Fehmi Koru, Cumhurbaşkanı'nın dünkü konuşmasına istinaden bugünkü yazısında FETÖ tuzakları konusunda Cumhurbaşkanı'na hak verdi.
BankAsya?ya para yatırdığı, ülkenin ve dünyanın dört bir tarafında açılmış okullardan mezun olduğu gerekçesiyle haklarında cezai takibat yapılan insanlar var?
Devletteki görevlerinden atılan, hatta tutuklanıp cezaevlerine tıkılan insanlar?
Cumhurbaşkanı ?Bankalarına para yatırmayın? ve ?Okullarında çocuklarınızı okutmayın? dediği halde kendisinin dinlenmediğini söylüyor.
Olayın böyle bir yönü var gerçekten.
Ancak şöyle bir yönü de var: O uyarılar 2014 yılında yapılmaya başlandı. 17-25 Aralık 2013?ten sonra. Yapılanma o sıralarda henüz ?FETÖ? adını almamıştı.
İnsanların çoğu FETÖ gerçeğiyle 15 Temmuz 2015 gecesi girişilen ?darbe girişimi? ile tanıştı.
Miladı 17-25 Aralık 2013 kabul etsek bile.. o tarihten önce okullarda okumaya başlamış çocukların ilişkilerinin kesilmesi o kadar kolay mı? Üstelik ?Cemaat okullarında okuduğu?gerekçesi o tarihlerden çok önce mezun olmuş kişiler için de kullanılıyorsa?
BankAsya konusunda haklı Cumhurbaşkanı Erdoğan; gerçekten de uyarılara kulak tıkayarak ?Bankamızı kurtaralım? kampanyasına katılan, bu uğurda evini, arabasını satıp elinde avucunda ne varsa bankaya yatıranlar oldu.
Gazetelerde ?BankAsya için satılık? reklâmları yayınlanıyordu.
?Tuzak? sözcüğünü kullanmamıştım, ama kampanyaya katılanların bütün varlıklarını kaybedebilecekleri bir süreci kendi elleriyle ateşlediklerini hatırlattığım yazımı arasam bulabilirim.
Cumhurbaşkanı?nın konuşmasında kullandığı ?tuzak? sözcüğünü başka yönlere çekenler de çıkabilir, ama ben ?Akıllı olanlar Türkiye?yi terk etti, aklı yetmeyenler burada tuzağa düştü?cümlesini ?FETÖ?nün kendi mensuplarına kurduğu tuzak? olarak okuyorum.
Bankaların bütün muameleleri en hassas biçimde kayıtlara geçer. O günlerde kimlerin BankAsya?ya para yatırdığı bugün o sayede kolayca bilinebiliyor.
FETÖ kendi mensuplarını para yatırma kampanyasına sevk ederek bugünlere zemin hazırlamış olamaz mı?
Yani ?Sevenlerine tuzak kurmuş? olamaz mı?
Ya ByLock da tuzaksa?Sanıyorum, benzer bir akıl yürütme, ByLock konusunda da yapılabilir.
ByLock bir özel haberleşme programı. ?WhatsApp? neyse ?ByLock? da o.
İkisinin birbirinden tek farkı, ?ByLock?ı aynı eğilimden insanların kullanmış olması.
Evlerinde kalan çocukların cep telefonlarına bile indirtmişler programı.
Tuhaf gelmiyor mu bu size?
Son günlerdeki uzman açıklamalarından öğrendiğimiz yeni bir gerçek daha var: Programı yazanlar.. aynı dönemde yazdıkları müzik veya namaz vakitleri gibi başka alandan programlar aracılığıyla da.. insanları indirmedikleri ve hiç bir zaman kullanmadıkları ?ByLock? programıyla irtibatlama kurnazlığına sapmışlar?
Bu sebeple elde yüz binlerce isimli ?ByLock kullananlar listesi?, cezaevlerinde de bazısı üstelik kullanmadıkları halde ?ByLock? yüzünden hapse düşmüş insanlar var?
Neden acaba?
Aynı soruyu şöyle sorayım: Kullanıcıları yapılanmanın lider kademesiyle sınırlı kalsa anlaşılabilecek haberleşme programının çoluk-çocuğa kadar yaygınlaştırılması, buna hiç kullanmamışların bile eklenmesinin arzu edilmesi de bir ?tuzak? olamaz mı?
Ülkeyi terk eden ve şimdilerde ?Türkiye?de yüzbinler hapislerde? karşı-propaganda faaliyeti yürüten ?Cumhurbaşkanı deyimiyle ?akıllı olanlar?? tarafından.. ?aklı onların hinliklerine ermeyen? geniş kitlelere mağduriyet yaşatmak için kurulmuş bir tuzak?
Üzerinde düşünülmesini isterim.