Dört Arap ülkesinden Katar açıklaması

Dört Arap ülkesinden Katar açıklaması

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Bahreyn, Katar'la girilecek diyaloğun şartsız olması gerektiğini bildirdi.

 

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Bahreyn yayımladığı ve Suudi Arabistan haber ajansı SPA'da yer alan açıklamada, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın Washington'da ABD Başkanı Donald Trump ile düzenlediği basın toplantısında, 'Katar'ın 13 maddelik talep listesini görüşmeye hazır olduğu' yönündeki sözleri değerlendirildi.

Kuveyt'in ara buluculuk çalışmasından övgüyle bahsedilen açıklamada, 'Kuveyt Emiri'nin, Katar'ın 13 maddeyi görüşmeye hazır olduğunu açıklamasını takdir ediyoruz ancak maddeler üzerindeki diyaloğun şartsız olması gerektiğini vurguluyoruz.' ifadesine yer verildi.

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani'nin 'ambargo kaldırılmadan diyaloğa girmeyecekleri' yönündeki sözlerine de değinilen açıklamada, bunun Katar'ın diyalog, terörle mücadele ve ülkelerin içişlerine karışma konusundaki ciddiyetsizliğini gösterdiği savunuldu.

Kuveyt Emiri'nin, 'ara buluculuk çalışmalarının askeri müdahaleyi önlediğine' ilişkin sözlerinin esefle karşılandığı belirtilen açıklamada, '(Ambargo uygulayan ülkeler), askeri müdahalenin hiçbir şekilde gündeme alınmadığını ve alınmayacağını vurgulamaktadır.' değerlendirmesinde bulunuldu.

Söz konusu ülkelerin açıklamasında, Katar'la yaşanan krizin sadece Körfez ülkelerini değil Katar'ın müdahalelerine ve terörü desteklemesine karşı tavrını ilan eden pek çok İslam ve Arap ülkesini kapsayan bir kriz olduğu kaydedildi.

Açıklamada ayrıca, ABD Başkanı Trump'ın, 'krizin tek çözüm yolunun terörün desteklenmesine son verilmesi olduğu' yönündeki sözlerinden övgüyle bahsedildi.

Trump dün Washington'da Kuveyt Emiri Sabah ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, Katar ile bazı Körfez ülkeleri arasındaki krizin çözümü noktasında Kuveyt'in liderlik yaptığını ve kendilerinin de ara buluculuk gayretlerini sürdürdüğünü dile getirmişti.

Emir Sabah ise krizin hızlı bir şekilde çözülmesi gerektiği üzerinde durmuş ve askeri çözüm seçeneğinin ihtimal dışı olduğundan bahsetmişti.