GERÇEKLE EVLİ BİR KADIN: HYPATİA

İnsan, artık insan olmaktan çok cinsiyetçilik ve ayrımlarla uçurumun eşiğinde adeta. Yani dünyalı olamadık, olamıyoruz. Peki bu günümüzün sorunu mu? Elbette hayır?

Kültür-Sanat 9.10.2017 15:14:58 0
GERÇEKLE EVLİ BİR KADIN: HYPATİA

?Bizi birleştiren şeyler, ayıranlardan daha fazla. hepimiz kardeşiz??  (AGORA Filmi)

Şimdi  M.S 370 yılının Mısır?na gidelim?

 

Hypatia M.S 370 yılında İskenderiye?de doğdu. Babası Theon, İskenderiye Üniversitesi?nde matematik hocası ve yöneticisi idi. Hypatia, o dönemde kütüphanede her dinden öğrencisine Batlamyus (Ptolemy), Öklid ve Diophantus etkisinde felsefe ve matematik dersleri veren bir pagan bilim insanıdır. Theon kızını bu ortamda çağının tüm tabularına aykırı bir düşünce yapısıyla her açıdan donanımlı bir şekilde yetiştiriyor.

Sorgulamayı, araştırmayı seven meraklı bir genç olan Hypatia, bu ortamda büyüyerek babasının rehberliğinde el sanatları, şiir, matematik, astronomi, geometri, felsefe konularında kusursuz yetişti. Zamanla babasının bilimsel araştırmalarda ona destek olan bir arkadaşı halini aldı. Hypetia için din, bilimdi, felsefeydi. Babası kendisine tüm dogma dinleri öğretmişti, fakat şunları da eklemişti.

 

?Bütün dogmatik dinler yanlışlarla doludur ve kendine saygısı olan bir kimse tarafından son gerçek olarak kabul edilmemelidir. Düşünme hakkını hep kullanmalısın, çünkü yanlış düşünmek hiç düşünmemekten yeğdir.?

 

 

Hypatia, sadece bilimle değil sporla, müzikle donatılmıştı. O zamanlar hitabet Yunanlarda hem bilim, hem de bir sanattı. Hypatia bu sanatı da en iyi uygulayanlardan biriydi.

 

Yıllar sonra babasından öğrendiklerine kendi kendine öğrendiklerini de katıp şunları yazdı:

?Masallar masal diye, efsaneler efsane diye anlatılmalıdır. Boş inançları gerçek diye öğretmekten daha korkunç bir şey olamaz. Çocuk aklı bunları kabul eder ve çocuk yanlış şeylere inanır. Bu yanlış inançlardan arınmak çok zor olur, uzun yıllar alır. İnsanlar boş inançlara bir gerçekmiş gibi inanıp uğruna dövüşürler. Hatta boş inançlar uğruna daha fazla dövüşürler çünkü boş inanç öylesine elle tutulmazdır ki çürütülmesi neredeyse olanaksızdır.?

 

 

Zamanla Hypatia üniversitede sevilen bir öğretmen durumuna geldi. Tarihçi Sokrat?a göre onun sınıfı, evi öğrencilerle, çağın bilgin ve düşünürleriyle dolup taşıyor, Avrupa, Asya ve Afrika?dan akın akın öğrenciler sırf onun derslerini dinleyebilmek için İskenderiye?ye geliyorlardı. Bu öğrencileri arasında ileride İskenderiye valisi olacak olan Orestes ve Ptolemais?in piskoposu olacak olan Synesius da vardı.

 

Herkesin ilgi odağıydı bu güzel kadın. Ona aşık olan onlarca kişi vardı ama O kibarca ?Ben gerçekle evliyim? diyerek kendisine yapılan tüm teklifleri geri çevirirdi.

 

 

Yeni Eflatuncular denilen bir düşünce okulundan sayardı kendini. Ancak bu okulun düşünce yapısı Hristiyanlığın dogmatik ve bağnaz görüşleri ile çelişmekteydi. Ve ne yazık ki dönemin din savaşları ve güç çıkarları yüzünden kadın olmanın bedelini çok ağır ödeyecekti Hypatia.

Ünlü matematikçi Hardy?nin söylediği gibi, Greek okulu Hypatia?nın ölümü ile sona erdi. Bundan sonra skolostik düşünce egemenliğini 1500 yıl sürdürecek ve bilimsel yönüyle karanlık çağa girecekti.

 

 

Agora Filmi

Agora filmi de bu zeki matematikçinin hayatını konu alıyor. Film çarpıcı sahnelerden ve unutulmaz repliklerden oluşuyor. Öncelikle Agora?nın İspanyol asıllı Şilili yönetmeni Alejandro Amenebar çok iyi bir iş çıkarmış. Filmin başrol oyuncusu Rachel Weisz, başarılı bir oyunculuk sergiliyor.

Kamera açıları, kütüphanenin yağmalanma sahnesi ve Hypatia?nın büyük cesaretle kitapları kurtarma çabası insanı derinden etkiliyor. Yönetmen Agora da mümkün olduğunca objektif bir tavır sergilemiş. Hiçbir gruba meyletmeden olayları Hypatia ve bilim ekseninde vermeye çalışmış.

Kadının toplumdaki yeri, kadın-erkek eşitliği, kadının zorluklara göğüs gererek cemiyette hak ettiği yeri alması Agora da işlenen bir diğer önemli nokta.

 

 

Bu filmde başka bir nokta da bilim ve ilimle uğraşan kişilerin dogmatik bilgileri eleştirme noktasında dinle çelişmesiydi. Fakat buradaki asıl sorun dinden ziyade kötü yorumlayıcı toplum ve elindeki gücü kötü niyetli kullanan din adamlarına eleştiridir.  Çünkü:

Örnek verecek olursak,  Kuran-ı Kerim?de ?Hiç akletmez misiniz?? sorusu geçer. Düşünmeye teşvik var.

 İslam yaratılışı eleştirmenin aksine, araştırmayı ve öğrenmeyi emreder. ?Göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, insanlara yararlı şeylerle denizde süzülen gemilerde, Allah?ın gökten indirip yeri ölümünden sonra dirilttiği suda, her türlü canlıyı orada yaymasında, rüzgârları ve yerle gök arasında emre amade duran bulutları döndürmesinde, düşünen kimseler için deliller vardır. Bakara/164?

Filme ait Repliklerden bir kaçı:

?Gökyüzünün sırrını çözdüğüm zaman, işte o zaman mutlu bir insan olarak öleceğim.?

?Mucize bir ekmeği paylaşmaktır.?

?Bizi birleştiren şeyler, ayıranlardan daha fazla.?

?Sizce kaç aptal kendi kendine bu yıldızlar neden düşmez diye sormuştur? Ama siz, bilgelikle eğitilen siz, yıldızların ne aşağıya ne de yukarıya doğru hareket etmediğini biliyorsunuz.?

?Yaratılışı eleştirmek Tanrı?yı eleştirmektir.?

 

Derya Budak


Perşembe 14.6 ° / 10.5 °
Cuma 15.6 ° / 10 °
Cumartesi 16.1 ° / 9.6 °