Başbakan Binali Yıldırım, Elazığ Valiliği'nce Kral Palas Düğün Salonu'nda 'Elazığ geleceğini konuşuyor' sloganıyla düzenlenen iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarıyla buluşma programına katıldı.
Başbakan Yıldırım, Elazığlıların, sergiledikleri birlik, beraberlikle bu coğrafyanın bütünlüğü konusunda kötü niyet besleyenlerin hevesini daima kursağında bıraktığını, tek Türkiye, tek devlet, tek bayrak, tek vatan ve tek devletin teminatı olduğunu vurguladı.
'Elazığ birliğin ve kardeşliğin kalesidir'
Bugün de aynı hassasiyetin güçlü ve anlamlı şekilde sürdüğünü belirten Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Ecdadımızın fethettiğinden beri işgal yüzü görmeyen Elazığ, geleceğimizin, istikbalimizin de payidar bir şehri olarak kalacaktır. Elazığ, birliğin ve kardeşliğin kalesidir. Bunu 15 Temmuz'da gördük. O karanlık gecede ilk selalar burada okundu. Elazığ, selalar şehri oldu. Bütün Elazığlılar, kadınıyla erkeğiyle çoluğuyla çocuğuyla yaşlısıyla sokaklara akın akın indiniz. Vatana, millete bağlılığınızı bir kez daha gösterdiniz. Bu vesileyle ülkemiz için canını seve seve veren bütün şehitlerimize, 15 Temmuz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Alçak PKK terör örgütüne karşı göğsünü siper eden sizin evladınız Fethi Sekin, İzmir'de birçok vatandaşımızın hayatını kurtarma pahasına kendisini siper etti ve şehit oldu. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, bütün gazilerimize hayırlı, uzun ömürler diliyorum.'
Birlik ve beraberlik mesajı
Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:
'Şehitlerimizin emaneti bizim emanetimizdir. Onların, canları pahasına vatan kıldığı bu topraklarda birliğimizi, beraberliğimizi daha da sağlamlaştıracak, sahip çıkacağız. Alevi'si Sünni'si, Türk'ü Kürt'ü, Zaza'sı ne olursa olsun, hangi mezhepten hangi meşrepten olursak olalım daima kardeşçe, birlikte yaşamaya, birlikte Türkiye olmaya devam edeceğiz. Kardeşliğimizi bozmaya, aramıza nifak tohumları saçmaya çalışanlara da asla fırsat vermeyeceğiz. Bizim bu yola çıkarken söylediğimiz bir şey var, asla etnik milliyetçilik yapmayacağız, bölge milliyetçiliği yapmayacağız. Din, mezhep milliyetçiliği yapmayacağız. Hepimiz, birbirimizi kardeş göreceğiz. Kardeş olarak birbirimizi seveceğiz. Bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız, birlikte Türkiye olacağız.'
'Yerli aşı Elazığ'da üretilecek'
'Bizim medeniyetimizde iyilik, iyilik, sadece iyilik var. Bizde fitne yok. Bizde başkalarına desise, kumpas kurma yok. Bizde insanlık var.' diyen Başbakan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
2011'den bu tarafa marka, patent üretme işinde dünyada bir numara. Tescili yapılan ürün sayısı her geçen gün artıyor. Daha sabah Fırat Üniversitesi'ndeydik. Bu Kırım Kongo kene ısırmaları var biliyorsunuz. Buna karşı ilk milli, yerli aşıyı Fırat Üniversitesi'nde bulmuşlar, tescilini de yapmışlar. İnşallah yerli aşı Elazığ'da üretilecek. Sizin meşhur öküz gözü üzümünüz var. O da artık tescilli, sizin markanız haline geldi. Yatırımlarda son 15 senede müthiş bir artış var. 2002'de Türkiye'de sadece 70 milyar Türkiye genelinde hükümet yatırım yapıyordu, kamu yatırımı. Şimdi 765 milyar yatırım yapıyor yılda. 10 katından daha fazla. Savunmada, enerjide, sağlıkta, ulaşımda, iletişimde, her alanda yatırımlarımız devam ediyor.'
'Türkiye'nin önüne engel çıkarmaya çalışıyorlar'
Başbakan Yıldırım, buradaki konuşmasında, dünya genelinde 2008'den beri devam eden bir kriz olduğuna dikkati çekerek, 'Dünya büyümesi hep Türkiye'nin yarısından az. Hala da bu daralma devam ediyor. 2018'den bugüne dünyada 10 büyük proje yapıldı. Bu 10 projenin 6'sı Türkiye'de. İşte Türkiye'nin farkı bu.' ifadesini kullandı.
Avrasya Tüneli, Marmaray, Osmangazi Köprüsü, Ankara-İstanbul hızlı treni, Çanakkale Boğazı asma köprüsü gibi yatırımları hatırlatan Yıldırım, Türkiye'nin geldiği noktanın ortada olduğunu belirtti.
'Bunu gördükleri için sürekli Türkiye'nin önüne engel çıkarmaya çalışıyorlar. Terörle, ayrımcılıkla yapıyorlar, birtakım kısıtlamalarla, ambargolarla yapmaya çalışıyorlar. Bizi zorda, darda bırakmak için uğraşıyorlar.' diyen Başbakan Yıldırım, 'kötü mal sahibi kiracıyı ev sahibi yapar.' atasözünü anımsattı.
Yıldırım, şöyle devam etti:
'Onlar bizi ne kadar sıkıştırırsa sıkıştırsın biz kendi kaynaklarımızla, kendi imkanlarımızla, kendi insanımızın kabiliyetiyle her türlü ihtiyacımızı karşılayacak duruma geldik. Kimseye ihtiyacımız yok ama bunu yapanlar günün sonunda pişman olacaklar. Bizim geleneğimizde hep yardım etmek var. Bugün dünyada en büyük insani yardımı yapan birinci ülke ABD, ikinci ülke Türkiye. Milli gelire oranla baktığınızda Türkiye bir numaraya oturuyor. Bize de yakışan bu. Bizim inancımızda veren el alan elden daima evladır.'