Ordu'da genç yaşına rağmen yöresel lezzetleri eski usullerle kışa hazırlayan Hatice Şahin, 24 saatlik pişirme yöntemiyle 'fırın fasulyesi' yapıyor.
Ordulu Hatice Şahin, asırlık taş fırında kışın tüketilmek üzere 'fırın fasulyesi' hazırlıyor.
Gülyalı ilçesi Kestane Mahallesi'nde yaşayan Şahin (33), genç yaşına rağmen büyüklerinden gördüğü yöreye özgü gelenekleri yaşatmaya çalışıyor.
Geçmişte farklı yöntemlerle hazırlanan kışlık yiyecekleri aynı tariflerle uygulamaya çalışan Şahin, bunun için mahalle sakinlerinin 100 yılı aşkın süredir ortaklaşa kullandığı taş fırından yararlanıyor.
Evinin bahçesinden topladığı taze fasulyeyi odun ateşi eşliğinde fırına koyan Şahin, fırının kapağını çamur yardımıyla kapatarak fasulyeleri pişmeye bırakıyor. Belli aralıklarla ateşi ve ürünü kontrol eden Şahin, 24 saat pişen fırın fasulyesini kışın tüketmek üzere muhafaza ediyor.
Şahin, kilogramı 70 liradan alıcı bulan fırın fasulyesini gurbetteki yakınlarına da gönderiyor.
Hatice Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğal olmayı ve doğal yaşamı sevdiğini söyledi.
Kışın tüketecekleri yiyecekleri bahçesinde yetiştirdiği ürünlerle sağladıklarını aktaran Şahin, 'Mahallemizdeki taş fırın 100 yılı aşkın süredir var. Kültürümüzde olan yiyecekleri yaparak geleneğimizi devam ettirmek istiyorum. Gençler de devam ettirsin istiyorum. Çünkü doğallık her zaman güzeldir. Bunlar geleneğimiz, göreneğimiz.' dedi.
Şahin, fırın fasulyesini pişirmeyi de yemeyi de sevdiğini dile getirerek, 'Anneannemden, babaannemden bu fasulyeyi gördük, öğrendik. Küçük yaştan beri annemin yanında fırına gelip bunların nasıl yapıldığını öğrendim.' diye konuştu.
Bu tarz hazırlıkların artık unutulmaya başladığını belirten Şahin, böyle işlerle kimsenin uğraşmak istemediğini ifade etti.
Fasulye 24 saat taş fırında pişiyor
Fırında yapılan fasulye için fırının sıcaklık ayarının önemli olduğuna dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti:
'Fırın tavanının bembeyaz olması lazım. Bu beyazlık oluşunca gerekli ısıya ulaşıldığı anlaşılıyor. Duman gelmeyince köz, fırının bir tarafına çekiliyor ve kenarı taşlarla çevriliyor. Geri kalan yer ise süpürülüyor ve tertemiz hale getiriliyor. Fasulye ıslatılarak toplu halde fırının içerisine koyuluyor, fırın kapağı kapatılarak açık kalan yerler çamurla sıvanıyor. İlk bir saatlik bölümde 20 dakikada bir bakılması gerekiyor. Daha sonra ilerleyen saatlerde tekrar kontrol ediliyor. Ertesi gün fasulyenin pişip pişmediğine bakılıyor.'
Şahin, ürünün pişme süresi uzadıkça lezzetin arttığını kaydetti.
Fırın fasulyesinin, bez torba ya da çuvalda muhafaza edildiğini belirten Şahin, 'Nemli olmayan, kuru bir ortamda bekletilmesi gerekiyor. İstediğin zaman da çıkarıp yiyorsun. Hem kendimiz tüketiyoruz hem de yurt dışında bulunan ablamlara gönderiyorum.' ifadesini kullandı.
Şahin, gelenek ve göreneklerin yaşatılmasını istediğini belirterek, 'Bu fırın burada olduğu sürece herkes kullanmalı. Çünkü bu bir amaç için yapılmış. Eskiden buzdolabı yokmuş. O kadar fasulyeyi saklamak, muhafaza etmek zormuş. İnsanlar akıl etmiş, 'Bu yöntemle kurutalım, muhafaza edelim.' diye düşünmüş. Ben bunu, yaşadığım sürece yapmayı düşünüyorum.' dedi.