Devlet korumasında bir ömür

Devlet korumasında bir ömür

Henüz bebekken sokağa bırakılan, 6 yaşına kadar çocuk yuvasında, 18 yaşına kadar da yetiştirme yurdunda kalan Ayşe Yücel, 36 yıldır Darülaceze'de hayatını sürdürüyor.

 

Henüz bebekken sokağa bırakılan, 6 yaşına kadar çocuk yuvasında, 18 yaşına kadar da yetiştirme yurdunda kalan Ayşe Yücel (54), hayatını 36 yıldır Darülaceze'de sürdürüyor.

Ailesi tarafından bebekken sokağa bırakılan ve devlet korumasında bir ömür geçiren Yücel, yaşadıklarını AA muhabiri ile paylaştı.

Ailesinin kendisini sokağa bırakmasının ardından polislerce bulunduğunu ve Bahçelievler Çocuk Yuvasına götürüldüğünü anlatan Yücel, Ayşe ismini de kendisine polislerin verdiğini söyledi.

Yücel, 6 yaşına kadar yuvada kaldığını daha sonra kız yetiştirme yurduna geçtiğini belirterek, 18 yaşına kadar da burada yaşadığını anlattı.

'Darülaceze benim ailem oldu'
Yuva kurma özlemiyle 23 yaşında bir evlilik yaptığını, ancak çeşitli sebeplerle eşinden bir yıl sonra ayrıldığını ifade eden Yücel, şunları paylaştı:

'Ailemi bulmak için çok araştırma yaptım ancak bulamadım. Yıllarca gözyaşı döke döke annemi, babamı aradım. Bulamadım, kimsem yok. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Hiç ailem olmadı. Kimsesiz büyüdüm. Hala bir aile özlemi çekerim. Bir ailem olmadı ama Darülaceze benim ailem oldu. 34 senedir buradayım.'

Darülaceze'de çeşitli etkinlikler yaptıklarını anlatan Yücel, okuma-yazma öğrendiğini, ibadet ettiğini, çamurdan seramik ve resim yaptığını dile getirdi.

Hayatını devlet korumasında geçirdiğini ifade eden Yücel, 'Geriye dönüp baktığımda çok fazla aile özlemi çektim. Hiç görmediğim ailemin yokluğuna boyun büktüm. 'Keşke bulabilseydim' dediğim çok oldu. Burada bize çok iyi bakıyorlar. Merhametliler. Çeşitli sosyal faaliyetler yapıyoruz. Allah'a çok şükür burada huzurluyuz. Bir eksiğimiz yok.' diye konuştu.

Darülaceze 122 yıldır kimsesizlere kapılarını açıyor
Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci, Darülaceze'nin 1895 yılında 2. Abdülhamit Han'ın talimatı üzerine kurulduğunu anlattı.

Balkan ve Osmanlı-Rus savaşlarından sonra İstanbul'un savaş mağdurlarına ev sahipliği yaptığını hatırlatan Cebeci, şunları kaydetti:

'Bugün Suriye'deki savaştan kaçan 3 milyona yakın insanın Türkiye'ye geldiği gibi o zaman da bu millet mağdura, mazluma kucak açtı. Savaştan kaçıp İstanbul'a sığınan insanlar içinde dullar, yetimler, öksüzler, sakatlar var. Bu insanlar sokakta, cami avlularında yatmaya başlayınca, durumu gören Abdulhamit Han böyle bir müessesenin kurulmasını emrediyor. Darülaceze ihtiyaca binaen kuruluyor.'

Cebeci, kurumun 2011 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlandığını belirterek, sakinlere güzel bir yaşam alanı sunduklarını sözlerine ekledi.