Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Olur olmaz her konuyu laiklik üzerinden eleştiren, kendisinden başka herkesi bu kavram üzerinden hizaya sokmaya çalışan CHP zihniyetinin miadı artık dolmuştur.' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, laikliği milletin değerlerine, tarihine, kültürüne karşı kalkan haline getirmeye çalışmanın hoşnutsuzluğu ortaya çıkaracağını belirterek, devletin dini inançlar karşısındaki tarafsızlığı anlamına gelen laikliğin kendilerinin de kabul ettiği ve uygulanması gerektiğine inandıkları bir kavram olduğunu ifade etti.
Cumpurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Devletin her inanç grubuna eşit mesafede olduğunu savunduğunuz anda ki laiklik budur, orada zaten bir sorun yok. Olur olmaz her konuyu laiklik üzerinden eleştiren, kendisinden başka herkesi bu kavram üzerinden hizaya sokmaya çalışan CHP zihniyetinin miadı artık dolmuştur. Milletimizin, 15 yıllık AK Parti iktidarının uygulamalarına bakarak CHP'nin bu hususdaki riyakarlığını gördüğüne inanıyorum. Ana muhalefet partisinin, milleti laiklikle aldattığı hatta böldüğü o karanlık devirler sona ermiştir. Darbelerin, cuntaların, vesayet girişimlerinin kılıfı haline dönüştürülen bu kavramı, AK Parti olarak yerli yerine oturttuğumuzu düşünüyorum. Türkiye'nin geleceğinde özellikle cumhurbaşkanlığı sisteminde kimse bu tür istismarlar üzerinden kendisine alan açamayacaktır.'
'Milletin kültür değerleri, medeniyet mantığı bunlarla uyuşmuyor'
İl ve ilçe müftülere nikah kıyma meselesini yeniden tartışmaya açmayacağını belirten Erdoğan, akıl sahibi olan herkesin bu işin ne kadar doğru olduğunu gayet iyi bildiğini aktardı.
Köy muhtarına varıncaya kadar herkesin nikah kıyabildiğine değinen Erdoğan, şunları söyledi:
'Bu uygulama Meclise müftü olarak değil, tapu kadastro müdürü olarak gelseydi bunların söyleyeceği bir şey yoktu. Tapu kadastro müdürleri de hakaret telakki etmesin ha. Fakat bunlar ne yazık ki din ile bağlantılı bir konu olduğu zaman hop oturup hop kalkıyorlar; sıkıntı burada. İlkokul mezunu bir muhtar, saygım çok, hepsiyle toplanıyorum zaten, nikah kıyabilir ama üniversite mezunu, ilahiyat mezunu müftü efendi bu kafaya göre nikah kıyamaz. Bunun mukayesesi mümkün mü? Bu milletin kültür değerleri, bu milletin medeniyet mantığı bunlarla uyuşmuyor. Uyuşmadığı için de hiçbir zaman milletimizi bunlar yanlarına alamıyorlar. Varsın bunlar yine böyle devam etsinler, biz de yolumuza bu inançla devam edeceğiz. CHP'nin başka gayelerle sürekli gündemde tuttuğu laiklik tartışmasının ülkemize en hayırlı neticesi işte bu olmuştur.'
'PKK'nın düşük çocuğu...'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye terör örgütleriyle mücadelesinde ve bölgesel krizlerin çözümünde mesafe katettikçe birtakım mahfillerin Türkiye'ye yönelik hırsının, kininin, tepkisinin dozunu artırdığını gördüklerini bildirdi.
Vize krizinden köpekle aramaya, örtülü ambargoların kapsamlarının genişletilmesinden teröristlere özel himaye sağlanmasına kadar pek çok örneği görülen bu tavrın, Türkiye'nin doğru yolda olduğunu gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Stratejik ortağımız ABD, defaatle görüşmemize rağmen Suriye'de, dikkat edin, terör örgütü PKK'nın düşük çocuğu olan PYD ve YPG ile birlikte Rakka operasyonunu yapıyor. 'PKK değil' diyorlar. Peki Rakka'da bölücü terör örgütünün dev posterlerinin asılmasını ey Amerika neyle izah edeceksin? Biz söyledik inanmadın, artık televizyon ekranlarında, kamera çekimlerinde... Bütün gerçekler ortada, neyle izah edeceksin? Biz gerçeklerle konuşuyoruz. 3 bin 500'ü aşkın tır bölgeye silah taşyıyor. Bu silahlar rakka'da mı kullanıldı, DEAŞ'a karşı mı kullanıldı? Bunların nerede nasıl stoklandığı, bunları da biliyoruz ha, bunu da iyi bilin. İdlib'deki oparasyon büyük ölçüde neticelendi. Şu anda Afrin konumuz var önümüzde. Bunların hepsi bizim için birer tehdittir ve biz ülkemiz için tehdit oluşturacak her alanda karlıyız. Bunu herkesin bilmesini istiyoruz. Buralardan taviz veremeyiz. Bir gece ansızın gelebiliriz, bir gece ansızın vurabiliriz. Eğer bütün bunlar olurken böyle bir ortamda sırtımız sıvazlansaydı, bizi yere göğe koyamaz hale gelseydiler asıl o zaman şapkayı önümüze koyup 'ne yapıyoruz biz' diye düyşünmemiz lazımdı. Demek ki isabetli bir güzergahta yürüyoruz.'
'Milletçe dik duracağız'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya'da terör örgütü mensuplarının gösteri düzenlediklerini, Alman polisinin ise resmi sosyal paylaşım hesaplarından 'Bu akşam sizin için görevdeyiz.' diye mesaj yayımladığını anımsattı.
Fransa'da devlet televizyonu binasına bölücü terör örgütü başının posterinin asıldığını, Fransız polisinin ise bu durumu izlediğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
'Hani PKK, AB üyeleri olarak terör örgütüydü. Niye izliyorsun, niye indirmiyorsun? Bu soruyu sormak bizim hakkımız değil mi? Bu nasıl dostluktur. FETÖ ile irtibatı ya da iltisakı sebebiyle bir kişiyi gözaltına alıyorsunuz, kendisini istemeye yüzleri tutmadığı için olsa gerek 'diplomatik dokunulmazlığı var' diye telefonuna sahip çıkıyorlar. Böyle bir şey de yok. Belki yutarlar diye buradan giriyorlar. Kime neyi yutturuyorsun. Ajanlık faaliyeti sebebiyle yakayı ele vermiş isimler konusunda 'sivil toplum kuruluşu temsilcisiydi', 'medya mensubuydu', 'iyi insandı', 'güzel vatandaştı' gibi güzellemelerle hedef saptırılmaya çalışılıyor. Başkansoloslukta çıkanlar o 'STK mensubuydu' dedikleri o Türkiye'nin Soros'u durumunda olan kişinin havası çıktı meydana. Bağlantılar çıkıyor meydana. Ya siz kime neyi yutturuyorsunuz. Taksim olaylarının arkasına bakıyorsunuz aynı kişi var, belli yerlere ciddi manada kaynak aktarımının arkasında bunları görüyorsunuz. Bu milleti içeriden vurmaya gayret edenlere karşı milletçe dik duracağız, kararlı duracağız ve gereken hesabı da soracağız. Burada özellikle yargı makamlarının hukuk çerçevesi içerisindeki hassasiyeti en büyük güvencemizdir ve bu işin de hep takipçisi olacağız.'