Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Bakanlığının 2018 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Orta Vadeli Programlarda (OVP) belirlenen hedeflerin tutturulamadığı yönündeki eleştiriler üzerine Elvan, kalkınma planları ve OVP'leri hazırlarken toplumun değişik kesimlerinden katkı aldıklarını söyledi.
Plan ya da programın hazırlandığı dönemdeki ekonomik durum, dünya ticaretindeki gelişmeler ve petrol fiyatlarındaki beklentilerin dikkate alındığını dile getiren Elvan, '2023 hedeflerinin sonuna kadar arkasındayız. 2023 hedeflerini hiçbir zaman sadece 2 veya 3 göstergeye indirgeyemeyiz. 2023 ile ilgili çok hedefimiz var. Hangi plan dönemine bakarsanız bakın gerçekleşme oranı açısından farklılaşma olmuştur, 10. Kalkınma Planı'nda da olacaktır. Siz '3 olacak' dediğiniz zaman onun 3 olması için elbette çaba sarf edeceksiniz ama onun dışında etken olarak devreye girecek bazı hususlar da söz konusu olabilir.' diye konuştu.
Elvan, toplumun tüm kesimlerinin belirlenen hedeflere odaklanmasının sağlanmasının önemine işaret ederek, 'Biz 2023 hedefi ortaya koyduk. Hangi ile giderseniz o ildeki sanayi ve ticaret odası, esnaf odası başkanı 'İlimiz için 2023 hedefi budur' diyor.' değerlendirmesinde bulundu.
'Altına dayalı tahvilde yeni vergi uygulaması yok'
Altına dayalı tahvil ve kira sertifikasına ilişkin vergi uygulamasına da değinen Elvan, bunun aslında yapılmış bir düzenleme olduğunu belirterek, 'Basında, sanki yeni bir vergi uygulaması gibi anlaşılmış. Böyle bir şey söz konusu değil.' dedi.
'Kalkınma ajanslarını yeniden yapılandıracağız'
Elvan, 'Bunların temizlenmesi neticesinde ajansların yeniden sağlam adımlarla ilerlemesi bizim açımızdan biraz zaman aldı ve alıyor.' diye konuştu.
Kalkınma ajanslarının temel sorumluluklarının bulundukları bölgenin nasıl gelişeceğinin yol haritasını ortaya koymak olduğunu anlatan Elvan, ajansların değişik işletmelere maddi destek sağlayan kurumlar olarak görülmemesi gerektiğini ifade etti.
Kalkınma Bakanı Elvan, ajansların, yer aldıkları bölgenin kalkınması için hangi mekanizmaların devreye sokulması noktasında Bakanlığa fikir sunma görevleri olduğunu vurgulayarak, '2018'de bu ajanslarımızı, yasal düzenleme de dahil olmak üzere yeniden yapılandıracağız. Gerçek anlamda bölgelerin ve illerin kalkınmasına hizmet edebilecek bir yapıya dönüştüreceğiz.' açıklamasında bulundu.
'Mali disiplinden taviz vermeyiz'
Mali disiplin konusundaki kararlılığın devam ettiğini belirten Elvan, şunları kaydetti:
'2016 yılında, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası bir belirsizlik ortaya çıktı. Ağustos ayından itibaren bir taraftan Merkez Bankası, diğer taraftan hükümet olarak bazı tedbirler aldık. Bu tedbirleri kademeli olarak uygulamaya koyduk. Eğer bu tedbirleri almasaydık, yeni mekanizmalar ortaya koymasaydık çok farklı bir resimle karşı karşıya kalabilirdik ama bu tedbirleri aldık ve 2016'nın sonunda, 2017 için yüzde 2'lik bir bütçe açığının oluşacağını zaten biliyorduk. Kendimiz o çerçevede çalıştık zaten.'
Elvan, son 10 yılın en yüksek kapasite kullanım oranlarına ulaşıldığına dikkati çekerek, özellikle ihracat odaklı çalışan firmaların şu anda mal yetiştirmekte zorlandığını söyledi.
Kapasite kullanım oranının yüzde 80'in üzerine çıkması halinde yeni yatırım bekleyeceklerini kaydeden Elvan, 'Yatırımlarda bir erteleme söz konusu. Biz şuna inanıyoruz: Son birkaç yıldaki yatırımların artış hızı bizim büyüme hızımız civarında veya biraz altındaydı. Normalde geleneksel olarak yatırımların büyüme hızı, ülke ekonomisinin büyüme hızının daha üstündedir. 2018'de yatırımlarda artış olacağını düşünüyoruz.' diye konuştu.
'Büyümenin kalitesinin bozuk olduğu' görüşüne katılmadığının altını çizen Elvan, yatırım ve ihracat merkezli bir büyümenin önemine işaret etti.
Lütfi Elvan, bu noktada sadece inşaatın yeterli olmadığını ancak ülkenin bu sektöre de ihtiyaç duyduğunu kaydetti.
Elvan, işsizliğin neden düşürülemediği eleştirilerine karşılık, 'Biz son 6-7 yılda, ortalama 950 bin kişiyi istihdam etmişisiz. Bizim her yıl mutlaka 1 milyonun üzerinde istihdam oluşturmamız gerekiyor. Dolayısıyla mali disiplinimizi sürdüreceğiz. Eğer 2018, 2019, 2020 yılı rakamlarına bakacak olursanız bu önlemleri aldığımızı göreceksiniz. Mali disiplinden taviz vermemiz asla mümkün değil.' dedi.