Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, yaptığı yazılı açıklamada, 2017-2018 iş yılı ürün alım kampanyası kapsamında, piyasadaki arz-talep dengesini göz önüne alarak rakamların yukarı çekildiğini belirtti.
Fiyat değişikliğinin kampanya başından itibaren geçerli olacağını aktaran Asa, 'Daldaki iri tane ürünün az olması ve ürünlerin piyasada yoğun talep görmesinden dolayı taban fiyat 4 liradan 4,10 liraya, tavan fiyat da 9,80 liradan 11,75 liraya çıkarıldı. Bu kapsamda 220 taneye kadar fiyat düzenlemesi yapılmış olup, bunun yanında 220 taneden 410 taneye kadar da 10'ar kuruş artış yapılmıştır. Bu düzenleme yılın getirdiği bir fiyat artışıdır.' değerlendirmesinde bulundu.
Asa, 2017-2018 ürün alım kampanyası kapsamında, üreticilerin talebi üzerine ürün alımları başlamadan fiyatların açıklandığını, açıklanan rakamların bir önceki yılın rakamlarının yüzde 30 üzerinde olduğunu belirtti.
Rekolte beyan alımlarının 25 Ekim'de sona erdiğini anımsatan Asa, şunları kaydetti:
'Şu ana kadar 25 bin 986 ortaktan 56 bin 560 ton rekolte beyanı alındı. Bugüne kadar 4,9 milyon lira tutarında 783 ton ürün alımı yapıldı. Üretici bize 'Erken fiyat açıklayın' dedi, açıkladık. 'Peşin ödeyin' dedi, ödedik. 'Kotayı kaldırın' dedi, kaldırdık. Kısacası ne talep ettilerse hepsini yerine getirdik. Buna rağmen kooperatifine ürün getirmeyen ortaklarımız aslında kendi ayağına kurşun sıkıyor. Biz, 7 yılda verdiğimiz uğraşların heba olmaması için taşın altına elimizi koyduk, ürün alım fiyatlarımızı erken açıkladık. Marmarabirlik'in yılllık 40 bin tonlara ulaşan satışlarını daha da artırmak amacıyla çok büyük emek harcandı. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda 50 bin ton satış rakamına ulaşmaktır. 2010'dan bu yana daha önce hiç olmadığımız şarküteri reyonuna girebilmek için pazarlama müdürlüğümüzün yaptığı çalışmalarla pazar payımız ve satışlarımız artırılmıştır. Bu tablonun bozulmaması için bir kez daha taşın altına elimizi, kolumuzu değil, kellemizi koyuyoruz.'
'Ortaklarımız kooperatiflerine sahip çıksın'
Asa, ortakların Marmarabirlik fiyatlarını bir kazanç kapısı olarak görmesi gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
'Aksi taktirde hep birlikte vücudumuz taşın altında kalacak. Eğer bir yıllık kazancı düşünürseniz ve kooperatifinize ürün vermezseniz, çok değil seneye karşınızda gücünü yitiren, piyasada söz sahibi olamayan, ürün alamayan ve ürün bedellerini bir yıl sonra ödeyen bir Marmarabirlik bulacaksınız. Tarımsal üretimde zeytinyağı sektörü Amerikan firmalarının, fındık sektörü de İtalyan firmalarının eline geçmiştir. Dolayısıyla zeytin üreticisi ortaklarımız, kooperatiflerine sahip çıksın. Zeytinin sonu da diğer tarım ürünleri gibi olmasın. Bu artışlardan sonra kooperatifine sahip çıkmayanlar sonunu kendi hazırlıyor demektir. Hele hele iri taneyi tüccara, ince tane ve yağlık zeytini de kooperatife getirenler vefalı ortak değildir, Marmarabirlik'ten menfaat elde etmek isteyenlerdir. Hiç kimse Marmarabirlik'i eskiden olduğu gibi iyi ürünü kendi deposuna veya tüccara verirken, kötü ürünü de kooperatife götüreceği bir kurum olarak görmesin.'
Geçmişte yaşanan sıkıntılı günlerin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Asa, 'Çalışanların maaşlarını ödeyebilmek için bayilerden borç alındığı dönemler çabuk unutulmuş. Kurumunuz sizin iki yıl üst üste borcunuzu erteledi, üçüncü yıl gübre ve zirai ilaç verdi, zeytin üretimi için ne gerekiyorsa verdi. Kasko ve trafik sigortanızı yaptırdınız, elinizi kolunuzu sallayarak gittiniz. Bu imkanları sunan kurumunuza sahip çıkmıyorsanız söylenecek bir şey yok.' ifadesini kullandı.
