Babanın tarih merakı aileyi okçu yaptı

Babanın tarih merakı aileyi okçu yaptı

Kütahya'da yaşayan 5 kişilik Kuru ailesinin tüm fertleri, baba Halil Kuru'nun tarihe olan merakı sayesinde geleneksel okçuluk sporuyla uğraşmaya başladı

Kütahya'da yaşayan Kuru ailesi, baba Halil Kuru'nun tarihe olan merakının ardından başladıkları geleneksel okçuluk sporuna 5 yıldır devam ediyor.

Tarihe meraklı iş adamı Halil Kuru (41), 2012'de arkadaşı Selim Erdoğan ile birer ok ve yayla geleneksel okçuluk sporuna başladı. Daha sonra aynı yılın sonunda arkadaşıyla Kütahya Germiyan Geleneksel Ata Sporları Kulübünü kuran Kuru, ailenin diğer fertlerini de bu spora dahil etti.

Önce oğulları Murat Teoman (15), Hüseyin Metehan (13) ve İbrahim Kürşat'a (7) geleneksel okçuluğu öğreten baba Kuru, 6 ay önce de eşi Fikriye Kuru'yu (38) bu sporla tanıştırdı.

Elbiseden ok tasarımına kadar her ayrıntıya önem verip, gerçekleştiren Kuru ailesi, ülke genelinde yarışmalara da katılmaya özen gösteriyor. Çocuklardan Hüseyin Metehan Kuru ise atlı okçulukla da ilgileniyor. 

 

 'Okçuluk ailemizin ortak paydası oldu'

 

Bir organizasyon için Eskişehir'e gelen Halil Kuru, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihe olan merakından dolayı geleneksel okçuluk sporuna 2012'de başladığını kaydetti.

Kütahya'da inşaat sektöründe iş yaptığını ifade eden Kuru, şöyle konuştu:

'Geleneksel okçuluk sporuna gönül verdim. Arkadaşımla kurduğumuz kulüpte isteyenlere eğitim de veriyoruz. Eşim Fikriye, oğullarım Murat Teoman, Hüseyin Metehan ve İbrahim Kürşat okçuluğa devam ediyor. Hüseyin Metehan, atlı okçuluk da yapıyor. Evde bütün sohbet, geleneksel okçuluk üzerinde gelişiyor. Ailemizin ortak paydası oldu. Hafta sonunda okçuluğa zaman ayırıyoruz. Hafta sonunu herkes iple çekiyor. Bütün elbiselerimizi eşim tasarlıyor. Elbisenin deri kısımlarını ise ben imal ediyorum.' 

Baba Kuru, okçuluğa başladığında geleneksel ekipman bulmakta zorlandığını ancak son dönemde bu zorlukları aştıklarını anlattı.

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan sayesinde geleneksel sporların ivme kazandığını vurgulayan Halil Kuru, 'Ok atmak tam bir disiplin işi. Vücut sağlıklı bir şekle bürünüyor. Kültürü yaşatıp, bunun gelecek nesillere aktarılmasını istiyoruz.' ifadelerini kullandı.

 

 

Fikriye Kuru: 'Elbiselerin tasarımı bana ait'

 

Anne Fikriye Kuru da eşi Halil Kuru'nun desteğiyle 6 ay önce geleneksel okçuluğa başladığına değinerek, aile fertleri olarak bu sporu canıgönülden yaptıklarının altını çizdi.

Omzundaki kas sorununun geleneksel okçuluk sayesinde ortadan kalktığını dile getiren Fikriye Kuru, 'Oğullarım da bana atış ve duruş tekniklerini öğretiyor. Eskiden onların elbiselerini düzeltip, oklarını topluyordum. Şimdi kendim de ok atıyorum. Çok sevdim. Ailemin bu sporu yaparken kullandığı elbiselerin tasarımı da bana ait. Tasarımda tarihten esinleniyorum.' şeklinde görüş belirtti.

 

 Arkadaşları da ok atmak istiyor

 

Murat Teoman Kuru ise ok atmayı çok sevdiğini belirterek, 'Ailece ok atıyoruz. Aradan 5 yıl geçti. Beni gören arkadaşlarım da geleneksel okçuluk yapmak için kulübe geliyor.' diye konuştu.

Hüseyin Metehan Kuru da yaklaşık 4 yıldır okçulukla ilgilendiğini dile getirerek, bir sene önce de atlı okçulukla uğraşmaya başladığını kaydetti.

Okçuluğu arkadaşlarına da tavsiye ettiğini anlatan Hüseyin Metehan, 'Birçok arkadaşım antrenmanlara geliyor. Ailece bu sporla ilgilenmek bizi rahatlatıyor. At üstünde ok atmayı geliştirmek istiyorum.' ifadelerini kullandı.

İbrahim Kürşat Kuru ise 4 yıl önce başladığı geleneksel okçuluğu severek yaptığını anlattı.