Avusturya?da yürürlüğe giren ve topluma açık yerlerde yüzün tamamının tanınmayacak şekilde örtünmesini yasaklayan ?burka yasağı? protesto edildi.
Başkent Viyana?daki parlamento binası önünde toplanan bir grup gösterici, çeşitli maskelerle yüzlerini örterek, ülkede bugün yürürlüğe giren 'burka yasağına' tepki gösterdi.
'Tek tipe hayır' ve 'Müslümanların ötekileştirilmesine hayır' yazılı pankartlar açan göstericiler, kişisel yaşama müdahale olarak tanımladıkları yasağın kaldırılması istedi.
Protestoya katılan Avusturyalı Karin Verschleir, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 'Kim nasıl giyinmek istiyorsa o şekilde giyinmelidir. Devlet ya da başka bir kurum, kimseye nasıl giyinmesi gerektiğini dikte edemez.' diye konuştu.
Hatice Karim de toplumu ayrıştırmadan öteye geçmeyen bu anlamsız yasayı protesto etmek için gösteriye katıldığını belirterek, şunları dile getirdi:
'Yabancı biri benim adıma, nasıl giyeceğime karar veremez. Bu yasa az sayıda da olsa tamamen örtünen insanları toplumdan izole edecek. Eğer Avusturya'da din özgürlüğü varsa, neden topluma açık yerlerde din özgürlüğüne müsade edilmiyor.'
Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı gösteride, parlamento önündeki yolu kısa süreliğine işkal eden gösterciler, araç trafiğini durdurdu.
Yaklaşık bin kişinin katıldığı ve 2 saat süren gösteri daha sonra sona erdi.
Burka yasağı yürürlükte
Avusturya?da koalisyon hükümetini oluşturan merkez sağ Halk Partisi (ÖVP) ve Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) tarafından meclise taşınan burka yasağı bugünden itibaren uygulanacak.
Topluma açık yerlerde yüzün tanınmayacak şekilde tekstil ya da maske, kask gibi unsurlarla örtünmesini yasaklayan kanun, ülkede yaşayan yerleşik yabancılar başta olmak üzere, Avusturya?ya gelecek turist, Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi, OPEC, AGİT gibi kurumlarda çalışan bürokratları da kapsıyor.
Burka yasağına uymayanlar 150 avro para cezasına çarptırılacak ve yüzünü açmamakta direnenler kimlik tespiti yapılmak üzere polis merkezlerine götürülebilecek.
Burka yasağı, Dışişleri ve Entegrasyon Bakanı Sebastian Kurz tarafından uyum yasası kapsamında tasarılaştırılarak hükümet programına alınmış, daha sonra mecliste yapılan oylamayla kanunlaştırılmıştı.
