AK Partili bir grup milletvekili, aileleriyle birlikte işgal altındaki Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, geçen haftalarda gergin günler yaşayan işgal altındaki Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı ziyaret ederek yalnız bırakmama çağrısına uyan AK Parti milletvekilleri Halis Dalkılıç, Ahmet Aydın, Nureddin Nebati, Tülay Kaynarca, Radiye Sezer Katırcıoğlu, Ceyda Bölünmez Çankırı, Fatma Benli, İsmail Tamer, Halis Dalkılıç, Hasan Karal, Haluk İpek ve Adnan Günnar Harem-i Şerif'e geldi.
Aileleriyle birlikte gelen milletvekilleri, Kudüs'ün yanı sıra Filistin'in diğer bazı tarihi şehirlerini de ziyaret ederek, İsrail işgali altında yaşayan Filistin halkının karşılaştıkları zorluklara yerinde tanıklık etti.
Filistin'in El Halil kentinde bulunan ve yarısı İsrail tarafından sinagoga çevrilerek Yahudilere tahsis edilen Hazreti İbrahim Camisi'ne de gelerek burada namaz kılan milletvekilleri, camiye gidebilmek için İsrail askeri kontrolünde metal arama dedektörlerinden ve demir turnikelerden geçmek zorunda olan cemaatle sohbet etti.
Milletvekillerinin Mescid-i Aksa ve Hazreti İbrahim Camisi'ni ziyaretleri esnasında Filistinliler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye için dua edip, tezahüratta bulunarak muhabbetlerini dile getirdi.
AK Partili milletvekilleri, Mescid-i Aksa'da kıldıkları öğle namazının ardından Türkiye'ye dönmek üzere havalimanına geçti.
Mescid-i Aksa'da AA muhabirine konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'ya bu ziyareti millet adına yaptıklarını dile getirdi.
Mescid-i Aksa'nın ümmetin onurunu temsil ettiğini ve Müslümanların etrafında birleşmesi gereken ortak bir payda olduğunu vurgulayan Dalkılıç, İsrail işgali altında bulunan bu kutsal beldenin içinde bulunduğu mevcut durumun ise çok üzücü olduğunu kaydetti.
Ecdadımız burayı adaletle yönetti
'Bizim ecdadımız burayı yönettiğinde kendisini Musevi adlandıranlar, İsevi olarak adlandıranlar da herkes gibi burada huzur ve barış içerisinde yaşadı.' diyen Dalkılıç, şunları kaydetti:
'Adalet üzere burayı yönetti bizim ecdadımız. Ancak bugün burada zulümler işleniyor, insanlık adına ayıplar işleniyor. İnşallah işgalin, zulümlerin bittiği, Kudüs'ün de Mescid-i Aksa'nın da kurtulduğu, özgür olduğu günleri hep birlikte görürürüz. Hep birlikte bunu hak ederiz. Ümmetin onurunun, izzetinin yükseldiği bir döneme hep birlikte şahit oluruz. Bunun mücadelesini vereceğiz. Her müminin, her 'Müslümanım' iddiasında bulunanın üzerine farzdır bu mücadele. Ümmetin izzetini ayakta tutmak için bu mücadeleyi beraberce yapacağız. Bunun için biz diyoruz ki, Mescid-i Aksa özgür olana kadar, bu topraklarda huzur olana kadar mücadeleye devam etmeliyiz.'
Dalkılıç, Türk halkının gücü yeten her bir ferdinin Kudüs'e gelerek bu kutsal beldeyi sahiplenmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayarak, 'Sayın Cumhurbaşkanımızın da çağrıda bulunduğu üzere, ziyaret etmemiz ve özgürlüğüne kavuşması için mücadele şuuru kazanmamız gereken bir beldedeyiz.' diye konuşu.
Ümmetin birçok kanayan yarası olduğunun altını çizen Dalkılıç, 'Bugün Arakan'da, ondan önce Suriye ve Irak'ta olmak üzere birçok coğrafyada Müslümanlar maalesef zulüm altında. Filistin'in işgal altında olan bir diğer şehri El Halil'de de maalesef durum farklı değil. Modern dünya her gün insan hakları diye bağırırken, insan haklarının her alanda çiğnendiği, özgürlüklerin bitirildiği, insanların adeta bir açık hava hapishanesi gibi etraflarının kuşatıldığı, su, yiyecek ekmek gibi en temel ihtiyaçlar da dahil herşeye muhtaç hale getirildiği bir duruma şahit oluyoruz. Buna da modern dünyanın sessiz kaldığını görüyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın gür sedasıyla çıkardığı sesin dışında dünya bu yaşananlara sessiz.' ifadelerini kullandı.
Farkındalık oluşturmak için geldik
AK Parti Adıyaman Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı yalnız bırakmayalım yönündeki çağrısını hatırlatarak, 'AK Parti milletvekilleri olarak kutsal toprakları hem yerinde görmek, hem de buraya dair bir farkındalık oluşturmak istedik. Çünkü Kudüs bütün semavi dinlerin merkezi, arzdan arşa açılan bir kapıdır adeta. Mescid-i Aksa, gördüğümüz kadarıyla bugün mahzun bir şekilde geçmiş günlerini, Hazreti Ömer'in şehri fethiyle birlikte hoşgörünün olduğu ve inancın özgürce yaşandığı günleri özlemle bekliyor.' dedi.
İsrail'in 'sinsi politikaları ile Mescid-i Aksa'nın önemsizleştirilmesi ve buraya gelişlerin inkıtaya uğratılması çalışmalarını' bir kez daha gördüklerini kaydeden Aydın, şöyle devam etti:
'Sadece Kudüs ve Mescid-i Aksa'da değil, El Halil'deki Hazreti İbrahim Camisi'nde yaşananları da hepimiz çok iyi biliyoruz. Orada caminin bir kısmı sinagoga dönüştürüldü, ezanın dahi İsrail askerlerinin izin verdiği ölçüde okunduğu bir durumu gördük. Hazreti İbrahim ve Hazreti İshak'ın hanımları bu camide. Bu belde peygamberler diyarı. Yine Eriha ve Yafa şehirlerini gördük. Biz unutturulmaya çalışılan, mahsun bırakılmaya çalışılan, adeta kuşatma altına alınmış olan Mescid-i Aksa'da bir farkındalık oluşturalım dedik. Bu, tarihimizin de bize yüklemiş olduğu bir sorumluluk. İnancımızın gereği de bu. Biz de sayın cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi bütün Müslümanları buraya davet ediyoruz.'
Kudüs'ü geçen yıl üç buçuk milyon gayrimüslimin ziyaret etmesine karşın Müslüman ziyaretçilerin sayısının sadece yüzbinde kaldığına değinen Aydın, 'Burada hem Hristiyan, hem Yahudiler için kutsal sayılan yerler var. Ama Mescid-i Aksa bizim için de namazın emrolunduğu, miracın gerçekleştiği ve ilk kıblemiz olan yerdir. Mekke ve Medine'den sonra en mübarek belde burasıdır ama İsrail güçleri tarafından Aksa'nın bütün kapıları kuşatılmış vaziyette, altında kazılar yapılıyor. Sıkıntılı görüntüler verilerek Müslümanların buralara gelmeleri engelleniyor. Bazı bahanelerle zaman zaman kapatılıyor ama içeride neler yapıldığını da bilmiyoruz. Bu nedenle sayın cumhurbaşkanımızın çağrısına kulak vererek herkesin, iş adamlarının, sivil toplum kuruluşlarının, tüm Müslümanların gözünün ve kulağının burada olması lazım. Mescid-i Aksa'yı bu kadar mahsun bırakmaya hiçbirimizin hakkı yok.' değerlendirmelerinde bulundu.
Mescid-i Aksa'nın hüznünü kaldırmak için burda olmalıyız
AK Parti İstanbul Milletvekili ve Parlamentolar Arası Kudüs Platformu Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati de şunları kaydetti:
'Sayın cumhurbaşkanımızın talepleri var. Türkiye'deki ve Müslüman ülkelerdeki gücü yeten herkes mutlaka Mescid-i Aksa ve Kudüs'e gelsin diye. Biz de bu amaçla İstanbul başta olmak üzere Türkiye'deki bir grup milletvekiliyle bir öncü grup olarak buraya ziyarete geldik. Malum Mescid-i Aksa hüzünlü ve yalnız. Onun bu hüznünü ortadan kaldırabilmemiz için bizim buralarda olmamız gerekiyor. Bu anlamda da iki gündür burada milletvekilleri ve eşleriyle beraber muhtelif zamanlarda hem ibadetlerimizi yerine getirmek, hem de Kudüs'teki Müslümanlarla ikili olarak temaslarda bulunmaya çalıştık. Esnafla konuştuk, kahvelerine gittik. Böylelikle buradaki Müslümanların Türkiye'deki beklentilerini doğrudan alma imkanını bulduk.'
Nebati, ziyaretleri esnasında kendilerini gören Filistinlilerin, 'Nerdesiniz? Sizi bekliyoruz. Siz bizim liderimizsiniz. Türkiye bizim liderimiz. Türkiye, hüznümüzü ortadan kaldıracak tek ülke. Lideriniz ve liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ı bize yapmış olduğu katkılardan dolayı minnetle anıyoruz. Ona hürmetlerimizi bildiriyoruz. Bizi yalnız bırakmayın. Geçen yıl üç buçuk milyon gayrimüslim gelip burada ziyaretlerde bulunmuşken, yüzbine yakın insanın Müslüman ülkelerden gelmiş olması Mescid-i Aksa'yı üzüyor. İlk kıblegâhımız, Müslümanların önem verdiği bir yeri hüzünlü bırakmamak için sadece siyasileri değil, gücü yeten herkezi buraya bekliyoruz.' diye adeta bir dua ve niyazda bulunduklarını belirtti.
Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı ziyaret etmekten büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden Nebati, sözlerini şöyle tamamladı:
'Hem bu ilk kıblemizde namazımımızı kıldık hem de şunu hissettik; burası bize ait. Buralara birileri el atıp üzmüş olabilir fakat bize ait olan duyguyu ve bu taşlardaki sembolü herkesin anlaması lazım. Zeytin ağaçları, çam ağaçları, taşlar, Mescid-i Aksa hep birden biz size aidiz diyor. Biz de ait olduğumuz yere sahip olduğumuz yere gelmekten dolayı da büyük bir keyif aldık. İnşallah bundan sonra gerek siyasilerimiz, gerekse gençlerimiz, halkımız buraya ziyarete daha fazla vakit ayıracaklardır.'
AK Parti Amasya Milletvekili Haluk İpek de Osmanlının Kudüs'ü yönettiği dönemdeki özgürlük ortamıyla bugün yaşananların kıyaslandığında özgürlükler aleyhine büyük bir değişimin gözlendiğini belirtti.
İpek, Osmanlının tarih sahnesinden çekilmesinden sonra Müslüman ülkelerin bir kısmının aklını, batılı ülkelerin ise vicdanını yitirdiğini belirterek, 'Bunun en önemli yansıması da Kudüs'e oldu. Kudüs'te herkesin kendi inancını özgürce yaşayabileceği ortam ortadan kaldırılmış ve adeta Aksa'nın etrafına kelepçe vurulmuş durumda. Birçok katliamlar yapıldı, Aksa'ya saldırılar oldu. Temel hak ve hürrüyetlerin en önemlilerinden biri kişinin belli bir dine inanması ve onu özgürce yaşamasıdır. Bu husus, maalesef Kudüs'te tam olarak uygulanmıyor.' değerlendirmelerinde bulundu.