Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişi hakkında açılan davaya, olay tarihinde Akıncı Üssü 141. Filo'da pilot kurmay yüzbaşı olarak görev yapan ve Ankara'nın bombalanmasında aktif rol oynayan Ahmet Tosun'un çapraz sorgusuyla devam edildi.
Sanık Tosun, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen duruşmada, müşteki ve sanık avukatlarının sorularını yanıtladı.
'Üsteki pilotlar, seninle konuştuklarını ve aldıkları talimatları uyguladıklarını belirtmişler. Bu beyanlarına ne diyeceksin?' sorusu üzerine Tosun, yerdeki uçaklarla temas kurduğunu, hakkında ifade verenlerin ise bütün gece telsiz başında olduğunu sandıklarını ileri sürdü. Bunu kesinlikle kabul etmediğini savunarak, ifadeyi veren kişilere konunun yeniden sorulmasını isteyen Tosun, 'Bu pilotlara talimat verildi mi bilmiyorum. Bunun araştırılması gerekiyor. Ben 141. Filo'dan nasıl verildiğini bilmiyorum. Konunun aydınlanmasını istiyorum.' şeklinde savunma yaptı.
Sanık Tosun, üssün her yerinde telsiz bulunduğunu, 'desk'ten yerdeki uçaklara ulaşılabildiğini ancak havadakilere ulaşmanın mümkün olmadığını ileri sürdü.
Akıncı Üssü 141. Filo'da saat 16.00 civarındaki görüntüleri izletilen Tosun, Binbaşı Mehmet Fatih Çavur'un Terörle Mücadele Harekatı (TMH) ile ilgili kendilerine bilgi verdiğini savundu. Yanındaki kişilerin sorulması üzerine Tosun, 'Yanımdakiler hakkında yorum yapmak istemiyorum.' dedi.
Bu sırada, izleyici sıralarından bir kişi, 'Yenemediniz bizi, topunuzla, tankınızla nasıl yendik sizi, şerefsizler.' diyerek sanıklara tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı Selfet Giray, sanık Tosun'un önceki ifadelerini sürekli reddetmesi üzerine bir tehdit alıp almadığı sorusunu yineleyerek, 'Bu, her zaman mümkün. Bunlar karşılaştığımız şeyler. Benim ifadesini aldığım bir sanık, bir sonraki ifadesini değiştirerek, 'Ailemi tehdit etmişlerdi.' dedi mesela.' şeklinde konuştu. Sanık Tosun ise tehdit almadığını söyledi.
Başka davanın sanığı Ufuk Işık'ın kendisinin 'mahrem abi'si olduğunu söylediği hatırlatılan Tosun, bu kişiyi tanımadığını öne sürdü.
Tosun, 'Resmim gösterilmiş, o da tanımadığını söylemiş. Ona rağmen toplantılarda ismimi duyduğunu belirttiği için iddianameye benim mahrem abim olarak konulmuş, kabul etmiyorum.' dedi.
'Mahkemenin kararından sonra'
Bazı gazilerin avukatı Fatih Atalay, kandırıldığını ve şikayetçi olduğunu belirten sanığa, kimlerden şikayetçi olduğunu sordu. Sanık Tosun, mahkemenin verdiği karardan sonra gerçek suçlunun ortaya çıkacağını, buna göre şikayetçi olacağını kaydetti.
Diğer sanık pilotların çoğunun, 'kendisinden talimat aldığı' yönünde ifade verdiği hatırlatılan Tosun, 'Kimin ne şartlarda ifade verdiğini bilmiyorum, kendilerine sorulsun.' diye konuştu.
Bu sözler üzerine avukat Atalay, 'Üzerinde muhtemelen baskı var. Bu baskıdan dolayı işine gelmeyen kısımlarını reddediyorsun. Bana kalırsa sen Allah'tan, devletten kork ve doğruları anlat.' dedi.
Telsiz kayıtlarında pilotlara verdiği 'Vur' emirleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağının takip edilmesi yönündeki talimatları okunan Tosun, bu konuşmaları da kabul etmedi ve ses analizi yapılmasını istedi.
'Yanlış anlama'
Bu arada, Cumhurbaşkanı Avukatı Hüseyin Aydın'ın, savunmasında eski ifadelerini reddeden sanık Ahmet Tosun'a, 'Hakan Evrim'in cezaevinde 'Ali'nin taktiği güzeldi, aynı taktikle savunma yapın.' diye bağırdığı tespit edilmiş. Hakan Evrim'in bu sözleri üzerine mi ifade değiştirdiniz?' sorusu üzerine ortaya çıkan tutanakla ilgili Hakan Evrim söz aldı.
Sanık Evrim, olayın yaşandığı 16 Ağustos gününün ertesi günkü duruşmasından vareste tutulduğunu belirterek, şunları iddia etti:
'Cezaevinde yan odada kalan Mustafa Azimetli'ye, vareste tutulduğum için, 'Benim yerime de not al.' dedim. Azimetli'ye, 'Ben yarın varesteyim, yarın Özcan Murat Doğan ifade verecek, benim yerime not al.' dediğim için hakkımda cezai işlem yapıldı. İtiraz ettim. Şu an devam ediyor. Mustafa Azimetli ile biz aynı sektörde, ayın birinde başlayan mahkemede 15-16 gündür birlikteydik. Eğer direktif verecek olsaydım, 15 gün birlikte oturduğum adama zaten o zamana kadar verirdim. Ondan sonraki günlerde de beraber oturduk. Olay tamamen bir yanlış anlamadan ibarettir. Bunun da konumuzla alakası yoktur. Zaten herkes savunmasını avukatlarıyla görüşerek yaptı, herkes hazırladı. Bir kısmı da vermişti. Olayı irdelemeden, yargılama süreci devam eden bir konuda burada bu şekilde verilmesini doğru bulmuyorum. Bu konuda da mahkemeye itirazımızı yaptık.'
Duruşmada daha sonra oğlu darbe girişimi sırasında İstanbul'dan komutanların Akıncı Üssü'ne kaçırılmasında görev yapan ve 17 Temmuz'da firari Adil Öksüz'e ait telefondan aranarak 3 kez görüşme yaptığı belirtilen sivil sanık Hasan Balcı'nın savunmasına geçildi.