameraları ile birer medya mensubu gibi çalışmaktadır. Burada belirleyici olan kalite ve tarafsızlık olacaktır.