Numan Kurtulmuş, gündemi değerlendirdi

 Numan Kurtulmuş, gündemi değerlendirdi

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım'ın ABD'ye yapacağı ziyarete ilişkin, 'Ben bu geziyle vize meselesinin çözümüne ilişkin adımlar atılacağını ümit ediyorum.' dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım'ın ABD'ye yapacağı ziyarete ilişkin, 'Ben bu geziyle vize meselesinin çözümüne ilişkin adımlar atılacağını ümit ediyorum.' dedi.

Kurtulmuş, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, editör ve muhabirlerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, son dönemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Farklı turizm pazarları noktasında Endonezya ile yaşanan gelişmeleri aktaran Kurtulmuş, dünyanın en etkili haber ajanslarından biri olma hedefi doğrultusunda, Endonezce Haber Servisi ve Pasifik Merkez Ofisi'ni açan AA'yı da kutladı. 

Bakan Kurtulmuş, 'İnşallah gideriz orada AA'yı ziyaret ederiz. Endonezya ile ilişkileri biraz daha sıkılaştırmamız lazım. Aynı şekilde Malezya ile tabii.' diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım'ın bu ay içinde ABD'ye yapacağı ziyaret hatırlatılarak, 'İki ülke arasındaki en önemli gündem maddeleri vize krizi ve FETÖ elebaşı Gülen'in iadesi. Bu başlıklarda ilerleme kaydedildi mi?' sorusu üzerine Kurtulmuş, 15 Temmuz'un hemen arkasından Türkiye'nin çok ciddi şekilde hazırladığı iade dosyalarını ABD'ye teslim ettiğini belirtti.

Türkiye'nin 1952'den bu yana NATO kapsamında ABD ile müttefik olduğunu anlatan Kurtulmuş, 'Ortadoğu'da da stratejik müttefiksiniz. Çok yakın ilişkisi olan iki ülke. NATO'nun güney doğu kanadının amiral gemisi Türkiye aslında. Böyle ilişkisi olan iki ülkeden bahsediyoruz.' dedi.

'Bir ülkenin varlığını, o ülkedeki anayasal düzene, o ülkedeki demokrasiye ihanet etmiş bir çetenin elebaşı sizin müttefikiniz olduğunu bildiğiniz bir ülkenin şehrinde oturuyor. Bırakın saklanmayı açıktan faaliyetlerini sürdürüyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil.' değerlendirmesini yapan Kurtulmuş, ABD'li mevkidaşlarından hep empati yapmalarını istediklerini aktardı.

'ABD hükümetine karşı saldırıda bulunan bir çete elebaşısı gelip Ankara'da otursa ne hissedersiniz?' sorusunu sorduklarını belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

'İşin bir hukuki süreci olduğunu biliyoruz ama bu hukuki süreç içerisinde en azından iade süreci sonlandırılana kadar bu adamın faaliyetlerinin durdurulması için Amerikan hukukunun müsait olduğunu biliyoruz, bu adamı engelleyin. Ama bakın adam hala yayınlar yapıyor, kendi network'ünü ayakta tutmaya çalışıyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. En son Adalet Bakanı açıklama yaptı. Sayın Başbakan FETÖ'nün iadesiyle ilgili talebi tekrarlayabilir. Bunu takip ediyoruz, Sayın Cumhurbaşkanımız, ABD başkanıyla bütün yaptığı görüşmelerde bu konuyu gündeme getirdi. Şimdi Türkiye'nin burada çok hassas olduğu, bunun hayati bir mesele olarak gördüğü ayan beyan açıktır. Dolayısıyla  Sayın Başbakanımız da bu ziyaretinde başbakan seviyesinde FETÖ'nün iadesiyle ilgili talepleri tekrarlayacaktır. Bu bizim için önemli. ABD Türkiye ilişkilerinin sıhhatli bir şeklide devam etmesi bakımından çok önemli bir nokta. Amerikalıların bunu anlamış olduğunu ümit ediyoruz. Aksi, zaten terörist elebaşının korunup, kollanması anlamına gelir ki bu telafisi olmayan mana taşır.'

ABD ile yaşanan vize krizi

ABD ile Türkiye arasında yaşanan vize krizine de değinen Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, 'Bir kızgınlık, Türkiye'ye karşı bir yaptırım vesaire bunları yapmak istiyor olabilirsiniz, bunu anlarım ama bu yapacağınız işi bile rasyonel yapmanız gerekir.' ifadesini kullandı.

Vize meselesinin ABD makamlarının farklı eğilimleri sonucu ortaya çıkan tartışmaya kurban edildiğini aktaran Kurtulmuş, 'Birisi kuyuya attı taşı, şimdi 50 akıllı bu taşı çıkarmaya gayret ediyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Rasyonel olarak Amerika'ya kazandıracağı hiçbir şey de yok.' dedi.

Bu düzeyde bir vize kısıtlamasının bir adım ötesinin o ülkeyle diplomatik ilişkileri kesmek olduğunu bildiren Kurtulmuş, Türkiye ile bunu gerektirecek hiçbir husus bulunmadığını ABD'li yetkililerin daha iyi bildiğini vurguladı.

Kurtulmuş, şöyle konuştu:

'Amerika'nın İstanbul konsolosluğunda çalışan ve hiçbir diplomatik dokunulmazlığı olmayan bir kişinin FETÖ'yle ilişkisinin ortaya çıkmasının verdiği mahcubiyet hadi biraz daha ağırını söyleyeyim bir telaşla bu kararı aldıysa iyi tamam telaşınızı gördük, mahcubiyetinizi de anladık, bu adımı geri almanız lazım. Ben Amerikalıların kendi çıkarları açasından rasyonel düşüneceklerini tahmin ediyorum. Bu vize meselesinin de bu temaslar sonucu hallolacağını ümit ediyorum. Zaten hatırlayın ilk anda bu kararı Ankara Büyükelçisi almıştır gibi bir durum ortaya çıkmıştı sonra baktılar ki bu hiç kimsenin izah edemeyeceği bir şey arkasından 'merkezden gelen kararla alınmış bir şey' dediler. Sonra bunun doğru olmadığına ilişkin farklı mesajlar ortaya konuldu. Ben bu geziyle vize meselesinin çözümüne ilişkin adımlar atılacağını ümit ediyorum.'

Vize meselesinin geçici ve anlamsız olduğuna işaret eden Numan Kurtulmuş ancak FETÖ'nün ABD'de yaşamasının Türkiye için çok önemli bir konu olduğunu yineledi.

Ziyarette her iki konunun da gündeme geleceğini anlatan Kurtulmuş, 'Vize meselesinin çözümünün biraz daha kolay olduğunu düşünüyorum. Öteki ise aslında aramızdaki ilişkilerin Amerikan hukuku çerçevesinde de davranarak iade etmeleri lazım. Bu konunun bizim için ne kadar hassas olduğu bir kere daha bu görüşmelerde gündeme gelecektir.' diye konuştu.

'ABD tarafı iade için neyi bekliyor?'

ABD tarafının iade için neyi beklediğine yönelik bir soruyu yanıtlarken de bu süre içerisinde FETÖ elebaşının ABD hukukunda yer alan 'ev hapsi, gözetim' gibi tedbirlere maruz bırakılabileceğini anımsatarak, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

'Bunları yapmıyorsa, hakikaten 'neyi bekliyor?' sorusunu sormak hakkımızdır. Kaldı ki mahkemeleri görüyorsunuz, bu mahkemeler de sonuçlanacak. Bir kısmı tamamlandı, cezalar verildi. Mükerrer müebbet cezalar alanlar var. 14 kişi 5'er kez müebbet cezası aldılar. Suikast timi. Diğerleri olacak. Bütün bu çetenin üstünde yöneticisi olarak FETÖ'nün olduğu ayan beyan ortada. Hatta hiçbir şey bilmiyorlarsa bu terörist elebaşının bundan sonraki süreçlerde tutuklanan, cezaevinde bulunan FETÖ'cülerle ilgili yapmış olduğu korumacı söylemi alsalar onun dahi tek başına delil olduğun görecekler. Adam diyor ki işte 'zulmediliyor.' Kime zulmediliyor? Suikast timi... Adam tanklarla ateş açmış, Genelkurmayı, özel harekatı bombalamış, adamlar cezaevinde hapishanede diye beyefendi oradan feveran ediyor. Hiçbir şey görmedin etmedin, 15 Temmuz'u yaşamadın onunla ilgili hiçbir görüşün yok e dinle adamı. Terörist başı diye suçlanan adamı dinle. Adam zaten 'bu ekip, içeridekiler benim ekibim' diyor. 'Benim adamlarıma zulmediyorsunuz' diyor. Daha ne desin? 'Talimatı ben verdim' cümlesini söylemeyecektir herhalde. Sonuçta her şey ortadadır. Birçok irtibat noktası, Adil Öksüz, Kemal Batmaz gibi vesaire adamlar bunlarla ilgili, bu adamlar herhalde turistik seyahate gitmedi Amerika'ya. Biraz daha gidilse onların oradaki görüşmelerinin belki görüntüleri dahi ortaya çıkacak. Dolaysıyla bu kadar ortada olan bir meselede Amerikalıların bu işi sürüncemede bırakması Türkiye ile olan ilişkilerde çok ciddi bir problemi kalıcı hale getiriyor. Ben bu görüşmelerde inşallah adım atacaklarını tahmin ediyorum.'