Edirne Uygulamalı Müzik Terapileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, müzik makamlarının birçok hastalığa iyi geldiğini belirterek, 'Hicaz makamının alçak gönüllülük verdiğini, rast makamının felçlilere iyi geldiğini, uşak makamının gut hastalığına iyi geldiği yönünde bilgiler var kitapta. Ancak biz makamın tek başına yeterli olmadığını söylüyoruz. Bunun yanı sıra icra organı, seçilen eser, eserin ne şekilde söylendiği gibi pek çok parametre önemli.' dedi.
Edirne'de, Uygulamalı Müzik Terapileri Derneği tarafından kentteki bir otelde gerçekleşen 'Müzik Terapi Farkındalık' kursunda katılımcılar, yasal mevzuat, müzik terapi uygulamaları hakkında bilgilendirildi.
Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Öztürk, müzikle tedaviyi günümüz bilimsel uygulamalarıyla birleştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Edirne Uygulamalı Müzik Terapileri Derneği Başkanlığı görevini de yürüten Prof. Dr. Öztürk, müzik terapisyenliği için sertifika programlarının uygulanmaya başladığını belirtti.
Müzikli tedavinin yaygınlaşması için çalıştıklarını dile getiren Öztürk, 'Müzik tedavi artık bazı endikasyonlarda uygulanıyor. Uyku bozuklukları, kanser hastalarının ağrı tedavilerine destek amaçlı gibi rahatsızlıklarda uygulanıyor. Müzikle tedavinin kullanıldığı alanların kanıta dayalı olarak her geçen büyüyeceğine inanıyorum. Kursumuzda müzik terapiyle ilgili yaklaşımlarla ve yasal mevzuatla ilgili önemli bilgileri katılımcılara aktarıyoruz. Burada bir sertifika vermiyoruz ama müzik terapisyenliğine önemli bir adım atmalarını sağlıyoruz. Sağlık ve müzik alanında lisans mezunu olan herkes gerekli eğitimleri başarıyla tamamlayan herkes müzik terapisti olabiliyor.' ifadelerini kullandı.
Müzik makamlarının birçok hastalığa iyi geldiğini vurgulayan Öztürk, 'Elkindi, Farabi ve Şuri Hasan Efendi'nin yazdığı kitaplardan aktarılan bilgilerle Makamdan Şifa'ya adlı bir kitap hazırladık. Hicaz makamının alçak gönüllülük verdiğini, rast makamının felçlilere iyi geldiğini, uşak makamının gut hastalığına iyi geldiği yönünde bilgiler var kitapta. Ancak biz makamın tek başına yeterli olmadığını söylüyoruz. Bunun yanı sıra icra organı, seçilen eser, eserin ne şekilde söylendiği gibi pek çok parametre önemli. Tabi geçmişten aldığımız değerli birikimi günümüzün bilimsel parametreleriyle birleştirip kanıtlara dayandırmamız lazım.' şeklinde konuştu.
Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu Müdürü Fadıl Atik de müzik terapinin günümüzde uygulanma alanının genişlemesi için çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Müzik terapinin Türk kültüründe önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Atik, şunları kaydetti:
'Bizim coğrafyamızda onuncu asırdan itibaren müzik terapi konusunda yazılı kaynaklara rastlıyoruz. Elkindi'yle başlamış daha sonra Selçuklu ve Osmanlı zamanında müzik terapi uygulanmış. Fakat 18. yüzyılda nedeni pek bilinmediği şekilde bu ortadan kalkmış. Günümüzde güzel bir gelişmeyle Sağlık Bakanlığı bu işe tekrar el atarak bilimsel şekilde tekrar ortaya çıkması için çalışıyor. Bizler de bunun için gayret gösteriyoruz.'
