ABD?nin tutumunda bu esnekliğin belirdiği bir sırada İstanbul?da başkonsolosluk görevlisinin tutuklanması ve ardından tırmanmaya giden karşılıklı misilleme adımlarının gelmesi burada belirmiş olan iyimser ortamı birden yerle bir etmiş oldu.
Fethullah Gülen ve taraftarlarının gelinen noktadan hoşnut oldukları hususunda bir tereddüt olmamalıdır. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin Gülen dosyasıyla bağlantılı bir mevzudan dolayı bugün tarihinin en büyük krizlerinden birinin içine girmiş olması, ilişkilerin Pensilvanya?nın ipoteği altında olduğu yolundaki tezleri haklı çıkaran bir nitelik taşımaktadır.
***
Bir tarafın mutlak haklı, diğer tarafın da mutlak haksız olduğu şeklinde bir bakış, bu krizden çıkışa herhangi bir katkı sağlamaz.
Şurası görülmelidir ki, ABD tarafı, 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu olan FETÖ/PDY örgütünün liderine ev sahipliği yapıyor olmasının bu ilişkileri nasıl bir sıkıntıya soktuğunu idrak etmekte uzun bir süre muazzam bir kayıtsızlık sergilemiş, Ankara?nın kaygılarına duyarsız kalmıştır.
Karşılığında İstanbul?daki başkonsolosluk görevlisinin tutuklanmasının tetikleyebileceği sonuçların da Türk tarafınca öngörülemediğini söylemek mümkündür.
Ayrıca, Türkiye?deki bazı Amerikalıların salt Fetullah Gülen?le takas imkânı yaratmak için pazarlık kartı olarak tutuklandığı yolunda Amerikalı karar vericilerde şekillenmiş olan ve ABD basınında artık açıkça dile getirilen kanaatin de işlerin kontrolden çıkmasında rol oynadığı tahmin edilebilir.
Keza, zaten her zaman son derece karmaşık olan Washington?daki karar alma aygıtının Donald Trump?ın başkanlığıyla birlikte daha da içinden çıkılmaz bir kargaşaya sahne olmasını, işlerin bu noktaya gelmesinde bir başka faktör olarak sıralayabiliriz.'