Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Sadabad Sarayı'nda baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, sözlerine 'Aziz kardeşim Ruhani'nin davetiyle şu anda Tahran'da bulunuyoruz. Gösterilen ev sahipliğine şahsım ve heyetim adına şükranlarımı ifade etmek isterim.' diyerek başladı.
İran halkının yüksek katılımıyla gerçekleştirilen seçim neticesinde tekrar cumhurbaşkanlığı görevine seçilen Ruhani'yi tebrik eden Erdoğan, zatı devletlerine ve heyetine de muvaffakiyetler diledi.
'Merkez Bankalarımız anlaşmayı imzalayacak'
Bugün dar kapsamlı ve yüksek düzeyli 4'üncü stratejik konsey toplantısının bereketli bir şekilde gerçekleştiğini belirten Erdoğan, iki ülke arasındaki siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel, turizm, bütün bu konuları kapsayan verimli görüşmeler yaptıklarını aktardı.
Erdoğan, bu vesileyle bakanların ve kurumların kendi aralarında ikili görüşmelerini gerçekleştirdiklerini söyledi.
Türkiye-İran arasındaki son dönemlerde üst düzey ziyaretlerin artışının, ilişkilerin çok daha farklı ve olumlu istikamette bir düzeye taşıyacağına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
'Yıllar önce belirlediğimiz 30 milyar dolar hedefimiz ticaret hacmi itibarıyla vardı, fakat son dönemlerde bu 10 milyar dolarda takılı kaldı. Dördüncü yüksek düzeyli stratejik konseyde, 30 milyar dolarlık bu hedef gündemimizin ana belirleyici maddesi oldu. Enerjiden turizme, karayolu taşımacılığından savunma sanayiciliğine varıncaya kadar her türlü alanda yoğun bir şekilde arkadaşlarımızın çalışmasını teşvik ettik.
Merkez bankalarımızın riyasetinde ve bankaların kendi aralarındaki iş birliğiyle finans sektörüne bir canlanma, hareketlilik getirme kararına vardık. Ekonomik ilişkilerimizi mevcut kur baskısından kurtarmak suretiyle yerli parayla alışveriş yapma sürecini hayata geçirme kararını verdik. Merkez Bankalarımız önümüzdeki hafta bir araya gelmek suretiyle bu noktadaki anlaşmayı imzalayacaklar. Bunlarla birlikte aynı zamanda örneğin bankalarımızın İran'da şube açmaları, İran bankalarının Türkiye'deki şube sürecini zenginleştirmeleri hareketlenecektir.'
Enerji sektöründe iş birliği yoğunlaştırma noktasında kararlılığın ortaya konulduğunu vurgulayan Erdoğan, bu yüzden enerji bakanlarının iş birliğinin önem arz ettiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültür ve turizm bakanlarının da kendi aralarındaki iş birliğinin önemine işaret ederek, 'Bu konudaki tecrübemizi İran'la özellikle paylaşmak istiyoruz. Medeniyetler noktasında çok ciddi bir geçmişe sahip olan İran'a inanıyorum ki, ülkemizden binlerce, onbinlerce insan ziyarete gelecektir. Şu anda Türkiye'den THY olarak İran'a olan seferlerimiz zaten bunun bir işaretidir. Turizm sektöründeki yatırımcılarımızı İran'da yatırım yapmaya teşvik ediyoruz, edeceğiz.' dedi.
'Irak sorunu önümüzdeki ilk madde haline gelmiş vaziyette'
Bölgesel sorunların şu anda gündemlerinde olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:
'Özellikle şu anda üçlü mekanizmalar şeklinde çalıştığımız Irak sorunu, önümüzdeki ilk madde haline gelmiş vaziyette. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin gayri meşru referandumunu zaten tanımadığımızı ifade ettik. 350 kilometre sınırla kuzeyde Türkiye, doğusunda İran, güneyinde merkezi yönetim, batısında Suriye.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi neyin referandumunu yapıyor? Ve kendisini İsrail'den başka tanıyan bir dünya ülkesi yok. MOSSAD'la masaya oturarak verilen karar meşru olamaz, gayrimeşrudur. Bir tarafına malum bir zatı alıp, bir diğer tarafına bir başka malum bir zatı alıp, bu şekilde böyle bir adımı atmak inanıyorum ki Kuzey Irak yerel yönetimini yalnızlığa mahkum edecektir. İran ve Türkiye olarak bu konudaki kararlılığımız bellidir. Irak'taki muhatabımız merkezi yönetimdir ve bu referandumu da kesinlikle gayrimeşru olarak telakki ediyoruz. Attığımız adımlar var, gerek İran'ın gerek Türkiye'nin, gerek merkezi yönetimin ama bundan sonra daha ağırlaştırılarak atılacak adımlar var.'
'Çatışmasızlık bölgesini çok çok önemsiyoruz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde Suriye'de de bir üçlü mekanizmanın bulunduğuna değinerek, 'Orada da İran, Rusya, Türkiye olarak Astana süreciyle çerçevelenen bir süreci işletiyoruz. Burada da çatışmasızlık bölgesini çok çok önemsiyoruz. Bu üçlü mekanizmanın özellikle terör örgütleri, başta DEAŞ olmak üzere El Nusra, bunlara karşı mücadelesini birlikte inanıyorum ki oradaki mazlum ve mağdur insanların kurtuluşuna vesile olacaktır.' değerlendirmesinde bulundu.
Tüm dünyadaki mazlumların ve mağdurların mücadelesi, onların kurtuluşu için verilen mücadelenin, kendileri üzerinde önemli bir vecibe olduğunu belirten Erdoğan, bu süreç içerisinde ilgili bakanların gerek silahlı kuvvetlerin, gerekse bu konuyla ilgili istihbarat örgütlerinin her tür çalışmayı yoğun bir şekilde bölgede yaptığını bildirdi.
Erdoğan, bu ayın 24-25'inde yapılacak Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı'nın da özellikle hayırlara vesile olmasını dileyerek, ev sahiplikleri dolayısıyla da Ruhani'ye teşekkürlerini iletti.