'F-4'de bulunanlar uyarılarımıza hiç cevap vermedi'

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti'nin de bulunduğu 27'si tutuklu 76 sanığın yargılandığı davada tanıklar dinleniyor.

 

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de aralarında bulunduğu 27'si tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Yakınca Spor Salonu'nda görülen yedinci duruşmada Hava Trafik Subayı Teğmen Hasan Çağrı Özağar tanık olarak dinlendi.

Darbe girişiminde normal mesaiyi tamamladıklarını ve daha sonra istirahate ayrılmak için 7. Ana Jet Üssü'nden ayrıldığını kaydeden Özağar, yolda başka bir görev olabileceği yönünde telefon geldiğini ve geri döndüklerini kaydetti.

Kendilerine 4 tane F-4 ile 4 tane F16'nın kalkış yapacağının söylendiğini anlatan Özağar, bu uçuşların daha sonra iptal olduğunu ancak bu sırada Diyarbakır'dan izinsiz olarak 7-8 uçağın kalktığı bilgisinin geldiğini belirtti.

Uçakları uyararak geri dönmeleri konusunda anons yaptıklarını dile getiren Özağar, 'Kontrol sahamızda uyararak geri dönün uyarısında bulunduk ancak uçaklar uyarıları dinlemeden devam etti.' diye konuştu.

'Kim lan bu Semih Terzi, bilgi, milgi vermeyin'
Özağar, darbeci general Semih Terzi'nin içerisinde bulunduğu uçağın kendileriyle iletişim kurduğunu aktararak, şöyle devam etti:

'Diyarbakır'da Murat 5-6 isimli kargo uçağı doğudan batı istikametine gelerek Etimesgut Hava Meydanı ile alakalı bizden bilgi istedi. Uçakta kimlerin bulunduğunu sorduk, uçağın içerisinde Semih Terzi isimli generalin olduğunu ve emirleri ondan aldıklarını söylediler. Hareket Komutanı Tayfun Albay'a uçağın içinde Semih Terzi'nin olduğunu söyledim. Tayfun Tuna, 'Kim lan bu Semih Terzi, bilgi milgi vermeyin.' dedi.'

'Havalanan uçakları vuracaklarını telsizden bildirdik, cevap vermediler'
Pistte F-4 uçaklarının rule yaptığını anlatan Özağar, yaşadıklarını şöyle anlattı:

'Rule yapan F-4'lere izinsiz uçuş yapmamalarını, havalanmaları durumunda havada vurulacaklarını, 3 farklı telsiz kanalından sürekli olarak bildirdik. Ana pistin sivil ekipler tarafından kapatıldığını ilettik. Birleşik Hava Harekat Merkezi'nden (BHHM) sürekli bize uçakları kaldırmamamızı söylediler, kalkmaları halinde TBMM'yi vuracaklarını söylediler. F-4'de bulunanlar bizim uyarılarımıza hiç cevap vermediler. Normal şartlarda uyarılarımızın duyulması gerekiyor. Normal uçuşlarda telsiz konuşmalarımıza cevap veriyorlar. Ben yaklaşık 10 aydan beri oradaydım, darbe girişimi gecesi öncesindeki tüm uçuşlarda telsiz konuşmalarımıza cevap veriyordu. Üs komutanımıza (Emin Ayık) '2 tane F-4 uçağı bizden izin almadan rule yaptı.' dedim, 'Anladım.' diyerek Hareket Komutanı Tayfun Tuna'nın bilgisi olduğunu söyledi. Tayfun Tuna'ya 'Bizden izin almadan 2 F-4 uçağı rule yaptı.' dedim o da 'BHHM'den izin alınmıştır.' dedi. Tayfun Tuna, F-4 uçaklarının kalkış yapabilmesi için bizim yardımcı olmamızı söyledi.'

'Uçakları sürekli uyardık'
'Tayfun Tuna'yı oyalayarak BHMM'den gelecek emirleri bekliyordum.' diyen Özağar, şunları kaydetti:

'Tayfun Tuna'ya, uçakların kalkış yapmamasının BHHM'nin emri olduğunu söyledim. Tayfun Tuna ise 'Zaten BHMM'nin emri geri zekalılar' diyerek tepki gösterdi ve uçakların ana piste alınması için yardımcı olmamızı söyledi. Tayfun Tuna'ya BHHM tarafından arandığını ve telefonlara cevap vermesini ya da kendilerinin ulaşmasını söyledim ancak Tayfun Tuna, sözlerimin anlaşılmadığını söyledi, ardından tekrar aynı sözlerimi ifade ettim. Bu esnada uçakları sürekli uyardık. İzinsiz uçuş yaptıkları konusunda uyarıda bulunduk. Saat 05.13 civarlarında üs komutanı 'F-4'ler geri dönsün' talimatını verdi. Biz de telsizden F-4 uçaklarına bu talimatı verdik. F-4'ler ise geri döndü. Saat 05.30'da sivil uçaklar pistin tamamını kapattı.'

Cezaevinde görevli uzman çavuş İdris Mahti, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Avni Angun ile 7. Ana Jet Üss Komutanı Emin Ayık?ın Düzce Cezaevi'ne sevkini gerçekleştirdiklerini belirtti.

Cezaevine vardıktan sonra önce eşyaların indirildiğini kaydeden Mahti, ?Sanıkların kelepçelerini açtığım sırada Huduti'nin, Ayık?a dönerek ?Ne yaptınız çocuklar, beni de yaktınız.? dediğini duydum. Ayık da, ?Olmadı komutanım, başaramadık.? dedi. Avni Angun ise ?Biz ve siz? gibi bir şeyler söyledi.? dedi.

Duruşmada cezaevinde görevli Yüzbaşı Savaş Kocahan ile başçavuş Ramazan Portakal da tanık olarak dinlendi.

Mahkeme Başkanı İzzettin Duman, tanık beyanlarının ardından duruşmaya bir süre ara verdi.