Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, TEOG'un kaldırılmasının ardından, liselere geçişte uygulanacak yeni sistemi açıkladı, editör ve muhabirlerin sorularını yanıtladı.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi yerine liselere geçişte uygulanacak yeni modele ilişkin, 'Eğitim bölgesi ve sınavsız mahalli yerleştirme sistemini getirdik. Bu sistemde veli ve öğrencimiz adresine en yakın okula yerleştirilecek.' dedi.
Yılmaz, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, TEOG'un kaldırılmasının ardından, liselere geçişte uygulanacak yeni sistemi açıkladı, editör ve muhabirlerin sorularını yanıtladı.
'Liselere girişte yeni sistem tamamlandı' ifadelerini kullanan Yılmaz, yeni sisteme öğretmenlerin, eğitim uzmanlarının, birçok üniversitenin, eğitim fakültelerinden akademisyenlerin büyük katkı sunduğunu söyledi.
Yeni sisteme velilerin de katkı verdiğini, bir velinin kendisine gönderdiği mesajında, 'Şu sistemi uygularsanız inanın ki çok iyi olacak. İstanbul'un, Ankara'nın, büyükşehirlerin trafiği rahatlayacak, servis problemini de çözmüş olacaksınız.' görüşlerine yer verdiğini anlatan Yılmaz, bu veliyi telefonuna 'Akıllı veli' diye kaydettiğini ifade etti.
Yılmaz, TEOG'un liselere geçişte bu zamana kadarki en iyi sistem olduğunu, herkesin bu konuda mutabık kaldığını vurguladı.
'Peki iyiydi de niçin değiştirdiniz?' sorusunun sorulabileceğini anlatan Yılmaz, 'Bu da bir ihtiyaçtan kaynaklandı. Nedir ihtiyaçları? Mevcutların en iyisi, ancak sıkıntıları var mı? Var. Bu sınav yarışının öğrenciyi okul dışı kaynaklara yönlendirdiği şeklinde geniş bir algı var. Etüt merkezleri yayılmaya başlamıştı. Bu, ihtiyaçtan doğuyor. Biz bunu kapatmak zorunda kaldık ama özel ders alanları var deniyor. Demek ki sistemimiz okul dışı kaynaklara yönelimi artırmış olabilir. Toplumdaki algı bu. Doğru, yanlış ayrı bir şey. Algı, gerçeğin önündedir. Bu algıyı düzeltmemiz lazımdı.' diye konuştu.
Bakan Yılmaz, mevcut sistemde öğrencilerin TEOG'a hazırlanmak için okula devamsızlık yaptığını, bunun da eğitimde aksamaya yol açtığını dile getirdi.
'Her şikayeti dikkate almak zorundayız'
TEOG'da, yerleştirme puanını, özel okulların verdiği 'cömert notların' da etkilediği yönünde bir algının olduğunun altını çizen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bu da olumsuz bir durum. Bir başka husus ise 8. sınıf öğrencilerinin sosyal, sportif, kültürel faaliyetlere katılamadığı söyleniyor sırf bu sınavdan dolayı. Sınav 8. sınıfta yapılıyor ama çocuk 6. sınıftan itibaren bu sınava hazırlanıyor. Dolayısıyla çocuklar, bedensel ve sosyal kişiliklerinin gelişme döneminde 8. sınıfta yapılacak bir sınav için 6. sınıftan itibaren yarışa giriyor. Bir başka husus, bu lise son öğrencileri üniversite sınavına hazırlanmak için devamsızlık yapıyor, rapor alanlar artıyor. Bilin ki orta sonlarda da TEOG'a hazırlık için son sınıfta ilave devamsızlık ortaya çıktı. Bir başka olumsuzluk ise çocuğun puanı 460. Evinin yanında bir okul var, 470 ile alıyor. 460 puan alan hemen evinin yanındaki 470 ile alan okula gidemiyor. Belki o ilçede bulamazsa bir başka yerde kayıt olmak zorunda kalıyor. Bazen 1 puan ile kaybediyor. Bunları da görmemek mümkün değil. Sonuçta bizler vatandaşımızdan, velilerimizden her ne şikayet gelirse onu dikkate almak zorundayız. Halkın rızasını almak Hakkın rızasını almak. Herkes bu eksiklikler noktasında mutabık.'
TEOG sistemi yerine çocuğu 6. sınıftan itibaren sınava hazırlayacak bir sistem değil de stresi kaldırarak, basit, kolay ve anlaşılır bir sistem getirdiklerini anlatan Yılmaz, 'Bizim sistemimiz şu: Eğitim bölgesi ve sınavsız mahalli yerleştirme sistemini getirdik. Bu sistemde veli ve öğrencimiz adresine en yakın okula yerleştirilecek.' ifadelerini kullandı.
Yılmaz, AK Parti hükümetlerinin programında 'En iyi okul, eve en yakın okul.' sözünün yer aldığını anımsattı.
'Ortaokulla lise arasındaki bağı kurmuş oluyoruz'
2012'de 2014-2018 yıllarını içeren 10. Kalkınma Planı'nın hazırlandığını hatırlatan Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Eğitim ile ilgili bu plan içinde söylenen her şeyi yaptık. Yapmadığımız tek şey öğrencinin muhitindeki bir okula yerleştirilmesi. Yeni bir husus değil, herkes açsın, baksın. Bizim getirdiğimiz bu sistemde, evlatlarımızın kendi tercihlerini alacağız. Başvuru esnasında bir ekran önüne gelecek. Bu ekrandan 5 tane tercihte bulunacak. Her okul türüne göre hiçbir öğrencimizi, istemediği bir başka okul türüne yerleştirmeyeceğiz. O halde öğrencinin ve velisinin tercihi esastır burada. 8 sınıfta olup bu yerleştirme sistemine tabi olan öğrenci sayısı yaklaşık 1 milyon 200 bin. Veliler, ortaokula kaydettikleri zaman evlatlarının bundan sonra hangi liseye gideceğini de bilebilecek. Dolayısıyla da ortaokulla lise arasındaki bir bağı biz kurmuş oluyoruz. Tercihe bağlı ve adrese en yakın okula yerleştirme olacağı için bu yaştaki öğrencilerin üzerinden sınav baskısı kalkmış olacaktır. Bu, yüzde 90'ın üzerindeki öğrenciler için. Bu yolla öğrencilerimiz sosyal, sportif ve sanatsal etkinlikler için de vakit bulabileceklerdir. Bu sistemin bir başka faydası var. Bundan sonra adres bölgelerindeki liselere farklı akademik düzeylerde farklı ilgi ve birikimdeki öğrenciler gelecek, akademik çeşitlilik sağlanacak ve bu, okulun başarı seviyesini yükseltecek.'
Yılmaz, mevcut sistemde okulların kategorize edildiğini, seviyesine göre numaralandırıldığını, yeni sistem ile her okulun ve her öğrencinin başarılı olacağını vurguladı.
Bu yılın üniversite sınavı birincisinin Konya'daki görme engelli Fulya Akkaya olduğunu anımsatan Yılmaz, şunları kaydetti:
'Dediler ki görme engelli kızımızı eğer görme engelliler okuluna gönderseydiniz bu başarıyı elde edemeyebilirdi. Kaynaştırma, yani diğerleriyle fedakarlık yaparak biraz daha gayret göstermiştir ama büyük bir başarı kazanmıştır. Akademik farklı seviyedeki insanları bir sınıfta tutarak okulların kalitesini artıracağız. Esas gayemiz sınavsız liselere geçişi sağlayabilmektir. Bunun için ne yapmak lazım? Bizim bütün liselerimizi fen lisesi ayarına, sosyal bilimler ayarına ve proje okulları ayarına çıkarmamız lazım. Bu yolda gerçekten çok büyük mesafe katettik, bunu gururla söyleyebilirim.'