15 Temmuz 2016 tarihinin bize bıraktığı bilanço ülkemiz ve milletimiz açısından oldukça ağırdır. Nihai hedefi devleti ele geçirmek olan FETÖ, bu hedefini gerçekleştirmek yolunda en kapsamlı adımını 15 Temmuz 2016 tarihinde atmış ve devletin silahlarını millete çevirerek tarihimizdeki en kanlı terör eylemini gerçekleştirmiştir.
Bu hain darbe girişimi sonucunda asker, polis ve sivil olmak üzere toplam 250 insanımız şehit olmuş, 2.716 insanımız ise yaralanarak gazi olmuştur: Peki 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin bilançosu ne oldu? İşte cevabı...
250 şehit;
- 64 polis (56?sı Ankara, 6?sı İstanbul, 2?si Muğla)
- 5 asker (3?ü Ankara, 2?si İstanbul)
- 181 sivil vatandaş (90?ı Ankara, 91?i İstanbul)
2716 Yaralı/Gazi;
- Sivil 2.397 ( 1250?si Ankara, 1117?si İstanbul, 2?si Trabzon, 25?i Sakarya, 1?i Gaziantep, 1?i Kırklareli ve 1?i İzmir)
- Asker 36 ( 38?i Ankara, 4?ü İstanbul ve 1?i Malatya)
- Polis 283 (220?si Ankara ,57?si İstanbul, 2?i Muğla, 1?i Sakarya ve 3?ü Eskişehir)
FETÖ ile İlgili Adli Kovuşturma İstatistikleri
Adalet Bakanlığı, 15 Temmuz Darbe Girişiminin ardından yaşanan süreçte;
- 177.881 kişi hakkında yasal işlem yapıldığını
- 50.818 kişinin tutuklandığını
- 529 kişinin halen gözaltında bulunduğunu
- 50.593 kişiye adli kontrol kararı verildiğini
- 8.640 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldığını
- 10.409 kişinin adli kontrol kararı ile tahliye edildiğini
- 546 kişinin ise adli kontrol olmaksızın serbest bırakıldığı açıklanmıştır.
Vatandaşlıktan Çıkarılan oldu mu?
15 Temmuz Darbe Girişiminin ardından henüz vatandaşlıktan çıkarılan olmamıştır. Ancak İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak 5 Haziran 2017 tariinde Resmi Gazete?de yayımlanan bir ilanla çoğunluğu FETÖ mensubu 130 kişi hakkında vatandaşlıktan çıkarılma süreci başlatılmıştır. İlana göre;FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, eski HDP milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hazer Öztürk gibi isimlerin bulunduğu listedekiler 5 Haziran 2017 tarihinden itibaren 90 gün içerisinde yurda dönüş yapmazlarsa haklarında vatandaşlıktan çıkarma süreci işletilecektir. Buna göre; söz konusu 130 kişiden yurda dönüş yapmamış olanalar Bakanlar Kurulu ile vatandaşlıktan çıkarılabilecektir.
Kamu görevinden kaç kişi ihraç edildi?
15 Temmuz Darbe Girişiminin ardından sonuncusu 25 Ağustos?ta yayımlanan 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname olmak üzere toplamda 28 Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesi (KHK) yayımlanmıştır.
Devlet Personel Başkanlığı?nın 6 Eylül 2017 tarihli verilerine göre, kamu görevinden ihraç edilenlerin meslek gruplarına göre sınıflandırılması aşağıdaki gibidir:
- Hakim ve Savcı: 3.654 kişi
- Mülki İdare Amirleri: 320 kişi
( vali: 25 , vali yardımcısı: 102, kaymakam: 124 , kaymakam adayı: 69)
- Akademik Personel: 5.615 kişi
( Profesör:779, doçent: 927 , yardımcı doçent: 1540)
- Öğretmen: 32.799 kişi
- Din Görevlileri: 2.314 kişi
- Sağlık Hizmetleri: 6.751 kişi
- Hukuk Müşaviri ve Avukatlar: 151 kişi
- Bilgi İşlem Merkezi Görevlileri: 2.195 kişi
- Diğer Kamu Personelleri: 23.294 kişi
- Emniyet Mensupları: 24.100 kişi
- TSK Personeli: 10.925 kişi
? General / Amiral toplamı: 158 kişi
? Muvazzaf Subay Toplamı: 5.793 kişi
? Uzman Erbaş Toplamı: 1.262 kişi
? Diğer TSK personeli: 317 kişi
Buna göre, 6 Eylül 2017 itibariyle kamu görevinden ihraç edilen kişi sayısı toplam 113.234?tür.
Peki ya ekonomiye zararı?
Geçmişteki skeri darbeler genelde ekonominin daraldığı, kalkınma stratejisinin tıkandığı yada finansal kriz riskinin ortaya çıktığı sosyal kutuplaşma ortamlarında gerçekleşmişlerdir. 15 Temmuz darbe girişimi ise Türkiye ekonomisinin makro ölçekte güçlü bir duruş sergilediği ve büyüme sergilediği ve büyüme ivmesini koruduğu bir zamanda yapılmıştır. Bu minvalde, 15 Temmuz darbe girişiminin bertaraf edilmesini kolaylaştıran etmenlerden birisi olduğu söylenebilir.
Türkiye?de yaşanan darbe süreçlerininn tarihsel gelişimine bakıldığında darbelerin genellikle ekonomi politikaları açısından ciddi hasarlara yol açtıkları görülmektedir. 15 Temmuz darbe girişiminde ise Türkiye ekonomisi, alınan ilave tedbir sayesinde çok ciddi bir hasar almadan çıkmayı başarmıştır. Bu darbe girişiminin Türkiye ekonomisine kısa vadede bir takım negatif yansımaları olduysa da, bu tip oynaklıklar ekonominin bir parçasıdır. Bu dönemde kredi derecelendirme kuruluşlarınca kredi notumuz düşürülmüş olsa da, kuruluşların objektif ve doğru kararlar vermediklerinin örnekleri geçmişte de sıkça görülmüştür.
Son 15 yıllık süreçte izlenen politikalar sayesinde elde edilen güçlü ekonomik yapının önemi, bu darbe girişimi sırasında daha iyi anlaşılmıştır. Ekonomik yapının sağlamlığı ve kısa sürede etkin şekilde alınan ekonomik tedbirler, piyasalarda tansiyonun çok fazla yükselmesinin önüne geçmiştir.Bunda ilgili bakanların ve kamu kurumlarının almış olduğu tedbirlerin etkili olduğu bir gerçektir.
Karşılaşılabilecek en büyük siyasi risklerden biri olan darbe girişimi ile mücadele edilen bir süreçte ekonominin rayından çıkmadan yoluna devam etmesi, Türkiye ekonomisinin de ne derece güçlü olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. 2001 yılında anayasa kitapçığının fırlatılması gibi küçük bir siyasi çalkantıda altüst olan Türkiye ekonomisinin hali ile şimdiki istikrarlı ekonomik yapı arasında çok ciddi bir farkın olduğu ortadadır.
Haber: Yasemin Altun
