Hamas Sözcüsü Ebu Zuhri, 'Balfour dediğimiz, Filistin halkının hayatını etkileyen, 100 yıl boyunca esir kalmasına sebebiyet veren bir sözdü. Filistinliler haklarını, vatanlarını kaybettiler.' dedi.
Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, 'Balfour dediğimiz, Filistin halkının hayatını etkileyen, 100 yıl boyunca esir kalmasına sebebiyet veren bir sözdü. Filistinliler haklarını, vatanlarını kaybettiler.' dedi.
Hamas Sözcüsü Ebu Zuhri, İlim Yayma Cemiyeti Genel Merkezi'nde 'Cihannüma Fikr'İstanbul Buluşması' etkinliğine katılarak, '100. Yılında Balfour/Utanç Deklarasyonu ve Filistin'in Geleceği' başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Sunum öncesinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ebu Zuhri, Balfour Deklarasyonu'nun İsrail'in kurulması için bir söz olduğunu dile getirerek, 'Balfour dediğimiz, Filistin halkının hayatını etkileyen, 100 yıl boyunca esir kalmasına sebebiyet veren bir sözdü. Filistinliler haklarını, vatanlarını kaybettiler. Maalesef de İslam ümmeti bu vaade, bu söze İsrail devletinin kurulması sözüne karşılık ciddi bir çalışma ve başkaldırı, direniş gösteremedi. Biz ümmetin bir parçası Filistinliler olarak üzerimize düşen vazifeyi Filistin topraklarını canımız pahasına korumayı, her şekilde bu işgale karşı direnmeyi, direnişi sürdürüyoruz. İslam ümmetinin de üzerine düşen vazifeyi yapması gerekiyor.' ifadelerini kullandı.
Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki sınır kapılarını Uzlaşı Hükümeti'ne devretmesiyle ilgili de konuşan Ebu Zuhri, şunları kaydetti:
'Anlaşma gereği, bugün itibariyle Mısır'da sözleştiğimiz gibi üzerimize ne düşüyorsa yapmaya başladık. Özellikle sınır kapılarını teslim ettik Filistin hükümetine, üzerimize düşen şeyleri yapmaya gayret ediyoruz. Verdiğimiz sözleri yerine getirmeye gayret ediyoruz, aynı şekilde Filistin hükümetinin de verdiği sözleri yerine getirmesi lazım, her şeyden önce Filistinlileri cezalandırır şekilde elektriklerin kesilmesi, Gazze'de bazı problemler vardı, bunları çözmesi gerekiyor.
Biz sadece sloganlarla hareket etmiyoruz, sınır kapılarını teslim etmemiz bunun en açık örneğiydi. Bu anlaşmanın nihai hedefi vatan birliğinin, millet birliğinin, vahdetin sağlanmasıdır. Filistin hükümeti üzerine düşeni yapmadığı için biz Gazze'de ihtiyaçları gidermek için bir idari yapı kurmak zorunda kaldık. Hamas bir direniş örgütüdür, ülkesinin, milletinin istiklali, onuru için esirlerle alakalı çalışmalarını yürütecektir. Kahire'deki görüşmeler Türkiye tarafından çok memnuniyetle karşılandı. Siyasi olarak da Türkiye bu ittifakın destekçisi oldu.'
Ebu Zuhri, Türk halkına ve Türkiye'ye de teşekkür ederek, 'İngilizler yüzyıl önce İsraillilere bir devlet kurmaları için söz verdi, onlara her türlü yardımı yaptı. Biz de Türkiye'den ve Türk halkından, Filistinlilerin tekrar yurtlarını özgür bir şekilde kullanabilmeleri için her türlü desteği bekliyoruz.' diye konuştu.