Türkçe yabancı kelimelerden arındırılarak mı kullanılmalı? Biz başka dillerden kelime aldık tamam da, peki bizden kelime alıp diline yerleştirip kullanan milletler yok mu? Türkçe mi Öztürkçe mi bilmecesinin cevabı haberimizde...
Türk Dil Kurumu'nun (TDK) güncel Türkçe sözlüğünde 616.767 kelime bulunuyor.
Resmi sayfasında yer alan sözlük için TDK, Türk kültür ve edebiyat tarihinde Tanzimat'tan sonra gelişen Türk edebiyatının eserlerini, çalışmasında başlangıç noktası olarak alıyor. Yapılan taramalarda edebî eserlerimizde geçmiş Batı kökenli 5.321 yabancı kelime ve bunların yer aldığı 25.530 örnek cümle tesbit ediyor.
Türkçe sadece yabancı dillerden kelime almamış, o dillere katkısı da olmuş. İşte ispatı...
Bu tablo gösteriyor ki milletlerarası yapılan dil alışverişinde Türkçe'nin toplamda diğer dillerden 15.389 kelime aldığı, diğer dillere ise 37.433 kelime hediye ettiği görülüyor.
Edebiyatçılar yıllardır Türkçe konusunda ikiye bölünmüşledir. ?Türkçe yabancı kelimelerden temizlenerek Öztürkçe konuşulmalı? diyen edebiyatçıların yanı sıra Türkçe'de yabancı kelimelerin yer almasının doğal olduğunu dile getiren edebiyatçıların sayısı da küçümsenmeyecek derecede oldukça fazladır.
Sitemizin yazarlarından ve aynı zamanda Muğla Sıtkı Kocaman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü hocalarından olan Prof. Dr. Namık Açıkgöz de dil alışverişinin normal olduğunu savunan edebiyatçılar arasında yerini alıyor.
Konuyla ilgili görüşünü talep ettiğimiz Açıkgöz; dillerin ve kültürlerin sınır ve gümrük tanımadığını, birbirlerine rahat geçtiğini vurgulayarak; ?Türkçe tarih boyunca karşılaştığı milletlerden kelime almış, tamamına da kelime vermiştir. Türkçe; Çinceye, ?Farsça?ya, Ermenice?ye, Rumca?ya, Sırpça?ya, Burgarca?ya kelimeler vermiştir. Bunun karşısında başta Arapça ve Farsça ve Çince olmak üzere bu dillerden de kelimeler almıştır.? dedi.
'Sırf öztürkçe değil diye başka dillerden gelen kelimelerin dilimizden atılmasına karşıyım'
?Kültürlerarası alışveriş son derece doğaldır. Çünkü kelime demek kavram demektir. Eğer bir kavramı başka bir millet oluşturup ortaya çıkarıyorsa , o kavramı adlandırıp insanın işine yarar hale getiriliyorsa o kelime artık kavramı bulanın değil insanlığın ortak malıdır. Tıpkı işimizi kolaylaştıran aletler gibi .? ifadelerini kullanan Açıkgöz; Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinin dilimizin en iyi en köklü hamle zamanı olduğunu ve bu hamle zamanlarında Türkçe imparatorluk dili ve medeniyet dili olduğuna dikkat çekti.
Sırf öztürkçe değil diye başka dillerden gelen kelimelerin dilimizden atılmasına karşı olan Açıkgöz?e göre; medeniyet başka kültürlere kapanarak değil başka kültürleden alıp yeni bir şekil vererek gelişir. Aynı şekilde gelişen dil de başka dillerden alıp kendine mal edinerek gelişir. Mesela mutfak kelimesi Arapça bir kelimedir. Bugün Araplara vermeye kalksak mutfak kelimesini almaya kalkmaz. Aynı şekilde ve tezgah kelimesi de farsça bir kelimedir. Farslılara vermeye kalksak onlar da geri almaz bu kelimeyi. Bu kelimeler ister fonetik değişikliğe uğrasın, uğramasın artık Türkçe bir kelimedir. Türkçe, şu anda her ne kadar bir takım zaaflara düşürülmeye çalışılsa da, Türkçe bir medeniyet dilidir. Bu medeniyet dilinde de tüm milletlerden, kültürlerden alınma, insanlığın sorunlarını çözen kelimeler kullanılmalıdır.
Hangi kelime hangi dilden?
İşte size bir kaç örnek...
ARAPÇA: Cumhuriyet, halk, devlet, hukuk, hürriyet, adalet, milliyet, vatan, şehit, akıl, aile, ahlak
FRANSIZCA: Laik, sosyal, çevik, bürokrasi, televizyon, radyo, terör, abajur.
FARSÇA: Zengin, aferin, bahçe, bülbül, can, canan, abdest.
İTALYANCA: Politika, gazete, alaturka, banka, çapa, çimento, fabrika.
İNGİLİZCE: Bot, cips, futbol, hostes, e-mail, kariyer, lobi, linç.
RUMCA: Avlu, bezelye, domates, fener, zoka, çerez.
ALMANCA: Dekan, filinta, kuruş, otopark, şalter, vokal, panzer.
KORECE: Tekvando.
ARNAVUTÇA: Plaçka (ganimet)
Haber: YASEMİN ALTUN